havadurum
Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

BAŞBAKAN’I DİNLEYİN “ÜÇ ÇOCUK!” YAPIN!

2186
Eğer, “müzmin muhalif” değilseniz, Başbakan’ı dinler, sözlerine kulak verirsiniz.
İşinizi-gücünüzü bir yana bırakın, medyanın önünüze koyduğu gündemlere kulaklarınızı tıkayın.
Türbanmış, laiklikmiş, Kürt sorunuymuş, AKP’ye kapatma davası açılmışmış, boş verin bu ıvır-zıvır şeyleri…
Ne dedi Başbakan; “üç çocuk yapın!”
İşte esas mesele bu!
Derinlemesine düşünüp, kavramamız gereken tam bu nokta!
Sayın Başbakan neden “üç çocuk yapın” diyor!
Elbette bir bildiği vardır ve mutlaka “ulema”ya danışarak bu öğütleri veriyor bizlere…
Ben, Başbakanımızı anlıyor ve destekliyorum.
Şimdi verileri birlikte değerlendirelim.
Bir kere kişi başına düşen ulusal gelir, tamı tamına yedi bin beş yüz ABD Dolarına çıktı mı, çıktı…
Dış borç var mı? Yok!
Cari açık? Nanay!
Doğacak her çocuk, borçla değil; alacakla doğuyor.
Başta, çocuk ölümlerini neredeyse sıfırlamış bir memleketiz. Öyle başka ülkelerde olduğu gibi, hastane masraflarını ödeyemediği için bebeğini veya anasını rehin bırakma durumları bizde var mı? Yok!
Tüm iş yerlerinde kreş var mı? Var!
Ana sınıfı eksiğimiz var mı? Yok!
Parklar, yeşil alanlar, oyun sahaları çocuk sesleriyle çınlamıyor mu? Çınlıyor!
İlköğretim okullarında eksiğimiz, gediğimiz yok; 20 kişilik sınıflarda güle-oynaya öğrenim görmüyor mu çocuklarımız? Görüyor!
Üniversitelerde, bilimsel, çağdaş, demokratik bir eğitim onları beklemiyor mu? Bekliyor!
İşsizlik, geleceksizlik sorunları var mı? Yok!
Açlık ve yoksulluk sınırında yaşayan, bir tek Allah’ın kulunu gösterebilir misiniz? Gösteremezsiniz!
Sağlıklı bir çevrede; kaygısız, korkusuz, sorunsuz, onurlu ve insanca bir yaşam sürüyor muyuz? Sürüyoruz, yaşıyoruz!
Yani işler tıkırında mı? Evet tıkırında!
Her şey güllük-gülistanlık mı? Evet, güllük gülistanlık!
Evet, işte bu “ahval ve şerait” içinde ve eldeki veriler ışığında ben, Başbakan’ı destekliyorum.
O, çocuklarımız ve onların gelecekleri için çalışıyor!
Daha dün, SSGSS için gösterdiği gayreti alkışlamak üzere binlerce emekçi sokaklara dökülmedi mi? Evet döküldü, daha da dökülecek!
O, ülkenin tüm sorularını çözmüş olmanın gönül huzuru ve en kalbi duygularla; “üç çocuk yapın” diyor!
Tabii sorunlar bitince, yüce milletimize tek iş kalıyor; o da çocuk yapmak! En fazla üç tane çocuk!
Eğer,”müzmin muhalif”  değilseniz, haydi çocuk yapmaya!
Yalnız size üç isim de gerekli!
Ben derim ki; 18 Mart “Deniz Zaferi”nin öngününde, çocuklarınızın birinin adını “Vatan” koyun, birisi “Nusrat”, birisi de mutlaka “Deniz” olsun!
Olsun ki; üretkenliğiniz, bağımsızlığınız ve yurtseverliğiniz, kuşaktan kuşağa, sonsuza değin yaşasın!...