havadurum

Demirbaş “Ünal’ın yaptığı uygulamalar üniversitede huzursuzluk yaratmıştır”

Türk Eğitim Sen Çanakkale Şubesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Genel Sekreter Ayhan Monus görevden alındıktan sonra yerine vekâleten Güzel Sanatlar Fakültesi Sekreteri Şaban Oğuz Ünal’ın atanmasın ardından üniversite çalışanlarının huzursuz olduğunu öne sürdü.

3948

Türk Eğitim Sen Çanakkale Şubesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Genel Sekreter Ayhan Monus görevden alındıktan sonra yerine Güzel Sanatlar Fakültesi Sekreteri Şaban Oğuz Ünal’ın vekâleten atanmasının ardından, huzuru ve çalışma barışını bozan, hak ve özgürlüklere aykırı ve kısıtlayıcı, fırsat eşitliğini engelleyici davranış ve uygulamalar gerçekleştirildiğini ifade etti. Türk Eğitim Sen Çanakkale Şubesi Başkanı Resul Demirbaş “Genel Sekreter Vekili Şaban Oğuz Ünal’ın yaptığı uygulamalar Üniversitemizde çalışma barışını daha da bozmuş, çalışanları mutsuz ve huzursuz hale getirmiştir” dedi.

Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen), Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu’nu ziyarette bulundu. Ziyarette Türk Eğitim-Sen, Rektör Erenoğlu’nu başarılarından dolayı teşekkür etti.

“Erenoğlu’na komplo kurulduğunu düşünmekteyiz”

Türk Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Resul Demirbaş, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Genel Sekreter Ayhan Monus görevden alındıktan sonra yerine Güzel Sanatlar Fakültesi Sekreteri Şaban Oğuz Ünal’ın vekâleten atanmasının ardından üniversite huzurunun bozulduğunu ve Şaban Oğuz Ünal’ın çalışmalarından dolayı kamuoyunun üniversiteye bakışının değiştiğini ve Rektör Erenoğlu’nun zor durumda kaldığını söyledi. Başkan Demirbaş, “Zira birçok karar ve uygulamanın altında Sayın Rektörümüzün imzası bulunmaktadır. Bizler Sayın Rektörümüze komplo kurulduğunu ve bir an önce bu duruma son vermesi gerektiğini ve gerekeni de yapacağını düşünmekteyiz” diye konuştu.

“Kamuoyunu şaşkınlığa sevk etmektedir”

Üniversite ile ilgisi olmayan şahısların, TEKNOPARK’ta konuştuğunu ve bahsedilen konuşmaların Çanakkale kamuoyunda da duyulduğunu ifade eden Demirbaş “Genel sekreter vekilinin de bulunduğu bazı üniversite idari üst yöneticileri ile üniversite ile ilgisi olmayan bazı şahısların TEKNOPARK’ta haftada bir toplanarak kapalı kapılar ardında aldıkları kararları uygulamaya soktukları Çanakkale’de konuşulmakta ve bizlere kadar gelmektedir. Konuşulduğu söylenen ve duyumlanan konulardan bazılarının sonradan hemen hemen aynen uygulanmaya başlanması kafaları karıştırmaktadır. FETÖ dönemindeki gibi alternatif yapılar kurulması, o dönemdeki gibi olmayan kadrolara görevlendirilmeler yapılması kamuoyunu ve bizleri şaşkınlığa sevk etmektedir” ifadelerine yer verdi.

“Yaşananların bazılarını bu şekilde sıralayabiliriz”

Türk Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Resul Demirbaş, “Genel Sekreter Vekili Şaban Oğuz Ünal’ın görevlendirilmesinden sonra yaşananların bazılarını kronolojik olarak maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz” diyerek şu maddelere yer verdi;

1- Genel Sekreter Ayhan Munus'un görevden alınması ve Şaban Oğuz Ünal’ın vekaleten atanması.

2- Şaban Oğuz Ünal’ın bazı daire başkanları ile çalışmayarak, iftiraya varacak ithamlarla mobbinge maruz bırakması, emekliliğe zorlaması ve görevden aldırması.

3- Mesleki deneyimine Personel Daire Başkanlığı idari Personel şubesinde başlamış ve en az 28 yıl çeşitli kademelerinde görev yapmış kurum hafızasına sahip, mevzuata hakim Şube Müdürü’nün yerinin uzmanlık alanıyla bağdaşmayan bir birime görevlendirmesinin yaptırılması.

4- Sağlık Kültür spor Daire Başkanı Yüksel Yıldız'ın emekliye zorlanarak emekliye ayrılmasının sağlanması.

5- Sendikamız üyesi İdari Mali İşler Daire Başkanının görevden alınarak Bayramiç MYO ’ya görevlendirilmesi, İdari Mahkeme kararı sonrasında göreve başlatılarak bir iki gün sonra açığa aldırılması.

6- Üniversite Hastanesi Baş Müdürü ile birlikte Müdür Yardımcılarının da açığa alınma süreçleri ve sorasında açığa alma sürecinin 3 ay daha uzatılması. Bu süreçte, FETO kalkışması sonrasında kapatılan Zirve Üniversitesinde çalışan Akademik bir personelin ÇOMÜ Araştırma Hastanesine Baş Müdür olarak atanması da kafalarda soru işaretleri bırakmıştır.

7- Kurum hafızasına sahip, en az 28 yıllını Personel Daire Başkanlığının çeşitli kademelerinde geçirmiş, Personel Daire Başkanının görev yerinin uzmanlık alanıyla bağdaşmayan başka bir daire başkanlığına görevlendirmesinin yaptırılması.

8- Tüm daire başkanlıklarına kalite süreci bahanesiyle paralel koordinatörlükler kurulması ve daire başkanlıklarının by pas edilerek kurulan koordinatörlüklerle çalışılması.

9- Rektörlük B-Bloktaki tüm Katlara güvenlik gerekçesi ile kamera taktırılması, güvenlik amirliği olduğu halde genel sekreter odasına bilgisayar konulup takibinin bizzat Şaban Oğuz Ünal tarafından yapılması.

10- 2011-2014 yılları arasında FETÖ döneminde, bu yapıya en çok direnen ve mücadele eden, komisyonlarda ifade veren ve mahkemelerde tanıklık yapan tüm personel izole edilmekte, baskı kurularak görevlerinden uzaklaştırılmaktadır. Yazışmalara, ve kayıtlara bakıldığında yukarıda sayılan kişilerinde bu yapı ile en çok mücadele edenlerden olduğu görülecektir.

11- Bazı birimlerin tüm istek ve talepleri karşılanmakta, ancak birçoğuna da yazılı veya sözlü cevap dahi verilmemektedir.

12- “Sürekli idareyi eleştiriyorlar” savı ile birçok kişi zan altında bırakılmakta ve kendilerine mobbing uygulanmaktadır. Birçok çalışan takip edilerek veya ettirilerek FETÖ döneminde olduğu gibi fişlemeyi andıran davranışlar sergilenmektedir.

13- Kurumun hafızasına sahip ve liyakatli yöneticilerinin ve elemanlarının boş iddialarla görevden uzaklaştırılması, yerinin değiştirilmesi, görevden alınması veya emekliliğe zorlanması.

14- Fen Fakültesi Fakülte Sekreteri, aynı zamanda Eğitim Birsen Üniversite şube başkanının üniversite ile hiçbir ilişiği olmayan eşi Fen Fakültesi’ne gelerek, aynı binadaki İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi çalışan hamile üyemizi ve bir başka çalışanı üyemizin odasında darp etmiştir. Bu konu ile ilgili bu güne kadar herhangi bir hukuki işlem veya yaptırım yapılmış mıdır? Yapılmadı veya kapatıldı ise gerekçesi nedir?

15- Bazı Fakülte ve Yüksekokul Sekreterlerinin emekli olması nedeni ile işleyiş yine farklı Fakülte ve Yüksekokul Sekreterleri üzerine atanarak vekâleten iki birime birden bakmak zorunda bırakılmıştır. Bunun yanında bazı sekterlerin kadrolarının genel sekreterlikte olduğu ve görev tanımı dışında farklı birimlerde görevlendirildiği duyumları alınmaktadır. Bu kişiler bu Fakülte ve Yüksekokullara neden görevlendirilmemiştir. Veya Üniversitemizde görev yapan liyakat sahibi arkadaşlarımızın her hangi bir ayrım yapılmaksızın boş bırakılan bu kadrolara atamaları yapılacak mıdır?

16- Rektörlük B-Blok katına takılan kameralarla bazı Daire Başkanlıklarına gidip gelenler izlenerek, bazı akademik veya idari personelin bazı daire başkanı odasına gittiği varsayılarak fişlendiği yolunda duyumlar almaktayız. Bu insan haklarına aykırıdır ve güzide bir eğitim kurumu olan Üniversitemize yakışmamaktadır. Bu duruma son verilecek midir? Üyelerimizin her zaman ve her koşulda yanında olduğumuzun bilinmesini isteriz.

17- Sedat Laçiner döneminde Öğrenci İşleri Daire Başkanlığında yapılan uygulamanın bir benzerinin Personel Daire Başkanlığında aynen yapılması oldukça düşündürücüdür. Akıllara deli sorular getirmektedir!

18- Genel Sekreter Vekili Şaban Oğuz Ünal’ın Üniversitemize gelmeden önce FETÖ ile ilgili dosyasının ve birçok davasının olduğu, atılmaktan kurtulmak için geçiş yaptığı ile ilgili bize kadar gelen dedikodular doğru mudur? Eğer doğru ise böyle bir kişinin, böylesine önemli bir makama vekaleten de olsa atanması doğru mudur? Ayrıca, atama kriterlerini (mezuniyet diploması, kadro ünvanı ve çalışma yılı olarak) sağlamış mıdır? Şayet dedikodularda doğruluk payı varsa bu duruma acilen son verilmelidir.

19- Aynı grubun kendilerine itaat etmeyen ve tek gayeleri işleyişin yürütülmesine katkı sunmak olan bazı üst düzey yönetici, Fakülte ve Yüksekokul Sekreteri, Daire Başkanlarını da görevden aldırmayı planladıkları bizlere kadar ulaşmıştır.

20- Paralel bir yönetim şeklini uygulamaya çalışan bu baskıcı yapıların sırtlarını dayadığı destekçileri kimlerdir? Bu gücü kimlerden almaktadırlar? Güzide kurumlarımızdan biri olan Üniversitemizin üzerinden bu kirli eller ne zaman çektirilecektir?

“Sayın Rektörümüzün sorunları en kısa zamanda çözeceğine inancımız tamdır”

Başkan Demirbaş, Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu’nun konu ile ilgili gereken hassasiyet göstereceği için teşekkür ederek, Erenoğlu’nun da Türk Eğitim Sen gibi konunun takipçisi olacağının altını çizdi. Demirbaş, Erenoğlu’nun üniversitede yer alan sorunları en kısa sürede çözeceğine inancının tam olduğunu söyleyerek “Üyelerimizin ve Üniversitemiz personelinin kronikleşmiş sorunlarını (akademik kadrolar, hülle atamalar, sendikal ayırımcılıklar, bazı akademik ve idari yöneticilerin sendikal baskıları, Türk Eğitim Sen üyesi çalışanlarının yerlerinin değiştirilmesi vb. ) en kısa zamanda çözeceğine inancımız tamdır. Artık ayrıştırmaların sona erdiği, her kesin eşit olduğu, mutlu, huzur ve refah içinde yaşadığı, hak edenin hakkını aldığı bir üniversiteye kavuşturacağına inancımız tamdır. Eğitim Bir Sen Üniversite Şubesi üyesi olan bazı Dekanlar, Dekan yardımcıları, müdürler ve müdür yardımcıları ile bazı üst düzey idari yöneticiler eskiden kalma alışkanlıklarına devam ederek Türk Eğitim Sen üyelerine baskı yapmaya, yerlerini değiştirmeye ve üye devşirmeye devam etmektedirler. Hala onlarca öğretim üyesi arkadaşımız kadro bekliyor. Bunların içerisinde uzun süredir bekleyen öğretim üyelerimiz de mevcuttur” ifadelerine yer verdi.

(ESRA GÜLLER)
Paylaş