Damla Yeltekin

damlayeltekin@gmail.com

Bayramlaşamamak

Bayram buruk geçti. Uzun bir haftalık tatil boyunca sevdiklerimizle, ailemizle, eşimiz ve dostumuzla vakit geçirdik. Bayram şekerleri ve kolonyalar hazırda bekledi. Özellikle son iki bayramdır; geçmişin izlerini kapımızı çalan çocuklarda gördüm.

5137

Son yıllarda, mahallenin çocukları çok da kapıyı çalmaz olmuştu. Ama bu seneki bayramlarda geçmişin gelenekleri, “iyi bayramlar” diyen miniklerde yankı buldu.

Bir büyük şehir bir de küçük şehrin bayrama nasıl girdiğini ve nasıl uğurladığını açıklamaya çalışayım.

Bayram hazırlıkları, kalplerde burukluk bıraktı. 5 alan vatandaş 3 aldı. 3 alan yurttaş ya 1 aldı ya hiç alamadı. Yarım kilo-1 kilo alınan bayram şekerleri yerini gramlık paketlere bıraktı. Kolonya şişelerinin geçmişte tam doldurulurken, kolonya şişeleri dahi yüksek enflasyondan nasibini aldı.

Bu durum Ankara’da da kendini gösterdi Çanakkale’de de.

Bayramlık geleneği; Çanakkale’de acı tablosunu daha çok gösterdi. Ankara gibi büyük şehirlerde her bütçeye uygun mağaza varken Çanakkale’de bütçe dost mağazalar bir elin 5 parmağını geçmedi.

Bayramlıklar kentin en büyük pazarı olan ve halk arasında CUMPA olarak bilinen Cuma pazarından alındı. Asgari ücretle geçinen aileler, çocuklarına bayramlık dahi alamadı. En temiz ve yeni kıyafet ve ayakkabılar bayram sabahına hazırlandı. Döviz kuru tavan yapınca, Bayramlık geleneği de tabanı gördü.

“Nerede o eski bayramlar” diyen dedeler ve nineler, ya en küçük toruna harçlık verdi ya da hiç bayram harçlığı hazırlayamadı.

Azizim, bu bayram zor geçti.