havadurum
Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

Seçim, Cumhuriyet, Demokrasi...

2091
İlginç ve neredeyse, ‘psikolojik savaş’ın şekillendirdiği bir seçim süreci yaşanıyor.
Önce, Siyasi Partiler Yasası ve yüksek barajlı seçim sistemi ile, halkın iradesinin parlamentoya yansıması ve temsilde adalet ilkeleri gibi, demokrasinin en temel kuralları yok sayıldı.
TBMM’de bulunan iki parti, yüzde onluk seçim barajının devamı konusunda faydacı bir mantıkla, demokratik olmayan bir davranış birliği sergilediler.
Sonrasında, adayların belirlenmesinde yine aynı tutum gözlemlendi. Parti Genel Başkanı’nın ‘hık deyicisi’ olmayan adaylar liste dışında bırakıldılar.
Seçim sürecini olumsuzlayan yalnızca bu kadar da değildi. Provokasyonlar, provokatif kimi yönelimler, özellikle bağımsız adayların seçime katıldığı illerde yapılan açık ve gizli baskılar, şeriat-darbe tartışmalarının yarattığı gerilim; seçim atmosferinin ‘belirleyeni’ olarak ortaya çıktı.
Bunların yanı sıra, daha bir dizi olumsuz şeyler söylenebilir. Ancak, şimdilik bu kadarı bile, ‘genel tablo’ konusunda bir fikir vermeğe yeterlidir sanıyorum.
Şimdi, sıra vatandaştan oy isteme evresi. Hemen hemen söylemler aynı, vaatler aynı…
Her şey bildik ve tanıdık… Halkın sorunlarını görmezden gelen, ülkenin temel yaşamsal problemlerine çözüm yerine, istismarına yönelik bir propaganda çizgisidir, sürdürülen…
Aynı halka uzak ‘öz’ün, aynı programın farklı parti ve genel başkanlar tarafından ifadelendirilmesidir söylenenlerin tamamı…
Soyut ve içeriksiz bir cumhuriyet tartışması ve savunusu…
Siyasi kökleri ‘üç dünyacı’ teoriden(!) beslenen yeni yetme neo-ulusalcı, kızıl elmacı tayfasından, sağın ve solun tüm eski partilerinin, soyut cumhuriyetçi söylemleridir, dinlediklerimizin ve izlediklerimizin özeti…
Demokrasisiz bir cumhuriyet tanımıdır yapılan…
Demokrasiyi öteleyen, demokratik hak ve özgürlükleri erteleyen; bu konularda çok şey söylermiş gibi yapıp, somut hiçbir şey anlatmayan bir ‘vaatler manzumesi’dir bize sunulan…
Burjuva parti ve siyasetin, biçimsel farklılıklarına dayalı söylemlerin öne çıkarıldığı, ülke gerçeğine gözünü kapamış, önceki seçim dönemlerini aratmayan bir tarz-ı siyasettir, seçim sürecine damgasını vuran!..
Demokrasi olmadan, cumhuriyet ne işe yarar?
Cumhuriyeti işlevsel kılan, ülke yurttaşlarını daha mutlu ve refah içinde yaşatma düzeyine ulaştıran (olabildiğince) en temel özellik; demokratik olma özelliği değil mi?
Demokrasi ile örülmeyen, taçlandırılmayan bir cumhuriyet, içi boş bir mücevher kutusundan daha anlamlı olabilir mi?
Böylesinden daha fazlasını hak ediyor, bu ülkenin yurttaşları…