havadurum
Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

EMPERYAL ŞEF’İN AÇMAZLARI VE TAVSİYELERİ(!)…

2133
Obama’nın Türkiye ziyareti ve öncelik sırası; ‘iliştirilmiş’ medya ve yeni mandacılar tarafından şaşaalı övgülerle karşılandı.
ABD dostluğu, stratejik ortaklık, karşılıklı çıkarlar ve Türkiye’ye biçilen değerlere ilişkin ne methiyeler, ne methiyeler!..
Obama’nın ziyaretini ve TBMM’de yaptığı konuşmayı doğru anlamak için, bugün ABD ekonomisinin ve politikalarının geldiği noktaya, verili duruma bakmak yararlı olacaktır.
Öncelikle, doksanlı yıların başından itibaren, emperyalist propaganda merkezleri tarafından, yönlendirilen ve yönetilen ‘Yeni Dünya Düzeni’ bütün yönleri ile iflas etmiştir.
Büyük Ortadoğu Projesi başarısızlığa uğramıştır. Peki, başka neler oldu; liberal ekonomi, serbest piyasa çöktü…
Liberalizmi kutsayan tüm söylemler, çoğu kez bu söylemlerin sahipleri tarafından çöpe atılmak zorunda kalındı.
Ve son olarak ABD ekonomisi veya başka bir anlatımla emperyalizmin amiral gemisi ekonomik kriz karşısında biçare duruma düştü. Sistem, ekonomisi ve politikası ile S.O.S. vermeğe başladı.
Bunlar ABD’nin ‘içi sorunları’ ya da ‘içeriden kaynaklı’ sorunları, açmazlarından bazıları.
Öte yandan, bizi de etkileyen yönü ve bölümü ile Rusya, ekonomik ve politik etki alanı açısından hızla gelişiyor. Hindistan ve Çin’le kurduğu ilişki ve işbirliği ABD’yi tedirgin ediyor.
Filistin, Irak, Afganistan, Pakistan ve İran ABD için giderek ağırlaşan problemler olarak varlığını sürdürüyor.
Ayrıca Gürcistan- Rusya gerilimi, ABD’nin istediği gibi sonuçlanamadı. Ukrayna’da da istenilen elde edilemedi…
Tüm bunların yanı sıra, dünya halklarında giderek artan ABD düşmanlığı…
Bunlar Obama’nın Türkiye ziyareti sırasında yaşanılan verili durumun kısa ve sıcak görüntüleridir.
Ancak, ABD’nin özellikle Ortadoğu ve Kafkasya’ya yönelik çıkarları, amaçları ve hedefleri devam ediyor.
Kısaca belirtelim; enerji kaynaklarının ele geçirilmesi, enerji yollarının denetlenmesi.
Özellikle ve başta Rusya gibi ülkeleri denetlemek, kontrol etmek için, yakın coğrafyanın (Rusya ve Türkiye açısından) ‘füze kalkanı sistemleri’ ile kuşatılması.
Irak, Afganistan; Filistin ve Kürt Sorunlarının ABD’nin güncel ve uzun erimli çıkarlarına göre şekillendirilmesi…
Daha da özetle söylersek; var olan ABD mevzilerinin yenilenmesi, güçlendirilmesi ve daha işlevsel hale getirilmesi ve yanı sıra yeni mevziler kazanılmasına uygun stratejik ve taktik adımlara duyulan ihtiyaç…
Bölge devletlerini ve hükümetleri işbirliğine zorlamak, var olan işbirliklerini pekiştirmek ve özellikle halkların gönlünü kazanmak…
Bu genel tablo içerisinde, Türkiye’ye tanınan öncelik daha bir anlaşılır olmaktadır.
ABD emperyalizminin yeni politikalara acil ihtiyacı vardır.
Başkan Obama; mazlum ve mağdur edilmiş bir ırkın, yükseltilen ve parlatılarak yıldızlaştırılan bir temsilcisi olarak; yeni emperyalist politikacıların inandırıcı(!) bir figürü, bir motifi olma rolünü üstlenmektedir.
O, renginin sağladığı düşünülen sempatiyi de kullanarak, ama daha çok ABD emperyalizminin yeni politik paradigmasına uygun, seçilmiş ‘beyaz sözcüklerle’ ve mandacılığın yeni temsilcilerinin yarattığı moral ikliminden aldığı güçle ve pervasızca, TBMM’de ‘tavsiyelerde’(!) bulunurcasına, ‘ödevler’(!) verircesine konuşmuş/konuşabilmiştir.
Obama, belli ki; Ortadoğu ve Kafkasya’nın ABD çıkarlarına göre yeniden şekillendirilmesinde Türkiye’nin önemini kavramış ve konuşmasını bu noktadan kurgulamıştır.
Ancak Türkiye halkı, bu ‘emperyal şef’i dinlemeyecektir.