Pedagog
Akademik takvimin bu yıl için bitiş çizgisine vardık. Merkezi yerleştirme sınavları tamamlandı, karneler dağıtılacak. Bayramla beraber çocuklarımız için uzun bir yaz tatili başlıyor. Yerleştirme sınavlarına giren çocuk ve gençlerimizin heyecanla sınav sonuçlarını bekleyeceklerini biliyoruz. Anne babalar’ da en az çocukları için heyecanlı.
Çocukları henüz okul öncesinde ya da sınav hazırlık sürecine girmemiş olan ailelerin ise “Yaz tatilini nasıl geçirmeliyiz?” düşüncesi bir hayli yorucu olmaktadır. Özellikle çalışan anne babaların çocuklarını emanet edecek kimselerin olmaması durumunda etkinlik planlama zorunluluğu başlı başına tedirginlik yaratmaktadır.
Çocuklar için tatil planı yapabilmenin güçlüklerinden biri de ekonomik koşullardır. Özellikle gelir düzeyi asgari geçim rakamlarının altında olan ailelerin çocukları bu konuda fazlasıyla dezavantajlı durumdadır.
Tatilin çocuklar için anlamı dinlenmek, eğlenmek ve güzel anılar biriktirmektir. Özellikle büyükanne ve büyükbabalarla geçirilecek zamanlar çocukların aile aidiyeti konusunda bilinç geliştirmelerine ciddi katkı sağlar.
Yazıyı okuyan anne babaların telefonlarıyla odalarına kapanan çocuklarının tutumlarını nasıl değiştirecekleri konusunda yakınmalarını işitiyorum. Hiçbir etkinliğe katılmak istemeyen, odalarından sadece yemek için çıkan, akranlarıyla sadece dijital ortamlarda iletişim kuran okul çağı çocuklarını ve ergenleri görür gibiyim. Bu konuda hepimizin işi gerçekten çok zor ama imkansız değil.
Çocukların tatilde gelişimlerine katkısı olabilecek etkinliklerin benzerlerinin anne babaları tarafından yapılmadığı sürece çocuklarda hiçbir şekilde tutum değişikliği olmaz. Çocuğu zorla kurstan kursa yollamak, çık dışarı dolaş demek onu evde istemediğiniz anlamı taşır. Hobisi olmayan, kitap okumayan, spor yapmayan anne babası olan çocuklardan bunları beklemek acaba onlara neler hissettirir?
Benim ailelere tatil için ilk önerim çocuklarının yaşına uygun bir tatil planı yapsınlar.
Yaz tatilinin başlaması hem bir vedadır, hem de ileriye dönük merakı, hayalleri ve kaygıyı beraberinde getirir. Kreşe/anaokuluna giden çocuklar için okulun son gününde neler yaptığını, nasıl hissettiğini sorarak başlayabilirsiniz. Ardından, hazırda somut ve belirli bir tatil planı varsa, bunu resimlerle, gideceğiniz yeri, ne süre orada olacağınızı anlatın. 3-6 yaş arası dönemde beyin gelişiminin, yetişkinlerdeki gibi olmadığını, uzun vadeli planlar yapma, uzun süre bekleme kapasitesinin henüz gelişmekte olduğunu unutmayın. Ayları bir tablo gibi görselleştirip, bölümlere ayırarak anlatabilirsiniz. Okula gitmese de bir çocuk “yaz tatili”ni beklediği için her çocukla, planları önceden konuşmaya özen gösterin.
Oyun oynamak özellikle 3-6 yaş grubu çocukların en büyük ihtiyacını oluşturuyor. Oyunu, bir zaman geçirme aracı olarak değil, çocuğunuzu daha derinden keşfetmek, onunla ilişkinizi güçlendirmek için bir fırsat olarak kullanın. Onun iç dünyasını zenginleştirici serbest oyunlar ve eğitici kurallı oyunlar oynamanın aynı zamanda okula gitmeyen çocuklarının da ileriki okul dönemlerinde kendini daha iyi ifade etmelerini destekleyeceğini unutmayın.
Yavaş yavaş sembolik oyunların oluştuğu bu dönemde, yazın çocuğunuzla yaratıcılığını geliştirecek mesleki canlandırma (doktorculuk, tamircilik, öğretmencilik vb.) oyunları oynayabilirsiniz. Bunun için kostümler, tamir oyuncakları, doktor oyuncaklarından faydalanabilirsiniz. Grup bilincini geliştirmek için iş birliği odaklı oyunlara yer verin. Birlikte lego veya ahşap bloklarla bir ev yapabilir; büyük kağıt üzerine ailece birlikte bir “yaz” resmi çizebilirsiniz. Bu sayede bir yandan da çocuğunuzun el-göz koordinasyonunu güçlendirmiş ve ince motor becerilerinin gelişmesini desteklemiş olursunuz.
Çocuğunuzun kaba motor becerilerini geliştirmek için de yaz en büyük fırsat. Bisiklet, paten, ikili top oyunları, kurallı yakalama oyunları çocuğunuzun bedenini güçlendirirken, dış dünyada kendisine fiziksel bir alan açmasına yardımcı edecektir.
Yaz tatilini sabırsızlıkla bekleyen okul çağı çocuğunuzla, ebeveynler için de bir nevi dev bir ders arası/teneffüs olan bu zamanın verimli geçmesi için:
7-11 yaş arası çocuklar da, okul öncesi gibi oyunla kendilerini ifade etmeye ihtiyaç duyuyor. Yaşıyla birlikte zenginleşen oyunlarında çocuğunuza eşlik edin, oyunu da bir rutin haline getirin.
Okumaya yeni başlayan çocuğunuzla, yazın kitap okumaya, yeni dergiler keşfetmeye zaman ayırın. Yazın başında, birlikte bir kitapçıya gidin ve onu yaşına uygun kitapların olduğu bölüme yönlendirip istediği kitapları seçmesine izin verin.
Birlikte çıktığınız yolculuklarda, gittiğiniz yerlerde sadece çocuğunuz için olacak etkinliklere ve mekanlara odaklanmayın. Yolculuk bir bütündür. Gideceğiniz yere önceden birlikte resimlerle, gezi rehberleriyle birlikte bakın. Bu yer ile ilgili birlikte videolar, varsa belgeseller izleyin.
Akademik takvime bağlı bir ders çalışma değil; çocuğunuzun zihinsel becerilerini, yaratıcılığı ve düşünme kapasitesini geliştirici aktivitelere ağırlık verin. Çocuğunuzun, yaz dönemi için ödevleri olabilir. Tatilin son gününe bırakılan ödevlerin bütün yaza gölge düşüren bir mesele olmaması ve
ailede son dakika krizleri yaratmaması için erkenden planlama yapın, yol gösterici olun. Birlikte bir program ve anlaşma yapın.
Bu yaş gurubunda, özellikle okul çağının ilk yıllarında, güvenli ev ortamında rekabet duygusunu tanıma, öfkeyi nasıl yaşadığını anlama, zor duygularla baş etme becerilerini geliştirmek için de yaz önemli bir fırsat oluşturuyor. Çocuğunuzun yaşına uygun kurallı kutu oyunları edinmek ve ikili veya grup olarak bu oyunları aile rutinine eklemek faydalı olacaktır. Haftanın belirli günlerinde “aile oyun saati” belirleyebilirsiniz.
Tüm aile için kafa karıştırıcı bir dönem olan ergenlik, büyümekte ve kendini aramakta, bulmakta, bazen yeniden kaybedip aramakta olan çocuğunuz için;
Kimlerle olmak ister? Nerede olmak ister? Nereye gitmek ister? Yazla ilgili hayalleri neler? Bu sohbetler, çocuğunuzun zihnine evde bir alan açmak için önemlidir. Ailecek vakit geçirmek bazen kaçınılan bir hal olsa da, ergenlik dönemi genç çocuğunuzun gelişimi için oldukça değerli ve kapsayıcı bir dönemi oluşturuyor. Yeni bir şehri birlikte keşfetmek, genç kızınızın/oğlunuzun o yere dair merak alanlarını da duyarak bir program yapmak dengeleyici olur.
Yaz tatilini, hem birlikte zaman hem de kendi ilgi alanlarında kendini keşfedebileceği bir dönem olarak planlayın. Yaz kampları, dil okulları, ilgilendiği spor veya sanat alanında bir kursa başlamak ve akranlarıyla sizin de güvendiğiniz bir ortamda birey olarak zaman geçirmesine imkan tanıyın.
Ergenlik döneminde okul yaşamı pek çok kritik sınavı içerir. Ve çalışmak için önce rahatlamak gerekir. Klinik araştırmalar, kaygı seviyesi yüksek ve ebeveynlerinden baskıcı bir yaklaşım gören çocukların, odaklanma becerilerinin ve öğrenme kapasitelerinin olumsuz yönde etkilendiğini gösteriyor. Örneğin liseye giriş sınavına hazırlanan bir çocuğunuz varsa, tüm yazı ona ‘ders çalış’ diyerek geçirmeyin. Okul döneminde, öğretmenler, ders saatleri, özel öğretmenler, kurslarla çalışmaya alışmış çocuğunuz için bir anda tüm gün evde ve serbest zamana geçmek zorlayıcıdır. Kendisine bir çalışma programı hazırlaması için teşvik edici olun.
Özellikle lise çağındaki çocuklarınız için, ilgi alanlarına göre, gelecekte yapmayı düşündüğü, merak ettiği meslek alanlarında yaşına uygun süre ve kapsamda stajlar planlayabilirsiniz.
Tüm ailelere ve çocuklarımıza sağlıklı bir yaz tatili dileklerimle.