havadurum
Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Bu yıl 8 Mart daha anlamlı… 04.03.2010

1839

Tekel işçileri 78 gün sürdürdükleri onurlu mücadele ile tüm çalışanların göz bebeği oldular. Moral verdiler, öğrettiler, birleşerek mücadele etmenin neler yaratabileceğini gözler önüne serdiler. Hayatın tüm alanlarında olduğu gibi bu mücadelenin de fedakâr unsurları kadınlarımız idi. 

Çocuklarını, ailelerini, evlerini terk ederek onlar, soğuğa rüzgâra, biber gazına, tazyikli suya rağmen 78 gün, gelecekleri için, çocukları için, sınıf kardeşleri için fedakârca mücadele ettiler.

Bir kez daha gösterdiler ki kadınlarımızın sorunları sistemden kaynaklanmakta, yine çözüm yollarıda mücadeleden geçmektedir.

İşçilerin ücretleri, sosyal hakları tırpanlanırken, bütçeden eğitim ve sağlığa ayrılan pay kısılırken,  işten atmalar her yerde hız kazanıyor.

İşte 600 Tariş tekstil işçisi daha dün işlerini kaybettiler.

Emekçi kadınlar da, kapitalizmin yarattığı bütün bu koşullardan hiç şüphesiz fazlasıyla nasibini alıyor.

Genellikle işten ilk atılanlar kadın işçiler oluyor, ücretleri en fazla düşürülenler onlar, en kötü işlerde ve çalışma koşullarında çalışmaya zorlananlar yine onlar.

Böylece hem kadın, hem de işçi oldukları için çifte sömürülenler yine onlar.

“Cinsel bir meta” olarak tacize uğrayan aşağılanan, töre nedeniyle baskılanan yine onlar.

Daha henüz hafızlarımızda Tekel işçisi kadınlarımızın mücadelesi çok taze iken şimdi 8 Mart nedeniyle bir sürü içi boş söylevler ile kadınlarımızın sözde sorunlarına sahip çıkan anlamsız propagandalara şahitlik edeceğiz.

Tekel işçilerinin mücadelesi gerçekten bir turnusol kâğıdı oldu.

Tekel işçisi kadınlarımızın sürdürdükleri bu onurlu mücadelenin yanında olmayan, onlara destek vermeyen her kesimin kadın sorunu noktasında yapacakları söylevler sahtedir, yalandır.

Meydanlar, sokaklar, caddeler 8 Mart günü kadınlarımıza kırmızı karanfil dağıtan sözde kadın haklarını savunanların şovlarından geçilmeyecek.

Kapitalist sistemde kadın hakları ve sorunları için sistemi hedef almayan her türlü girişim ve söylev gerçekçi değildir.

Pozitif ayrımcılık gibi bugüne kadar söylevden öteye gitmeyen bir takım çözüm önerileri, yine ortalığı kaplayacak.

Kadın mücadelesinin birleşik örgütlü mücadelenin bir parçası olarak, başarısının önüne kesmek için, bir takım sapkın teoriler ile kadın mücadelesinin özü boşaltılmaya çalışacak.

Sözde ‘ilerici ve özgürlükçü ‘görüşler altında çözüm önerileri birbiri ardına sıralanacak.

Gün geçtikçe büyüyen işsizlik, artan yoksulluk, sefalet ve yıkım kadının yaşamını cehenneme çeviriyor.

Çocuklarını tedavi ettiremeyen, okutamayan, giydirip doyurmakta bile zorlanan kadınlar, 8 Mart nedeniyle göstermelik olarak hatırlanacak.

İşte bu bakımdan Tekel işçisi kadınların onurlu mücadelesi bu 8 Mart’ı daha bir anlamlı kılmaktadır.

Kadınlarımızın ekonomik, sosyal, demokratik talepleri temelinde verilecek mücadele için ezberleri kılan Tekel işçisi kadınlar bu yıl 8 Mart’ın onuru olmuşlardır.

 

Sermet ATADİNÇ