İlçe genelinde bulunan ekili tarım arazileri, zeytinlikler ve diğer tarım arazilerinde oluşan maddi zararlar, görevli ekiplerce tespit edilerek kayıt altına alınıyor. Yetkililer, Ezine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekiplerince kontrollerin yapılmaya devam edeceğini, su baskınlarında zarar gören üreticilerin ise en kısa sürede ilçe müdürlüğüne müracaat etmeleri gerektiğini bildirdiler.
Sarıbaş: “Yaraların sarılması için çaba gösterin”
Konu ile ilgili basın açıklaması yapan CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, en kısa süre içerisinde vatandaşlara el uzatması gereken yetkililerin, zarar ve ziyanları yerinde tespit ederek, yaraların bir an önce sarılması için büyük çaba göstermesini istedi. Sarıbaş; “Hafta sonu 8 saat aralıksız devam edip, Çanakkale Merkez ve İlçelerimizde etkili olan yağış, metre kareye Kent Merkezinde 78, Gökçeada`ya 47, Biga`ya 42, Ezine`ye 122, Bozcaada’ya 113 kg düşmüştür. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız başta olmak üzere, balıkçılarımız ve hemşerilerimiz etkilenmiş ve çok büyük zararlara uğramışlardır. Yetkililerin en kısa süre içerisinde vatandaşlarımıza el uzatması, zarar ve ziyanlarını yerinde tespit ederek, yaraların bir an önce sarılması için büyük çaba göstermelerini bekliyoruz. Ellerini çabuk tutsunlar, kışta kıyamette vatandaşımızı darda bırakmasınlar. Yağmurun bu kadar zarar vermesinde dere yataklarının zamanında ıslah edilmemesinin de etkili olduğu görülmektedir. Dere yataklarının bir an önce ıslahı çalışmaların başlatılması için ilgili kurumların programlarına alıp hayta geçirmeleri gerekiyor. Yetkilileri zamanında uyardık, tedbir alın dedik. Ne yazık ki günü kurtarmanın hesabını yapan hükümet çare arayacağına, çözüm üreteceğine, konuyu Allaha havale etme yolunu benimsemiş görünüyor. Geçtiğimiz günlerde meydana gelen yağışlar sonucu can kaybımız olmuştu. Henüz acımızın yoğunluğu içerisinde, başka canlar yanmasın diye yetkilileri önlem almaları konusunda uyarmıştık. Ne yazık ki uyarılarımız havada kalmış. Tedbir alınmadığı gibi bir gayretin de olmadığını ne yazık ki hafta sonu meydana gelen yağışların sonucunda görmüş bulunuyoruz. Vatandaşlarımızın acısı taze, kendi kendinin yarasını sarmanın çaresizliği içerisindedir. Çiftçimiz, köylümüz, balıkçımız, vatandaşımız bunu unutmayacak, yeri zamanı geldiğinde, bunun hesabını sandıkta sormasını bilecektir. Can ve mal kaybına uğrayan, mağdur olan vatandaşlarımızın acısını içinde hissediyorum. Tabi ki ateş düştüğü yeri yakıyor. Kayıplarımıza Allahtan rahmet, acılı alilere başsağlığı ve sabırlar diliyor, hemşerilerime geçmiş olsun dileklerimi iletiyor. Saygılar sunuyorum” dedi.
“Çok büyük zararla karşı karşıyayız”
Sorman, TZOB Yönetim Kurulu Muhasip Üye Mustafa Hepokur, TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Tuncer Başoğlu, Kumkale Belediye Başkanı Süleyman Erte, Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus, Bayramiç Ziraat Odası Başkanı İsmail Pehlivan, Ezine Ziraat Odası Başkanı Ahmet Önder ile üreticiler, kuvvetli yağış nedeniyle yaklaşık 10 bin dönüm arazinin selden etkilendiği Kumkale Ovası`nda incelemelerde bulundu. İncelemelerinin ardından gazetecilere açıklama yapan Sorman, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar`ın talimatıyla Çanakkale`deki afet bölgelerini incelemek üzere bölgede bulunduklarını söyledi. Çok büyük zararla karşı karşıya olduklarını belirten Sorman, ``Her şeyden önce can kaybının olmaması sevindirici. Tüm Çanakkaleli çiftçilere `geçmiş olsun` diyorum. Bu zararın da bir an önce hükümet yetkilileri tarafından telafi edilmesini temenni ediyoruz`` dedi. Sorman, sel afeti karşısında yeni ekimi yapılmış hububat ürünlerinin, sebze ve meyve bahçelerinin, özellikle zeytin ağaçlarındaki mahsulün yere düşmesinden dolayı büyük bir verim kaybının söz konusu olduğunu ifade ederek, ``Doğal afet karşısında verimli toprakların denize akması, önümüzdeki yıllarda verim düşüklüğü yaşatacaktır. Bu da sadece üreteciyi değil, ülke ekonomisini büyük ölçüde etkileyecektir. Zaten yüksek maliyet karşısında zor durumda olan çiftçilerimiz bu ikinci felaketle tamamen üretemez duruma düşmüştür. Mutlaka üreticilerimizin kredilerinin, kredi faizlerinin düşürülmesi ve borçlarının ertelenmesi gerekmektedir” diye konuştu. Üreticilerin, hükümetin bu konudaki yardımını talep ettiğine işaret eden Sorman, şöyle konuştu: “Ayrıca Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) kapsamındaki sigortanın teşvik edici hale mutlaka getirilmesi gerekmektedir. Dünyada tarımın öne çıkmış olduğu bu günlerde güvenli gıdaya ulaşabilmek, ülkemizin dış ticaret açığını azaltabilmek için mutlaka bunları yapmak durumundayız. Şayet üreticiler üretemezse hem ülkenin dış ticaret açığı artacak, hem de sağlıklı gıdaya ulaşmamız mümkün olamayacaktır. Onun için gereken tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz. Tarım, açık alanda yapılan bir sektör. Mutlaka doğal afetlerden etkilenecektir. Tarım sigortası teşvik edici hale gelmelidir. Çiftçilerimiz yüksek sigorta primleri karşısında zaten üretim maliyetleri yüksek olduğu için bu sigortadan kaçmaktadır. 2090 Sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkındaki Kanun ile üreticilerin zararlarını karşılaması mümkün değildir. Bundan üreticilerimizin yararlanması için yüzde 40 mal kaybına uğraması gerekiyor. Tarla değerlerinin ürün fiyatlarından yüksek olması nedeniyle çiftçilerin bundan yararlanması söz konu değildir. Onun için tarım sigortasının daha cazibeli hale getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca meteorolojik istasyonların olay yerlerine uzak olması nedeniyle, meteorolojik verilen yanlış değerlendirmektedir. Bundan da üreticilerimiz zarar görmektedir. Bunun için meteoroloji istasyonların zirai alanlara daha yakın yapılması ve yaygınlaştırılması gerekmektedir.” Sorman, aşırı yağışların tarımı olumsuz etkilediğini, verim kaybına neden olduğunu, yağışın yanında aşırı sıcakların da tarımı olumsuz etkilediğini ifade ederek, mutlaka sigorta sisteminin işletilmesi gerektiğini kaydetti.
