havadurum
Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

Kazdağları tehdit altında!

2237
   Dünyamızın, bu “akıllı gezegen”in başı,çevre sorunları ile dertte…Hastalık,her gün biraz daha sarıp sarmalıyor hayatı… Hava, su, toprak kirleniyor, kirletiliyor ve tükeniyor,tüketiliyor dünyamızın kendini yenileme, onarma gücü, yeteneği her gün biraz daha…
   Tehlike büyüyor,yakınlaşıyor;hastalık yaşamın merkezine doğru ilerliyor ve derinleşiyor…
   “Daha çok kar!”,hedefine kilitlenmiş kapitalist tekeller ve onların yörüngesinden “sapmayan” hükümetler,elbirliği ile havayı suyu ve toprağı zehirliyor,hayatı her gün biraz daha yaşanılmaz hale getiriyor…
   Diğerlerinin yanı sıra,siyanür kullanarak altın çıkarma yöntemi çevre sorunlarının ve doğayı zehirlemenin önemli kaynaklarından(nedenlerinden) olduğu kanıtlanmış bir gerçekliktir.
   Bergama köylülerinin yaşadığı serüven,verdikleri mücadele bu durumu sayısız kez ortaya koymuştur.
   29 Mayıs 2007 tarihli OLAY GAZETESi’nin manşet haberi;siyanürcü altın tekellerinin,Kazdağları’na “üslendiğini” yazmaktadır.
   Zaten Çan Termik Santrali’nin kirlilik alanı içerisinde olan Kazdağı,şimdi yeni ve daha büyük bir tehditle karşı karşıyadır.
   Bilindiği üzere Kazdağları;flora-faunası,endemik çeşitliliği,yabanıl doğal hayatı ile küçük ölçekli bir “yağmur ormanı” özelliği taşımaktadır.
   Ayrıca,Çanakkale ve Kuzey Ege’nin iklimine etkisi ve oksijen zenginliğine katkısı ile de yakın coğrafyamız için yaşamsal bir öneme sahiptir.
   Mitolojik önemi,efsaneleri,Troya ile olan ilintisi ile yalnızca ülkemizin değil,dünya kültürünün de en önemli motiflerinden birisidir.
   Aslında Kazdağları’nın önemi,tüm dünyaca bilinmektedir.Burada yazılanlar sadece kısa bir önsöz bile değildir.
OLAY’ın ilgili haberlerine rağmen,Çevre Bakanlığı’nın ve ildeki ilgili kurumlarla,kenti yönetenlerin sessizliği şaşırtıcı ve anlamlıdır!...
   Bilinmelidir ki;eğer siyanürcü altın tekelleri bu bölgeye girdiklerinde,buradan kolayca sökülüp atılamayacaklardır.
   Bergama Köylüleri’nin başına gelenler,neredeyse bir belgesel niteliği kazandı.Kazanılan onlarca davaya rağmen,siyanürcü şirketin çalışması engellenemedi.
   Bergama’da yaşananlar ve benzeri diğer örnekler bizler için öğretici olmalıdır.
   Eğer geç kalınırsa(ki böyle bir tehlike var),duyarsız davranılırsa;bu eşsiz güzellikteki doğa harikası,altın yamyamları tarafından yok edilebilir…
   Gelinen bu noktada,herkese büyük sorumluluklar düşmektedir.Yetkililer konuya ilişkin açıklama yapmak sorumluluğu ile karşı karşıyadırlar.
   Kazdağları’nı kurtarmak insanlığa ve gelecek kuşaklara karşı önümüzde duran acil bir görevdir.
   Örgütlü bir “seferberlik” olmadan,altın tekelleri ve onlara bu izni veren hükümet kurumları ile mücadelenin zor olacağı bilinmelidir.
   Kazdağları bölgemiz için “hayat” demektir; hayatımıza hep birlikte sahip çıkmalıyız.