havadurum
Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Madımak’ta ikinci utanç…

2083

33 aydının, sanatçının; yobaz gerici takımı tarafından katledilmesinin 18. yılında ikinci bir utanç tablosu yaşadık. 18 yıl önce 33 aydını diri, diri yakan yobaz takımına karşı hiçbir engellemede bulunmayan yetkililer, bu vahşetin unutturulmaması için anma etkinliği düzenleyen binlere, gaz bombaları ile saldırdılar. Yurdun dört bir yanından bu vahşetin unutturulmaması için “Madımak bir utanç müzesi olmalıdır” talebi ile harekete geçen vatandaşlar valilik tarafından alınmış yasak kararı ile karşılaştılar, binlerce kişi kentte sokulmadı. “Madımak utanç müzesi olmalıdır” tabelasını Madımak önüne bırakmak isteyenler de gaz bombaları ile uzaklaştırıldı.

 
Madımak bir utanç müzesidir.
Madımak’ta yaşanılanları unutturmak isteyenler ise Madımak’tan “kültür ve bilim merkezi” olarak bahsetmektedirler.
33 aydının diri diri yakıldığı bir noktadan bilim ve kültür merkezi olmaz .
Olsa olsa bir utanç merkezi olur.
İlerici, aydın, demokrat, devrimci insanlar bu alçakça saldırıyı unutturmamak ve bu alçaklığı gelecek nesillere taşıyarak tarihe karşı sorumluluklarını yerine getireceklerdir.
Bu iğrençlik ve alçaklık ne kadar korunup, gizlenmeye çalışılırsa çalışılsın, Madımak kamuoyu nezdinde bir utanç müzesidir.
Kamuoyu vicdanında böyle tescil edilmiştir.
Bu alçaklığı unutturmak için sözde “bilim ve kültür merkezi” olarak adlandırılan bu mekânda yapılan alçaklıklar yetmiyormuşçasına; birde düzenlenen anı köşesinde; öldürülen 33 aydının adlarının yanında, saldırıyı tertipleyen 2 saldırganında isminin bulunması tam bir iğrençliktir.
 
AKP ile artan baskılar
Sivas katliamının 18. yılında ilk defa katledilen aydınları anmak isteyenler yasak ve baskılar ile karşılaştı.
AKP iktidarı ile gelişen siyasal koşulların baskıcı karakteri bir kez daha kendisini gösterdi.
Bir yandan fiili olarak hayata geçirilen baskılar, diğer yandan kedi iradeleri dışındaki tüm uygulamalara karşı geliştirilen yasakçı tavırlar ile oluşan “ileri demokrasi” olarak adlandırdıkları siyasal irade ile, 18 yıl öncesinde Sivas katliamını yapanların iradesi aynıdır.
Bunun içindir ki Sivas katliamının gerçek sorumluları bugün hala cezalandırılmamıştır.
Gerici güçler bir bütün olarak emek ve demokrasi güçlerine karşı saldırılarını sürdürmektedirler.
Tıpkı 18 yıl önce Sivas’ta yerel basın tarafından yapılan kışkırtıcı bazı haberler ile tertibin fitili ateşlenmiş ise; bugünde “yandaş” bir basın kuruluşumuzun bir gün önce yazdığı haberler çok “anlamlıdır”
Bakın yeni bir tertip kokan o haber nasıl kaleme alınmış:
“1993`te başta ateist Aziz Nesin olmak üzere provokatörlerin sebep olduğu ve Ergenekon iddianamesine de giren olaylar yüzünden Sivas halkı hala manevi töhmet altında tutulurken, kentin ekonomisi de bu durumdan büyük zarar görüyor. Provokatörler ise bugün yine kentte yeni provokasyon arayışı içinde.
 
...Öte yandan 18 yıl önceki olaylarda başrolde oynayan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, valilikten izin çıkmamasına rağmen bugün yapılacak sözde anma programı çerçevesinde olayın yaşandığı yere yürüyeceklerini açıkladı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkan, kamulaştırılarak `Bilim ve Kültür Merkezi``ne dönüştürülen eski Madımak Oteli`nin, `utanç müzesi` olması gerektiğini ileri sürerek, `Madımak utanç müzesi olana kadar kararlılıkla anma etkinliklerini sürdüreceğiz` dedi. Sivas Valisi Ali Kolat ise İl Güvenlik Kurulu`nun aldığı kararla Madımak Oteli önünde 2 Temmuz günü anma etkinliği yapılmasının yasaklandığını belirtti”
 
Anma etkinliğini düzenleyen ve katılan kitlelerin sorumlu davranışları ile yaşanabilecek bir olumsuzluk engellenmiş olup,Madımak’ın bir utanç müzesi olması talebi ile sürdürülecek mücadele her geçen gün yükselecektir.
 
Gericiliğin çeşitli inanç, kültür ve milliyetler üzerindeki baskılarını, halkların kardeşliği bertaraf edecektir.
 
Geçmiş yıllarda göstermelik de olsa Madımak`taki anmalara katılan AKP’nin bu yıl katılmaması herkesin kendi yerini bilmesi boyutu ile anlamlı olmuştur.