h_irim@yahoo.com
İster yakın zamanda isterseniz de uzun yıllardır vegan olun, evinizin dışındayken sizi en çok zorlayan şeylerden biri karnınızı doyuracak yer bulmak olur.
Malumunuz herhangi bir ürünün ya da hizmetin tanıtımında vegan kelimesi geçiyorsa zaten otomatik olarak fiyatı yükseliyor.
Kaldı ki cebinizde paranız bile olsa dışarıda vegan yemek bulmak kabusa dönüşebiliyor.
Çiğ köfte (onun da içine bulyon koyuyorlar mı diye sormadan yiyemezsiniz), kır pidesi (üzerine margarin vesaire gibi hayvansal bir şey sürmüşler mi diye sormanız gerek), simit (pastane simitleri hayvan sütü ile yoğruluyor, sormadan almayın) gibi üç-beş seçenek hariç ilk etapta zaten insanın aklına bir şey gelmiyor.
Geçtiğimiz aylarda Antalya’da oturduğumuz bir kafenin menüsünde vegan burger görüp sevindim. Yine de yılların bana vermiş olduğu acı tecrübelere dayanarak ekmeğinin de vegan olup olmadığını sormalarını rica ettim görevli arkadaştan.
Ve tabii ki ekmeğin vegan olmadığını öğrendim. Hayal kırıklığımın tarifi yok. Bu ürün o menüdeki hemen hemen her üründen daha da pahalıydı üstelik.
Tabii her şeye olumsuz gözle bakacak değiliz. Esnaf lokantaları mesela uzun yıllardır benim için cankurtaran görevi görüyorlar.
Çeşit çeşit zeytinyağlı yemekleri, kısır, makarna ya da üzerine yoğurt dökülmemiş kızartmaları ve tabii ki salata seçenekleri ile sadece karın doyurmakla kalmıyorsunuz; sağlıklı da beslenmiş oluyorsunuz üstelik.
Fiyatları ise bence ülke şartlarına göre inanılmaz makul.
Kişisel tavsiyem bulunduğunuz şehirdeki esnaf lokantalarını muhakkak ziyaret edin. En küçük ilçede bile bir esnaf lokantası olduğunu unutmayın.