vselvitop@gmail.com
Geçtiğimiz yazımızda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu çerçevesinde disiplin soruşturmalarında “soruşturma evrakına erişim hakkı” üzerine bir değerlendirme yapmıştık. Bu yazımızda ise disiplin ceza kararlarının verilmesinde son derece kritik olduğunu düşündüğümüz “zamanaşımı” ve “hak düşürücü süreler” konusunu ele almak istiyoruz.
Gözlemlerimize göre bazı somut olaylarda, özellikle ceza kararlarının süresi içinde verilmediği; buna karşılık soruşturmanın başlatılmasında sürelere daha fazla dikkat edildiği görülmektedir. Bu durum, disiplin sürecinin hukuka uygun yürütülmesini doğrudan etkileyebilmektedir.
Hukuk sistemimizde süreler, özel hukuk ve kamu hukuku kapsamında birçok farklı yasa ile düzenlenmiştir: Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), Medeni Kanun, İYUK, İş Kanunu, Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu bunlardan bazılarıdır.
Süreler söz konusu olduğunda genellikle iki temel kavram karşımıza çıkar: Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler.
Zamanaşımı, borçlu tarafından savunma olarak ileri sürülmelidir. Buna karşılık hak düşürücü süreler, mahkemece re’sen dikkate alınır ve süresi geçtiğinde dava hakkı tamamen ortadan kalkar. Hukuki sonuçları bakımından bu iki süre türü arasında açık bir fark bulunmaktadır.
Sürelerle ilgili genel düzenlemeler Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yer almaktadır. Buna göre:
Ayrıca HMK m.94/1’de "kanunun belirlediği sürelerin kesin süre" olduğu, m.94/3’te ise "kesin süre içinde yapılması gereken işlemi süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkını kaybedeceği" açıkça belirtilmiştir. Bu düzenlemeler, sürelerin hukuki sonuçlarını net biçimde ortaya koymaktadır.
Kamu hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi adına disiplin hukukunda süreler son derece önemlidir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun (DMK) 127 ve 128. maddeleri ile Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 31 ve 32. maddelerinde bu sürelere ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.
1.Soruşturma Zamanaşımı:
2. Ceza Zamanaşımı:
Disiplin ceza kararlarının süresi içinde verilmesi zorunludur:
Bu sürelerin aşılması, HMK m.94/3’te de belirtildiği üzere, işlemin yapılma hakkının ortadan kalkmasına neden olur. Bu durumda disiplin cezası verme yetkisi düşer ve memur lehine hukuki sonuç doğar.
Bu çerçevede, özellikle disiplin soruşturmalarında zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin dikkatle takip edilmesi gerektiğini; bu kuralların hem idarenin işlem yetkisini sınırlayan hem de memurların adil yargılanma hakkını koruyan güvenceler arasında yer aldığı kanaatindeyiz.