havadurum
Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Şimdilik ayakkabı 03.10.2009

1818

IMF Başkanı, bir gazeteci tarafından ayakkabı fırlatılarak protesto edildi. Başkan sözde espri yaptı ve olayı sulandırmak maksadıyla Türk gençlerinin nazik olmasından dem vurarak konuşmasının sonunda yapılan bu eylemi nezaket örneği olarak sundu. Iraklı gazeteciden sonra şimdi de ülkemizdeki bu eylem protestolar noktasında yeni bir çığır açtı. “Ayakkabılı protestolar” Avrupa’nın pastalı ve yumurtalı protestolarından sonra az gelişmiş ülkelerin ayakkabılı protestoları yeni bir biçim olarak literatüre girdi. 

6. filoyu denize döken bir neslin devamı olarak bu gelenek bize yakıştı Bir gün gelir hak eden herkese bir ayakkabı lazım olur, ama tek başına yeterli olur mu bilemiyorum.

Neden mi?

IMF ülkemizin içine düştüğü yoksullaşmanın, piyasacılığın, sosyal devlet kavramından uzaklaşmanın nedenlerinden biri olan kuruluştur.

Ülkemiz kaynaklarının uluslararası sermayeye peşkeş çekilmesinin aracı olan örgütlenme IMF örgütlenmesidir

Bizim gibi az gelişmiş ülkeler bütün enerjilerini ve potansiyellerini IMF ve benzeri örgütlenmeler vasıtasıyla uluslararası sermayenin daha çok kazanması için heba ederler.

Bize de düşen yoksulluk ve olumsuz yaşam koşulları ile dolu sorunlar yumağına dönüşmüş bir hayattır.

Böylesi bir hayati bir noktada tabii ki tüm duyarlı insanlara düşen sorumluluk bu noktada muhalif olmak ve mücadele etmektir.

Bu yalın gerçekliğe rağmen şimdi birileri çıkıp bu eylemi gözden düşürmek için bir sürü senaryo yapacaklar.

Demode eylem olmasından tutunda (ıraklı gazetecinin eyleminden ötürü) gazeteci olarak böylesi eylemlerde bulunmanın meslek etiği ile bağdaşmayacağına kadar.

Hatta Nike markalı ayakkabılarına kadar…

Yoksulluğa, yolsuzluğa, talana vurguna karşı olunca gazetecilik etiği zarar görüyor da, yalakalık ile mevcut sistemden yana tavır koyan gazetecilerin ve onların her türlü tezgâhının meslek onurunun temsili olduğu bu ülkede ayakkabı az bile…

 

Çanakkale’nin yarınları için “metropol kent” kavramını ağızlara dahi almayın.

Arada bir ısıtılarak gündeme taşınan bir kavram var.

“İstanbul’a alternatif metropol kent Çanakkale”

Bu düşünce ile beklentilerin neler olduğu noktasındaki değerlendirmeleri bir yana bırakarak, hiç de yeniden tartışılması gereğini hissetmeden, bu kavramın kentimizin yarınları için unutulması gerekli bir kavram olduğunun bir kez daha altını çizerim.

Çanakkale vizyonunu belirlemiştir.

Turizm ve üniversite kenti, tarıma dayalı sanayi olarak belirlenen bu vizyon, nettir.

Kentin ortak iradesini yansıtmaktadır.

 Kaldı ki bu vizyon, “metropol kent Çanakkale” kavramını yeniden gündemleştiren Niyazi Önen’in ÇTSO başkanlığı döneminde yapılan çalışmaların sonucu olarak geliştirilmiştir.

Bundan böyle artık bu konuyu ısıtmak kent iradesini hiçe saymanın ifadesi olduğu kadar, geleceğimiz açısından da tehlikelidir.

Bu konuda artık daha fazla spekülasyon yapılmasına izin verilmemelidir.

 

Sermet ATADİNÇ