havadurum

Belediye Başkan Adayları canlı yayında buluştu..

1132

 Çanakkale Sanayi ve İş İnsanları Derneği (ÇASİAD) tarafından 31 Mart yerel seçimleri dolayısıyla ‘ÇASİAD ile Seçime Doğru’ programı düzenlendi. Programa, Çanakkale Belediye Başkanı ve CHP Belediye Başkan adayı Ülgür Gökhan ile AKP Belediye Başkan adayı Ayhan Gider katıldı. Programın sunuculuğunu, ÇASİAD önceki dönem başkanlarından Hüseyin Yalman yaptı. Programa katılan seyirciler ve ÇASİAD üyelerinden gelen sorular, adaylar tarafından yanıtlandı. Birçok kanal ve radyonun canlı olarak ortak yayınladığı programın açılış konuşmacısı ÇASİAD Başkanı Semih Başaran yaptı. Başaran’ın konuşmasının ardından başlayan programda, Atatürk Mahallesi civarı, Fevzipaşa Mahallesi, kentin yeşil alanları, Sarıçay, kentin büyümesi, dışarıdan gelen göç vb… konular konuşuldu. Belediye Başkanı Gökhan, Belediye Başkan adayı Gider’in mezbaha sorusunu cevaplayarak; “Mezbahanın durumu çok kötüydü, kapattık. Bu çağ için eski tip bir mezbahaydı. Mezbahanın kooperatifleşme kanalıyla yapılmasını öngörüyoruz. O şekilde olması için teşvik edeceğiz” dedi. Otopark sorununa da değinen Gökhan; “Atatürk ve İnönü Caddesi tek yön hale gelecek. Proje trafik komisyonundan geçti. Otopark projelerimiz de var. Birçok otoparkımız var ve yapılacak otoparklar da var. Onun dışında da katlı otopark çözümlerimiz var. Asansörlü otopark çözümlerini hemen başlatacağız” dedi. Programda projelerini anlatan Gider, “Bunlar Çanakkale’nin 16 yıldır ötelenen sorunları. Bunlar çözülmediği için aday oldum. Projelerimizin bitiş tarihleri bellidir. Her mahalleye yayılmış 5 bin araçlık otoparkları 1 yıl içerisinde tüm projeleri 3 yılda tamamlarız” dedi. Altın madeni ile ilgili soruyu da yanıtlayan Gider, “Ben yetkim olmasına rağmen o ruhsatı 10 yıl imzalamamış adamım. Ruhsatı bakanlıktan iptal ettirenlerden birisi benim. Ben eylem yapmam. Eylemi başkaları yapsın. Ben iş yaparım” ifadelerini kullandı. 

 
“Demokrasinin bir kuralı, adayların bir arada halka projelerini anlatmasıdır”
Belediye Başkanı ve CHP Belediye Başkan adayı Ülgür Gökhan; “İki adayın televizyon programında olması özlenen bir şey. Türkiye’de genelde artık bunlar olmuyor. Aslında demokrasinin bir kuralı, katılımcılığı sağlamak, adayların bir arada halka projelerini anlatmasıdır. Bir konuda Ayhan Gider’in sözlerini okudum ve açıklık getirmek istiyorum. Evet, ben varlıklı bir ailenin çocuğuydum. Doğduğumda da varlıklıydık ama mürebbiyelerle büyümedim. Ninem vardı, mürebbiyemiz oydu. Benim de çocuklarımın da amcamın çocuklarının da mürebbiyesi olmadı. Şoförümüz de olmadı. Dedemin bir şoförü vardı. O da mandırada çalışırdı. Dolayısıyla babamın da benim de şoförüm olmadı. Eşim de makam aracına binmez, alışverişine kendisi gider. Eşim, pazaryerinde en çok tanınanlardandır” dedi.
 
“Köprünün getireceği sonuçları ortak akılla planlamalıyız”
1915 Çanakkale Köprüsü ile ilgili soruyu yanıtlayan Başkan Gökhan; “Köprüyü benimsiyoruz, sahipleniyoruz. Köprüye karşı bir şeyimiz yok. Yeri de doğrudur. Ancak bunun getireceği sonuçları ortak akılla planlamalıyız. Bize düşen mücadelemizle ilgili çalışmalarımızı yaptık. Işıklar’da halk oylaması yapıp vilayete gönderdik ama henüz bir şey çıkmadı. Geçen dönemden beri bu hazırlığı yapıyoruz. Geçmişten beri vardı ama fiilen söz konusu olunca başladık. Belediye sınırlarının genişletilmesi adı altında İnsan ve Çevre Merkezli Büyüme projemiz var. Olası çarpık yapılaşmalar için böyle bir hazırlık yaptık. Sayısal halli hazır haritalar ve zemin etütleri hazırladık. Umurbey sınırına kadar varan çalışmayı öngörüyoruz. Bu süreçte kentin genişleme alanları itibariyle şöyle bir düşüncemizi ortaya koyduk: Köprü adı geçince herkes bir hücum ediyor. Fakat planlama yok. Fiyatlar artıyor. Tarlalar değerlendi. Arsa yok tarım alanı. Kentin birbirine eklenerek gitmesi uygun değil. Kent, mevcut sınırlarını mücavir alanıyla beraber planlayıp oradaki tarımsal, orman, mera alanlarını koruyarak uydu kent marifetiyle büyümesini öngördük. Lapseki’ye kadar bir çalışma yapılması lazım. Tabi bu sadece belediyenin yapılacağı iş değil. Bu süreçte bu düşüncelerimizi koruyoruz” dedi. 
 
“Çarşı bir konsepttir”
Başkan Gökhan; “Cumhuriyet Meydanı projemiz var. Kuruldan geçti, detaylar var sadece. Yarışma ile elde edilmişti. Belediye İş Merkezi’nin projesini yarışma ile tamamladık, otopark kısmı düzenlendi. Belediye İş Merkezi, Muammer Aksoy Parkı, Cumhuriyet Meydanı’nı içine alan proje adliyeye kadar gidiyor. Adliyenin olduğu alan kurul kararı ile meydan olarak tespit edildi. Çimenlik Kalesi’nin dış duvarının kaldırılarak o alanın açılması da projenin içinde. Şu anda o alan ve yapılacaklarla ilgili her şey tamamlandı. Çarşı’yı yayalaştırmayı planlıyoruz. Oranın cazibe merkezi haline gelmesini istiyoruz. Fevzipaşa-Çarşı arasında seramikçiler açılmaya başladı. Aynalı Çarşı’nın yeniden düzenlenmesini, özellikle hediyelik eşya konusunda iyileştirme sağlarsak hepsi bir bütün olarak cazibe merkezi haline gelmesi bir bütün olacak. Esnaflarla etkinlikler yapıyoruz. Mühim olan aktiviteler. AVM çarşının rakibi olamaz. Çarşı başka bir konsept. Dünyanın her yerinde Old Town’lar vardır. STK’lar ile de görüştük. Daha da görüşeceğiz. Adliyenin gitmesi trafiği rahatlattı. Dolayısıyla yayalaşma şansı doğdu. Esnafın araçlarının girmesi gerekir. Dolayısıyla Halk Bahçesi’nden parktan Cumhuriyet Meydanı’na eski Çanakkale alanının yayalaşmasını planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Katlı otopark çözümlerimiz var”
Ulaşım sorununa değinen Belediye Başkanı Gökhan; “Ulaşım sorunu arabalı vapurun şehir içine inmesiyle başlıyor. Demircioğlu’nda otopark yapılırsa da park yapılmayacağını sanmıyorum. İnsanımız böyle bir yapıya sahip. Güzergah projemiz hazır. Atatürk ve İnönü Caddesi tek yön hale gelecek. Proje trafik komisyonundan geçti. Kavşak projemiz var. Projelerimiz hazır hayata geçmek üzere. Seçimlerden sonra hemen planlaması yapılacak. Çanakkale’de otopark sorunu var, araç sayısı fazla. Belediye İş Merkezi’nin altında, Cennet Otopark’ın alanında vardı, maalesef şimdilik kriz dolayısıyla durdu. Belediye binasında var. Onun dışında da katlı otopark çözümlerimiz var. Asansörlü otopark çözümlerini hemen başlatacağız. Barbaros ve Cevatpaşa da dahil. 8 bölgede akıllı kavşak uygulamamız var. Otobüsleri her geçen gün arttırıyoruz. Küçük otobüsler artık kalmayacak. Kepez büyüdü. Güzelyalı, Dardanos’a yerleşenler arttı. Karacaören de olursa yeni güzergahlar olabilir. Mevcutlar da kalabilir. Evet, yolculuk 1 saat sürüyor ama Çanakkale ince uzun bir kent. Aralara da giriliyor. Duraklar çok kısa aralıklarda onlar yeniden düzenlenebilir. Bisiklet yollarımız genişletilecek. Bir Deniz Taksi projemiz vardı. Hazırladık ve bakanlıktan onay bekliyoruz. Arabalı vapurun düzenlenmesi gerekiyor” dedi. 
 
“Mezbahanın kooperatifleşme kanalıyla yapılmasını öngörüyoruz”
Başkan Gökhan; “Laf olsun diye mezbaha yapmaya, sağlıksızlığa vicdanım el vermez. Mezbahanın durumu çok kötüydü, kapattık. Bu çağ için eski tip bir mezbahaydı. Çok fazla şikayet geliyordu. Oradaki en ufak hata bile kötü. Kooperatif ile birlikte et işleme tesisi ile beraber olursa çok da güzel olur. Kırsal bir alanda, yerleşim alanı olmayan bir yere yapılması sağlayacağız. Çanakkale içinde olmaz, kırsal bir alan gerekiyor. Kooperatifleşme kanalıyla yapılmasını öngörüyoruz. O şekilde olması için teşvik edeceğiz. Olmaması halinde başka biçimde çözeceğiz.” dedi.
 
“10 yıldır altın şirketlerinin ruhsatını, imzalama yetkim varken imzalamadım”
Altın madenleri konusuna değinen Belediye Başkan adayı Gider; “Kimisi iş yapar, kimisi konuşur. Ben, 10 sene boyunca o altın şirketlerinin ruhsatını, imzalama yetkim varken imzalamayan adamım. Ben, eylem yapan adam değilim. Ben iş yapan adamım. Eylem yapmak benim işim değil. Kimin işiyse o yapsın. Altın madenleri konusunda tavrım çok nettir. Yer altındaki her kaynak çıkarılabilir. Ne zaman? Yeterli teknoloji ve çevreye zarar vermeyeceğine Çanakkale halkını ikna etmek şartıyla. Ben Alamos’tan ikna olmadım ve ruhsatını imzalamadım. Bu demek değildir ki sonsuza kadar orada altın çıkarılmayacak. Hiç öyle bir derdim yok. Bir ülkenin yer altı zenginlikleri o ülkenin kaynağıdır. Günün birinde gelir der ki; ‘Ben yeni bir enjeksiyon sistemi yaptım, enjektörle çekiyorum’. Çıkarmayacak mıyız? Altın yer altında kalsın diye derdimiz mi var? Ama eğer buna önem vermeseydim, o ruhsatı imzalar geçerdim. Binlerce ruhsat imzalamış adamım. Bu bana sorulabilecek son soru. Tekrar söyleyeyim, bu izin Danıştay kararıyla iptal edilmedi. Bakanlıkta bunu iptal ettirenlerden birisi benim. Diyorsanız ki bunu basına bildirdiniz mi? Bakın ben 10 sene Genel Sekreterlik yaptım. Araştırın kaç tane basın toplantısı yapmışım? Basın toplantısı yapmak benim işim değil. Basın toplantısını kim yapacaksa yapsın. Ben işimi yaparım” dedi.
 
“Kişi başına düşen yeşil alan miktarını 10 metrekareye çıkaracağız”
Çanakkale’deki yeşil alan konusuna değinen Gider; “Bakın bu birçok ilimizden çok daha aşağıda olan bir rakamdır. Biz, oluşturacağımız yeni alanlarla, hem kent merkezini rahatlatacağız, hem de kişi başına düşen yeşil alan miktarını 10 metrekareye çıkaracağız” diye konuştu. 
 
“Bütün projelerimizi de ilk 3 yıl içerisinde bitiririz”
Gider, “Bakın Çanakkale’de çok ciddi bir otopark problemi var. Bu, trafiği de olumsuz etkiliyor. Bakıyoruz, hala yapılmış bir otopark yok. Biz, burada yapacaklarımızı anlatıyoruz. Ama ortada 16 yıldır çözülmeyen sorunlar var. Ben, bütün projelerime tarih veriyorum. 16 yıl beklemeye gerek yok. Göreve geldiğimizin ilk senesinde, bütün mahallelere yayılmış halde 5 bin araçlık katlı otopark yapacağız. Vatandaşa aracını bırakabileceği bir yer gösterirseniz, kimse o kadar para verip satın aldığı aracını yol kenarında bırakmayı istemez. Şuanda yollar yüzde 50 kapasiteyle kullanılıyor. Bazı bölgelerde yolların sadece yüzde 30’undan faydalanılabiliyor. Barbaros mahallesinin ara sokaklarında, yüzde yüz kapalı yollar var. Allah göstermesin, bir yangın çıksa, itfaiyenin giremeyeceği yollar var. Bunlar çok önemli ve çok acil çözülmesi gereken sorunlar. Ben, otopark sorununu 1 yıl içerisinde çözeceğimi söylüyorum. Bütün projelerimizi de ilk 3 yıl içerisinde bitiririz. Ben, iş yapan adamım. Ben ‘evrak gitti, evrak geldi’ işlerini sevmem. O memurların işi. Benimle çalışanlar bilirler. Bana bir işle ilgili 40 dosya da getirseniz, ‘İş bitti’ lafından daha fazla önemi yok. İş bitmemişse, o evrak gelmiş, bu evrak gitmiş ne önemi var? Benim tarzım bu değil. Benim tarzım, ben bir iş yapılacaksa o işi yapar geçerim. Evrakla uğraşmak memurların sevdiği bir iş. Ben iş yapmayı seviyorum” dedi. 
(Baykal Sağlam)
Paylaş