MİGRENDE BESLENME
Migren, primer baş ağrısının bir türü olarak belirli özellikleri ve eşlik neden semptomları ile baş ağrısı ile karakterize bir klinik sendromdur. Her baş ağrısı migren değildir. Ancak teşhisiniz konulduysa migreni tetikleyen birçok faktör vardır ve migreninizi hangi faktörlerin etkilediğini bilmeniz önemlidir. Genel olarak yapılan çalışmalarda ise tetikleyici faktörlerden en fazla etkiye sahip olan beslenmeye bağlı faktörler olduğu bulunmuştur.
Migreni Etkileyen Faktörlere örnek vericek olursak:
- Hormonal Faktörler (menstruasyon, adet dönemi öncesi, adet
döneminde sonra, gebelik, menopoz)
- Uyku (fazla uyumak, uyku eksikliği, uyku zamanında
değişiklikler)
- Çevre (Işık, gürültü, hava değişiklikleri, sigara, parfüm
kokuları…)
- Stres
Besinler:
- Çikolata
- Şarküteri ürünleri (Sucuk, Salam, Sosis, Pastırma…)
- Hazır et ve tavuk suyu tabletleri çünkü bu ürünler monosodyum
glutamat içermektedir.
- Alkollü içecekler (Bira, viski, şarap…)
- Kafeinli içecekler (Çay, kahve, asitli içecekler)
BESLENMEYE BAĞLI ETKİLEYEN FAKTÖRLER: Yapılan
bir çalışmada açlık, atlanmış öğün, stres, alkol tüketimi migreni
en sık tetikleyiciler olarak belirlenmiştir. 2. Sırada ise
kızartılmış ve yağlı besinler bulunmaktadır.
-
Alkollü İçecekler: Kırmızı şarap ve migren
arasında pozitif bir ilişki vardır. Yapılan bir deneysel
çalışmada migren hastalarında kırmızı şarap tüketimi sonrasında
votka tüketimi sonrasına oranla daha fazla migren ataklarının
geliştiği gözlemlenmiştir. Ayrıca alkolün peynir, çikolata veya
narenciye ile birlikte tüketildiğinde bu besinlerinde bir
tetikleyici olduğu belirlenmiştir.
-
Çikolata: Yapılan çalışmalarda tetikleyici bir
faktör olarak çikolatayı belirten migren hastaları arasında
%19.2-22,5 bir sıklığı olduğu belirlenmiştir.
-
Yağlar: Yapılan bir çalışmada migrene sahip
bireylerin kontrol grubuna kıyasla daha fazla yağ ve yağlı
besinler tükettikleri saptanmıştır. Van den Bergh ve
arkadaşları çalışmasında migrenli bireylerin %17’si tarafından
tetikleyici faktörlerin arasında yağlı yiyecekler olduğu
bildirilmiştir.
-
Sıvı eksikliği veya Sıvıların yetersiz
tüketimi: Yapılan çalışmalarda migrenli bireyler
%31-54 oranında suyun yetersiz tüketiminin oldukça tetikleyici
olduğunu belirlmiştir. Deneylerde suyun erken alımından sonra
baş ağrısında azalma olduğu gözlemlenmiştir. Yeterli miktarda
su içmenin migrenin tetiklenmemesinde gerçekten önemli rolü
vardır.
MİGRENDE TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ
- Migren sadece baş ağrısı değildir aynı zamanda bulantı ve
kusma gibi semptomlarında eşlik edebildiği ve hastaların
etkinliğini, verimliliğini azaltan yaygın bir hastalıktır. Migren
hastalarında BOS ve beyindeki magnezyum seviyeleri düşüktür.
Migren hastalarında magnezyum absorbsiyonundaki genetik
yetersizlikler nedeniyle magnezyum eksikliği gelişebilir.
Magnezyum eksikliğinin sağlıklı kontrollere kıyasla migren
hastalarında çok daha yaygın olduğuna dair güçlü kanıtlar
mevcuttur. Magnezyumun migrenin önlenmesinde önemli bir rolü
vardır.
- Koenzim Q10 (CoQ10)’unun yetişkin bireylerde migrenin
önlenmesinde etkisinin olduğu gösterilmiştir. Üçüncül baş ağrısı
merkezlerine başvuran çocuk ve ergenlerin önemli bir kısmında
CoQ10 eksikliği gözlemlenmiştir. Koenzim Q10 tekrarlayan migren
ve mitokondriyal fonksiyon sırasında meydana gelen inflamatuar
değişiklikleri değiştirme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle
CoQ10 migrende terapötik olarak önemli olabilir.
Migrende besinin rolü 1900’lerin başından beri bilimsel bir
araştırma konusu olmuştur. Çalışmalarda bireyin beslenmesinden
belirli besinlerin çıkarılması ile semptomların azaltılabileceği
veya migren başlangıcının önlenebileceği bulunmuştur. Bununla
birlikte hastalar eliminasyon diyetine alındığında çeşitli
çalışmalarda migrende anlamlı düzeyde düzelme gösterilmiştir.
Ancak pek çok hasta için güvenilir protokollere göre rutin
beslenme tedavisi önerilmemekte kişiye özel bir yaklaşıma ihtiyaç
duyulmaktadır.