ÇÖZÜM: YEREL YÖNETİMLERE ÖZERKLİK
Dünya’da tüm insanların çoğunluğu kendi yörelerinin örf, adet, geleneksel yaşam tarzını tercih ediyorlar. Çok ilginçtir ki 500 metre yakın köy 5000 metre ilçe halkının inanılmaz derece düğün cenaze töreninden tutunda din, mezhep, ahlak, hatta dil aksan ayrılıklarına tanık olmuşuzdur. Doğu’da Kürt vatandaşlarımızın başlattıkları yerel yönetime özerklik kavgasında haklılık, ege, Akdeniz, Trakya yörelerinde yaşayan vatandaşlar için de geçerlidir. Kavgasız, kaygısız, saygılı, özgür yaşamanın bu tür yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, merkezi otoritenin yetkilerinin devredilmesiyle oluşturulmuştur. Gelişmiş ülkelerde insan kişiliği, özgürlüğün, barışı mozaik yapı içinde ancak böyle sağlanmıştır. Bizim gibi geri kalmış veya daha kibar deyimiyle gelişmekte olan ülkeler, eline yetkiyi geçiren kimseyle yetki paylaşımına sıcak bakmadığı gibi merkezi yetkisini arttırabilmenin yolunu araştırmış, bulmuş tek adam diktasına yöneltmiştir. Sakatlık işte buradadır.
Örneğin Amerika’da dünyanın her yerinden ipini koparan yerleşmiş, çoğu federatif devlet kendi yasalarıyla yönetilir, en basiti bir eyaletti idam cezası vardır, diğerinde yoktur. Bir alışveriş fişinde 6 veya 7 çeşit vergi vardır çoğu yerel yönetimlere aittir,, merkezi iktidar iç ve dış güvenliği sağlar. Devleti temsil eder, bütçe dahi kurumların elindedir. Finans FED denilen merkez bankasının elinedir. Devlet bütçesinden yapılacak harcamalar temsilciler ve senatonun elindedir. Para harcama ve en fakir kişi ABD başkanı Barac Obama’dır.
Sahil ve Trakya’da ilköğretim, şehir içi emniyet, trafik, yöre gelirlerinden pay alma yerel yönetimlere bırakılmalı, imam-hatip mi, Kürtçe, Türkçe ilk eğitim yöre halkının çoğunluğunun tercihine bırakılmalı savaş yerini barışa bırakabilsin.
Hoşçakalınız.
