havadurum
Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Nerde kalmıştık?

1484
Siyasetin, siyaset dışı aktörlerini konuşuyorduk, bu arada avanta, rüşvet ve yolsuzluk ile ilgili aktörleri de sahneye çıkıverdiler.
Aslında yaşadıklarımız gösteriyor ki; siyaset dışı aktörleri çok da siyasi aktörlerden ayırmak pek mümkün değil, hangi taşı kaldırsak altından siyaset çıkıyor.
Fakat her yiğidin bir yoğurt yiyişi var, üstlenilmiş görevler, bazı sıfatlar, kağıt üzerinde gözükenler nedeniyle “biz siyaset yapmıyoruz” edasıyla ortalıkta dolaşanları da bu arada unutmamak gerekiyor.
Sorun tamda burada, ikiyüzlü olma halleri durumu
Halbuki delikanlı gibi üstlendikleri rolleriyle çıkıp ‘biz buyuz’ diyebilseler, daha çok saygınlık kazanacaklar.
Ne de olsa entrikal olma hallerinden sıyrılmak öyle kolay olmuyor!                                         
ÇTSO ile ilgili yapmış olduğum değerlendirmeyi verili olanı esas alma üzerinden yaptım.
Yani ÇTSO’nun üstlenmesi gerekli fonksiyonları üzerinden yapılan bir değerlendirme sonucu; yaşanan gelişmelerin siyasal hat üzerinden bazı sonuçları olsa da bunun siyasal bir iradenin ürünü olmadığı üzerinden bir analiz söz konusuydu.
Fakat gerçek hayatta böyle mi olmaktadır, bunu tekrar bir düşünmek lazım.
Bu durum siyasetin siyaset dışı aktörlerin birinci hali olarak ele alınmalıdır.
Gelelim ikinci hallerine; bunlar görevleri, konumları fonksiyonları itibarıyla siyaset alanında tüm taraflara eşit uzaklıkta bulunmaları gerekirken siyasal alanın, her şeyi ile yandaş olan aktörlerini içerir.
Kentimizde bu konumda olan, bu yönü ile kent dinamiklerinin tepkisine yol açmış , her geçen gün bu rolünün gerekliliklerini yerine getirme konusunda çalışmalarını sürdüren bilim insanı kılıklı bazı kişiler var.
Siyasetin siyaset dışı aktörlerinin bu halinde olanlar, yöntemsel olarak daha çok entrika ve kurgular üzerinden hareket ederler.
Organizasyon kabiliyetleri yüksektir , oluşturdukları organizasyonlar ile üzerlerine vazife olmayan her türlü siyasal alanda müdahil olarak rollerini yerine getirmeye çalışırlar.
Bu halin organize olmuş örneğinin kimler olduğunu sizler zaten biliyorsunuz.
Siyasetin, siyaset dışı aktörlerinin üçüncü halinde olanlar biraz daha farklı bir konumdadırlar.
Onlar siyasetin direkt içersindeymiş gibi görünüp, kaleyi içerden fethetmek , kendi yapılarını  kurşunlamak için görevlendirilmiş kurşun askerlerdir.
Tüm siyasal organizasyonlarda böylesi girişimlere rastlamak mümkündür.
Bunlar daha çok organizasyonlarının kamuoyu nezdindeki temsilcilerini karalamak için görev alırlar.
Yöntemleri yalan ve dezenformasyondur.
Öküz altında buzağı aramak temel işleri olmuştur.
Bu alanda da kentimizde bir çok örnek görmek mümkün.
Bu kurşun askerler sözde içinde bulundukları siyasal organizasyonu savunuyormuş gibi yapıp, kendi temsilcilerini açıktan karalayan haklarında ürettikleri dedikodularla itibarsızlaştıran tiplerdir.
Bunu açıktan yapamayacak kadar sinsi olanları vardır ki; onlarda ajanlık yaparlar.
Kendi siyasal değerlerini, yada siyasal önderlerini karalamak için rakip olan kesimlerle işbirliğine giderek onlar kanalı ile onlara sızdırdıkları yalan ve entrika içerikli bilgilerle bu rollerini yerine getiriler.
Bu halin bir başka versiyonu da bu kurşun askerleri organizasyon içersinde himaye edenlerdir.
Siyasetin, siyaset dışı aktörlerinin her halinin ortak bir yönü siyasetin bizzat içinde olmalarıdır.
Siyaset dışı kavramı bu aktörler için bir maskedir.
Her hallerinde de bu maske “biz siyaset yapmıyoruz gerçekleri söylüyoruz” şeklinde ifadesini bulur.
 
Bitsin artık şu 2013
2013 yılı birçok dostumuzu kaybettiğimiz bir yıl oldu.
Şimdi de Dr. Macit’i yitirdik, yine zamansız bir kayıp oldu.
Macit bu yazımı okumuş olsa idi; hemen bana, “ben siyaset dışı aktörlerin hangi halinde olurum” diye sorardı.
Macit, sen eğilmeyenler arasında olan bir kişi olarak bu hallerin hiç biri ile ilgisi olmayacak kadar ilkeli duruşu olan, doğrularından sapmayan bir kişiydin.
Seni özleyeceğiz Dr. Macit…