havadurum
Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

Söz Dinlemeyin Çocuklar

2471
Fotoğraf ya da tablo şöyle:
Bayan öğretmen(!), masanın altına beş altı yaşlarındaki bir ana sınıfı öğrencisini yatırmış, üzerinde tepiniyor… Ve haykırıyor “söz dinlemeyen paspas olur!” diye…
Öğretmenin davranışını niteleyici sıfatlar kullanmamaya gayret ederek birkaç söz söyleyelim.
Diyebilirsiniz ki, her toplum kesiminde olan ‘çürük elma’lardan bir tanesi… Bir başka tanımlama daha yapabilirsiniz: ‘geneli bağlamayan psikopatça bir davranış’ diye…
Bir de şuradan yaklaşalım: egemen kültürün bilinçaltını ve bilincini şekillendirdiği bir öğretmenin, küçük bir beden üzerinden şiddeti yeniden üretmesi…
“Söz dinlemeyen paspas olur” ifadesi ve davranışları şekillendiren kültürel, eğitsel paradigmalar, bu durumun tekil bir olay, ’kişiye özel’ sapkın bir eğitsel tutum olmadığının sayısız örneklerini göstermektedir. 
Bu söz (“söz dinlemeyen paspas olur”) sizlere tanıdık gelmiyor mu? Yönetsel, siyasal erk ve onun temsilcileri, farklı dönem olay ve durumlarda aynı anlama gelen ifadeleri farklı tümcelerle bir tehdit olarak yüksek perdeden söylemediler mi?
Söz dinlemeyenlerin(!) paspas olduğu nice olaylara hep birlikte tanıklık etmedik mi?
‘Müesses nizam’a karşı söz söyleyen, hak arayan, talep eden, karşı çıkan yurttaşlar paspas olma tehdidi ve uygulaması ile karşılaşmadı mı?
Şiddeti bir çözüm olarak yalnızca okullarda ve söz konusu olayda mı tanıdık?
Çocuklara karşı uygulanan şiddet ve her türlü istismar, neredeyse genelleşmiş bir durum değil mi?
Hakkari’den Siirt’e, Hatay’dan Manisa’ya, oradan İstanbul’a kadar ve neredeyse tüm memleket sathına yayılmış ezme, sindirme, kafa göz patlatma, ezcümle paspas olma hallerini ilk kez mi yaşıyoruz?
Şiddeti,  günlük hayatın ve sorunları çözmenin(!) vazgeçilmez bir parçası olarak şekillendiren anlayış, sistemin yarattığı, ürettiği bir yönetme  kültürü olarak biçimlendirdiği bir genel tablo değil mi?
Biz örneklemeyelim, siz belleğinizi yoklayın!..
Bir başka açıdan şöyle söyleyelim: Peki  söz dinleyen, kurulu düzenin bugünü ve geleceği için öğüt verenleri edilgen, uysal, boyun eğen bir biçimde takip edenler, paspas olmaktan, ezilmekten, aşağılanmaktan, sefalete sürüklenmekten kurtulabiliyor mu?
Aklını ve vicdanını yitirmeyen herkes bilir ki, paspas olan çocuklar değil sistemin ahlakı, vicdanı ve eğitimi şekillendiren paradigmaların ta kendisidir! 
Sorgulanması gereken, sistemin tümüne egemen olan şiddet kültürünün ta kendisidir!
Sorgulanması gereken, küçük bedenler üzerinde uygulanan şiddet ve her türlü ahlaksızlığın, çürümenin, çökmenin ve bunu gizlemeye, münferit olaylar diye aklamaya çalışan anlayışların ta kendisidir!
Çocuklar, gençler ve insan olanlar; alçaklığı, çürümeyi, şiddeti şu veya bu şekilde açıktan veya dolaylı küçümseyip meşru göstermek isteyenlerin sözünü dinlemeyin!..
Geleceğinizi çalanların, onurunuzu zedeleyenlerin, bedenlerinizi hırpalayan düşkünlerin sözlerini asla dinlemeyin!..
Bu utanç onlara aittir, unutmayın!..