Gökçeada'nın "sakinliğini" altın madeni bozacak
Çanakkale’nin ardından Gökçeada da altın madeni tehdidi ile karşı karşıya. Ekolojik yapısı, fauna ve florasıyla Türkiye’nin ve Çanakkale’nin “turizm cenneti” adıyla anılan Gökçeada, altın madeni çalışmalarıyla tehdit ediliyor. Merih Madencilik Şirketi altın ve gümüş madeni arama başvurusu yaptı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çanakkale İl Müdürlüğü internet sitesinden yapılan duyuruda Gökçeada’nın Yuvalı mevkisinde maden araması yapacağı ifade edilirken, başvurunun “olumlu olduğu” ve ÇED sürecinin başlatıldığı belirtildi.
Sakin şehir!
Organik tarım üretiminin yapıldığı, tarım turizmi ile ön plana çıkan Gökçeada, 2011 yılı Haziran ayında almış olduğu Cittaslow (Sakin şehir) unvanı ile dünyanın ilk ve tek sakin adası seçilmişti.
İmza kampanyası başlatıldı
Change.org isimli sitede internet üzerinden imza kampanyası başlatıldı. Kısa sürede çok sayıda insanın imza attığı kampanyada; “2011 yılında CittaSlow ünvanı alan dünyanın ilk ve tek adası olan Gökçeada`da Merih Madencilik Şirketi tarafından maden aranmak istenmektedir. Hiç Gökçeada`da bulundunuz mu? Akvaryumda yüzdüğünüz,keçilerle güneşlendiğiniz,lavanta kokulu sokaklarda rüzgarı saçlarınızın içinde hissederek yürüdüğünüz,araç kornası kullanılmayan,mükemmel koyları olan,gün batımını izlerken herşeyi arkanızda bırakabildiğiniz,akşam 21:00`den sonra çıt çıkmayan,geceleri binlerce yıldızın sanki elinizin hizasında olduğu,cennet ötesi bir yerdir Gökçeada. Eminim adaya gidenler kalbimdeki bu büyük üzüntü ve korkuyu daha iyi hissedeceklerdir. Bu organik ve kıymetli adanın maden arama ruhsatı verilmemesi için imzamıza ve desteğimize ihtiyacı var” denildi.
Başkan Çetin de karşı
Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin konuyla ilgili olarak basın yayın organlarına yaptığı açıklamasında; ‘‘Kendilerine asla olumlu görüş vermeyeceğimizi bildirdim. Gökçeada’nın organik ada olması için mücadele ediyoruz. Tarım Bakanlığı Türkiye’de 6 havzadan biri olarak adamızı ilan etti. Turizm ve tarımın beraber gitmesini hayal ederken geldiğimiz nokta çok üzücü. Önceki yıllar MTA’nın sondaj çalışmaları sırasında sualtı kaynaklarımızın yönü değişti. Maden açılmasını bırakın biz sondaj yapılmasına da karşıyız. Onlarca metre toprağın altına iniliyor ve yeraltı su kaynakları bundan etkileniyor. Dünyada yeraltı su kaynakları açısından dördüncü adayız. Kamuoyu gücüne inanıyoruz ve bu yanlış karardan vazgeçileceğini düşünüyoruz” dedi
“Organik ada ilanını beklerken altın madeni ile karşılaştık”
Gökçeada Gönüllüleri Derneği’nden yapılan açıklamada ise; “Gökçeada’nın organik ada ilan edilmesinin kesinleşmesini beklerken altın arama haberi bizleri çok üzdü ve korkuttu. Yeraltı suları bakımından zengin ve şanslı olan adamızda daha önce yapılan arama çalışmalarında yapılan tahribat nedeniyle sularımızda bulanıklaşma, yol değiştirme ve kayıplar oluştuğunu öğrendik. Arama alanı adanın en güzel kumsalını da kapsayan, tarım sulama göletine komşu büyük bir alan. Daha önce sintine merkezi yapılması önlenen, imarla ilgili problemleri büyüyen adamızın bir de böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalması üzücüdür” denildi. (Seçkin Sağlam)
