havadurum
Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Çanakkale emekli kenti mi? 04.08.2009

2004

Dün DİSK’e bağlı Emekli-Sen tarafından emeklilere yapılan maaş zamlarını protesto için kitlesel basın açıklaması yapıldı. Diğer protesto eylemlerinde olduğu gibi katılım yetersizdi. Çanakkale için hep emekli kenti tespitleri yapılır. 

 

Emekli zamlarının protesto edildiği bir emekli kentinde katılımın az olması oldukça şaşırtıcı idi.

Bizim kentimizin emeklilerinin refah seviyesi yüksektir!

Onların hükümetin vereceği zamma ihtiyacı yoktur, ne de olsa refah seviyesi yüksek bir kentin emeklileridir onlar!

Bunlar işin karikatürize edilmiş hali.

Gerçekleri Emekli-Sen tarafından dağıtılan susam paketleri çok iyi anlatmakta.

 

Çanakkale’de toplumsal duyarlılık gün geçtikçe azalmakta.

Dünkü eylemde bunu bir kez daha yaşadık.

Gözlerim kimleri kimleri aramadı ki…

CHP il yönetiminden kimseyi göremedim.

Onların herhalde böyle bir sorunları yok.

Nede olsa parti içi mücadele ile uğraşmaktan gerçek gündem için mücadele edecek enerjileri kalmadı herhalde.

Kolay değil böyle bir sıcak havada meydanlarda olmak, ama aynı meydanda bir başka mekânda parti içi sorunlar için eylem yapmak olunca işin rengi biraz farklı oluyor galiba.

Demokrasi, insan hakları, insanca yaşamdan masa başında ahkâm kesen aydınlarımız, sivil toplum örgütlerimiz, sendikalarımız, platformlarımız, daha birçok kendilerine çeşitli payeler ile toplumsal hayatın içersinde olan kesimlerimiz için herhalde benim bilmediğim bir gerçeklik olsa gerek

“Sıcaklar dolayısıyla toplumsal sorumluluklarımız dondurulmuştur “

Bu ilkesellikten kendilerine pay çıkaranlar bunu ilgili yerlerine herkesin görebileceği ve anlayacağı şekilde koysunlar ki toplumda boşuna bir beklenti yaratmasınlar.

Katılım sağlayan duyarlı insanlara da teşekkür etmek istiyorum.

Özellikle CHP içersinde imzacı grup olarak anılan, partilerinde de demokrasinin işleyişi için mücadelen eden kesimin, geniş katılımı önemli idi.

Yine bildik duyarlı insanlar, Emek Partisinden yöneticiler, TÜKODER Başkanı Alirıza Berkit emeklileri yalnız bırakmadılar.

Bu şekilde bir tarzım bugüne kadar hiç olmadı ama gün geçtikçe gelişen ilgisizlik nedeniyle artık sadece lafta kalanlar ile duyarlı insanlar arasındaki ayrım çizgilerini netleştirmek gerekecek.

Bunun da toplumda bilinmesinin birçok yararı olacaktır.

Unuttuğum kişi ve kurumlar için peşinen özür dilerim.

Bundan sonrasında bunu formatlayarak bu noktada kamuoyunun eksiksiz bilgilendirileceğini not etmenizi rica ederim.

 

Duyarlılık için…

Çanakkale’de toplumsal duyarlılığın gün geçtikçe zayıfladığı gerçeğini bir kez daha gündeme getiriyorum.

Bu konuda geçmişte, çeşitli platformlarda konuyu irdelemiş; alınması gerekli önlemler konusunu gündem yapmış idim.

Fakat bu konuda bir gelişme sağlanmadı veya benim görebildiğim bir gelişme olmadı.

Öncelik ile bu konunun bir örgütlülük platformu temelinde ele alınması olmazsa olmaz bir gerçekliliktir.

Bu konuda oluşturulacak bir birim veya organizasyon ile duyarlı talepler için verilecek mücadelenin ön hazırlıklarının, duyurulması, etkinleştirilmesi, daha çok insanın katılması için alınacak özgün önlemler temelinde bir hazırlık birimi yaratılmalıdır.

Kentimizin bu alandaki potansiyelini değerlendirdiğimde bu sorumluluğun Çanakkale Belediyesi dışında bir kurum tarafından organize edilmesinin imkânı şimdilik gözükmemekte.

Kurumsal yapısı itibarıyla birlikte yönetim kültürünün en çok geliştiği kurumun yerel yönetim olması böyle bir gelişmenin nedeni olmakta. 

Ayrıca CHP içersinde demokrasi hukuk  insan hakları ve insanca yaşam konusunda duyarlılıkları olan, fakat bugün siyasi örgütlerinin dışında kalan önemli bir potansiyel var.

Bu potansiyel mücadelenin içersine kanalize edilmez ise,  gelişme bu potansiyelin gün geçtikçe yok olacağı yönünde.

Bu arkadaşlar şimdi daha çok toplumsal hayatın sorunlarına müdahil olacak girişimler yaratmalıdırlar.

CHP  kimsenin tekelinde olamaz.

Yaşamın sorumlulukları temelinde verilecek mücadeleyi kimse tekeline alamaz.

Bu arkadaşlara nasıl hitap edeceğimi bilemiyorum;imzacılar mı desem,muhalefet grubu mu desem ?

Özünde  bunun hiçbir önemi yok.

Sizin içinde geçerli olan tek bir gerçek vardır.

Kendinizi partinizin kısır çekişmeleri ile sınırlamayın

Hayata dönün,ülkemizin sorunları gün geçtikçe ağırlaşmakta.

Bir gün bakarsınız Nazi Almanya’sında olduğu gibi etrafınızda  götürülecek kimse kalmamış sıra size gelmiş olabilir.

Mücadele etmekten başka seçenek yoktur.

 

Sermet ATADİNÇ