havadurum
Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Bazı kararlar ve düşündürdükleri…

1790
İstanbul’ da alışveriş merkezine, bir işçi iş kıyafetleri gerekçe gösterilerek alınmadı.
Bu uygulamanın tetikleyeceği, çok ağır sonuçlar olabilir.
Toplumda işçilerin ötekileştirilmesinin önünü açabilecek bu uygulama için şimdiden emek dostları bu zihniyeti şiddet ile kınamalıdırlar.
Yarın birileri çıkıp da işçilere yasak bölgeler ilan ederlerse, hiç şaşırmayın
Alışveriş merkezindeki bu uygulamanın temeli böylesi bir anlayışa dayanır.
Yine son olarak üniversitelerde bundan böyle polislerin görev yapacağının açıklanmasıyla, bu uygulama için gerekçe gösterilen güvenlik kavramının ne şekilde hayat bulacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.
 
Üniversiteler nispeten özerk kuruluşlar olarak, polisin rektör çağrısı ile üniversitelere girdiği koşullardan, artık bir karakollarının olduğu noktada bir dönüşüme uğradı.
Özellik ile son zamanlarda polisin üniversitelere girdiği her koşulda olayların yaşandığını düşünürsek bu gelişmenin üniversitelerdeki eğitimi ne şekilde etkileyeceğini az çok kestirebiliriz.
 
Manolya ağacı Çanakkale’nin mücadele simgesi oldu.
Evvelki gün kentin çeşitli dinamikleri bir araya gelerek Çanakkale’nin değerlerine sahip çıkmak adına birlikte hareket etme, dayanışma, omuz omuza mücadele etme anlamında olumlu bir görüntü verdiler.
Böyle bir gelişimin başlangıcı olarak tescilli anıt ağacımız olan Manolyanın tanıklığı ayrıca anlamlı olmuştur.
Uzun zamandır görmeye hasret olduğumuz bir dayanışma örneği olarak yaratılan bu tablonun bundan böyle daha da güçlenerek devamı çok önemlidir.
Halkın kendi gücünden başka güvenecek ve dayanacak bir alternatifi yoktur.
Geleceğimize sahip çıkmak adına bu dayanışma ileri bir adım olmuştur.
 
Meyve veren ağaç taşlanır.
Gerçekleştirilen Expotroia Fuarı sonrasında bu organizasyonun bırakmış olduğu izler son derece pozitif oldu.
Fakat klasik bir hastalığımız olan kıskançlık, çekememezlik virüsü bugünlerde ortalıkta dolaşmaya başladı.
Bakalım sonuçları itibarıyla nasıl bir etki yaratacak?
Özellikle bu organizasyonun gerçekleşmesinde önemli katkılar sunmuş kişiler, şimdilerde bir cadı kazanının içersinde kaynatılmaya başlandı.
Fakat şu unutulmasın ki bu yıpratma süreci öyle kolay olmayacaktır, bu kişiler ateşle oynadıklarının farkında olmayabilirler, oynadıkları ateş önce kendilerini yakabilir.
Bu kentin artık, başarılı çalışmalara imza atanları, emek verenleri birkaç kendini bilmezin ihtirasının kurbanı yapacak lüksü kalmamıştır.
Çanakkale açısından bu durum gerçekten önemlidir.
Bu arada İstanbul’daki alışveriş merkezine alınmayan işçi olayı ile ilgili olarak, elektronik posta ile gelen İnşaat ve Yapı İşçileri Derneği’nin bir açıklamasını sizler ile paylaşmak istedim.
Açıklama şöyle :
“Dün derneğimizin üyesi Abdurrahman Sazcı iş kıyafetleri nedeniyle Mecidiyeköy de bulunan Profilo alışveriş merkezine alınmamıştır. Alışveriş merkezine yakın bir yerde bulunan inşaat şantiyesinde çalışan arkadaşımız AVM ye girmek istediğinde önce özel güvenlik görevlileri daha sonra güvenlik amiri bu kıyafetlerle içeri giremeyeceğini, bu halde içerde bulunanları rahatsız edeceğini bu kararın şirket politikası gereği olduğunu söyleyerek içeri almamışlardır.

İnşaat işçisine yönelik bu aşağılayıcı tavır nedeniyle Profilo AVM ni kınıyoruz. Her bir tuğlasında alın teri bulunan bu AVM ye işçi arkadaşımız kıyafetinden dolayı alınmaması işçi düşmanlığının açık bir göstergesidir.

AVM şantiyelerinde adeta kölelik koşullarında çalışan, sigortası yapılmayan, insan onurunu zedeleyen koşullarda barınan, gün geldiğinde Esenyurt’ta AVM şantiyesinde yanan 11 arkadaşımız gibi canını dişine takarak çalışan inşaat işçisine yönelik bu tavır işçi düşmanlığının geldiği noktayı göstermektedir.
Profilo AVM nin temelinin atıldığı ilk günden çatısına konan son tuğlaya kadar her şeyi elleriyle yapan inşaat işçisinin içeri alınmaması olayın trajikomik yanıdır.

Arkadaşımıza yönelik yaklaşım hukuksal olarak suç sayılır. Bir kişiyi sırf ait olduğu sınıf nedeniyle kamuya açık bir AVM alınmaması açıkça suçtur.
Aksi halde bu bakış açısı işçilerin gerekirse bazı şehir merkezlerinin dışında yaşaması yada kamuya açık bazı mekanları kullanmaması yaklaşımını dahi getirir.

Dernek olarak olayın takipçisi olacağız, konunun kamuoyuna teşhir edilmesi için her türlü yasal yola da başvuracağız”.