YETTİ ARTIK USNADIK BIKTIK
Hani güzel bir filme gidersiniz gerçekten beğenirisiniz, hatta bitmesin istersiniz, filmin konusu aktörleri şahanedir. Sinemadan çıkınca içiniz bir hoş olur, huzur duyarsınız, rastladığınız kişilere ısrarla önerir, filmin güzelliklerini de anlatırsınız. Filmi önerdiğiniz kişi çok met ettiğinizi çoğu zaman bulamaz sizde bir ara tekrar gittiğiniz ve ikinci kez seyrettiğiniz ilk tadı-hazzı alamazsınız.
Yukarıdaki örneği son 10-12 yıl içinde aynı aktörlerin, aynı senaryoların gece-gündüz yazılı basında, televizyon ekranlarında siyasi aktörlerin sergiledikleri biz vatandaşlara kin, nefret, ayrıcalıktan başka veremedikleri söylemlerinden usandık bıktık.
Ülke’miz insanının, kurum ve kuruluşlarının çözüm bekleyen sorunları gün geçtikçe çözümü zorlaşıyor, yığılıyor. Ödenecek bedel ağırlaşıyor. Kabaca son yıllarımızı balyoz-Ergenekon – darbe uydurma Amerikan senaryolarıyla harcadık. Kimimiz savcısı olduk, Türkiye bağırsaklarını temizliyor dedik, kimimiz avukatı oldu darbeci oldu, çok tekrar edilene insanoğlu alıştığından yerini paralel devlet senaryosu gündeme geldi, emniyetinden, yargısına, herkes hallaç pamuğu gibi atıldı.
Şu güzelim ülkemizde işçisi, iş verenin, doktorun, çiftçisinin, yargıcın, mahkumun, zengini-fakirin, memurun-esnafın say sayabildiğin gibi irili-küçük sorunları çözüm beklerken polis devleti kurmakla mecliste kafa-kol kırıyoruz, polisimize ne yetki verseniz veriniz o vatandaşımızdır, vicdanlıdır, biber gazını dahi sıkmakta tereddüt eden, silahını vatandaşa doğrultmaz , yeter ki arsasındaki güç ensesinden ittirmesin.
Hoşçakalınız.
