Gündem turizm…

 

Buraya kadar olanlar bir Çanakkale klasiği.
Eskiden beri yapılan şeyler.
Bu çalışmaları bir eylem planına dönüştürmedikçe;  bir entelektüel çabadan öteye gitmiyor.
Hepimiz hatırlarız; Ticaret ve Sanayi Odası tarafından başlatılan turizm arama konferansları yapılmıştı.
Ne oldu, unutuldu gitti.
Biz şimdi biraz bardağa dolu tarafından bakarak  bu kentin gelişimi noktasında atılacak somut adımlara bakalım.
Çünkü bu kent bir turizm kentidir ve turizm değerleri üzerinden bir gelişme trendini yakalamalıdır.
Son yıllarda turizmin gelişimi için vazgeçilmez konulardan biri olan tanıtım için önemli adımlar atılmaktadır.
Özellik ile turizm fuarlarına katılarak yapılan tanıtımların sonuçlarını almaya başladığımızı söyleyebilir miyiz,  bilemiyorum.
Bu konuda benim ulaşabildiğim bir veri yok, ama böyle olması gerekiyor.
 
Tanıtım çalışmalarımızı genel faaliyetlerin dışına taşıyarak insanlara ulaşabileceğimiz çeşitli argümanlar ile destekleyerek geliştirmeliyiz.
Unutmayalım ki turizmin temel aktörü insandır.
Bunun dışında somut olarak kentin turizmine biz bunu kattık diyebileceğimiz pek az şey var.
Troia müzesinde henüz bir adım yok.
Valimiz bu süreç ile ilgili bilgilendirmede bulundu. Eylül ayında ihale aşamasına gelineceği bilgisini paylaştı.
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı projesi kapsamında yapılan çeşitli düzenlemeler var.
Bu konuda bu proje ile ilgili olarak da önemli tartışmalar var.
Gelibolu Tarihi Milli Parkı konusunda 1998 yılında dünyada milli park için ilk defa açılmış ‘fikir ve tasarım’ yarışması sonrasında Uluslararası Jüri, Norveçli ekip tarafından hazırlanan projeyi; yarışma alanına, olduğu biçimiyle saygı duyan, bireysel deneyim özgürlüğü sağlayan, düşünceye dalmayı özendiren, doğayı zenginleştiren ve en alt düzeyde tutulmuş müdahaleler içeren bir proje” olarak değerlendirmiş ve birinci seçmiştir.
Yarışmanın sonuçlanmasından sonra, Bakanlıklararası Yönlendirme Kurulu, TMP için yarışmada belirlenen ana fikir ve uluslararası jürinin hazırladığı raporlar doğrultusunda “yeni bir UDGP” hazırlanması işinin de Mesleki Teknik Danışman tarafından üstlenilmesini tavsiye etmiştir. Bunun üzerine, ODTÜ bünyesinde ve Prof. Dr. Raci Bademli’nin sorumluluğunda bir Planlama ve Danışma Bürosu oluşturulmuş ve çalışmalar 1999 sonunda başlatılmıştır.
Prof. Dr. Raci Bademli’nin 2003 yılından ölümünden sonra Gelibolu Tarihi Yarımadasındaki gerçekleşmeler çok tartışılmıştır.
 
Bu konuyu bir başka tartışma konusu olarak not ederek gelişmelerden şu dersi çıkarabiliriz.
İstikrarlı gelişim süreçleri oluşturamamaktayız.
Tüm bunlardan sonra,  turizm alanında bize ivme kazandıracak çok önemli eserler yarattığımızı söyleyemeyiz.
Gündemdeki projelerin bitirilerek hayata geçirilmesi önümüzdeki yıllarda ivmemizi arttırabilir.
Onun dışında turizm aktörlerinin kabuklarını kırmaları gerekir.
Cazibe noktaları, aktiviteleri üretmelidirler.
Kent bir bütün olarak turizme inanmalıdır.
Kent insanının bu konuda eğitilmesi çok önemlidir.
Yerel yönetimin kent turizminin gelişmesi için yerine getirmesi gerekli olmazsa olmazları vardır.
Diğer bir konuda kültürel değerlerimizi turizm alanında ne kadar değerlendirdiğimiz ile ilgilidir.
Dünyadaki turizm anlayışı değişmeye başlamış, doğa ile bütünleşme, geçmiş kültürün izlerini yerinde görme, kültürel temaslar, yaşam tarzı, inanç sistemleri, el sanatları alış-veriş ortamları, eğlence biçimleri ilgi çeker olmuştur.
Anonimleşen, her yerde olabilen standart kimliksiz ürünler ve yerlere ilgi azalmakta,  itici bulunmaktadır.
Bu kriter ile kültürel değerlerimiz ve turizm konusunda yapılacaklar konusunu ele aldığımızda önümüzde yapılacak çok şeyin olduğunu görebiliriz.
Yaşamsal değerlerin bir bütünü olan kültürümüz ve onun temel öğesi olan insan turizm faaliyetinin temel taşıdır.
İnsanı atladığımız her noktada turizm alanındaki gelişimimiz sekteye uğrar.