havadurum

"Yanan yerler ranta değil, yeniden doğaya kazandırılmalı"

364
Geçtiğimiz haftalarda 16 ilde ve 52 noktada çıkan yangınlar hafta boyunca sürmüş, ülkenin ciğerleri kül olurken aynı zamanda birçok belde ve köy de yanarak yok oldu. Çoğu yangın uzun sürenin ardında kontrol altına alınırken, yanan yerlerin akıbeti ise şimdiden tartışma konusu oldu. Hükümet yetkilileri yanan alanların yeniden doğaya kazandırılacağını belirtse de, çevre örgütleri konuyla ilgili açıklamalarına devam ediyorlar. Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü önünde bir araya gelen Kazdağları Ekoloji Platformu üyeleri tarafından yanan ormanların akıbetine dair açıklama yapıldı. Yangınlara müdahalenin yetersiz ve keyfi olduğu ifade edilen açıklamada, "Artık tek bir ağacı bile kaybetme lüksümüz yok" denildi. Kazdağları başta olmak üzere ticari amaçla yapılan her türlü ağaç kesiminin durdurulması gerektiği ifade edilen açıklamada, kesilen ormanlık alanların biran önce rehabilite edilmesi gerektiği belirtildi. Yanan ormanlık alanların asla `enerji, maden, turizm, konut...` projelerine açılmaması gerektiği belirtilen açıklamada, "Yanan yerlerin rehabilitasyonu konusunda `fidan dikme seferberliği` yerine bilim insanlarının önerileri doğrultusunda bölgenin ekosistemine uygun doğal bilimsel rehabilitasyon yöntemleri uygulanmalıdır" denildi. 
 
"Ormanlarımız içindeki yaşamla birlikte yok oluyor"
Açıklamada; "Türkiye cayır cayır yanıyor. Ormanlarımız içindeki yaşamla birlikte yok oluyor. Yetkililer bu felaket karşısında umursamaz ve sessiz. Ormanları koruması gereken Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre Şehircilik Bakanlığı, Orman Bölge Müdürlükleri ormanları, gerekli önlemleri almayarak ve yeterli müdahaleyi yapmayarak yangınlara teslim ediyor. Maden ve enerji şirketlerine, turizm adı altıda yapılaşmaya peşkeş çekiyor. Artık tek bir ağacı bile kaybetme lüksümüz yok. Sesimizi duyun. Kazdağlarını ve ülkenin tüm ormanlarını her türlü ticari amaçla yapılan ağaç kesimlerine kapatın. Tüm maden ruhsatlarını geri çekin. Kirazlı gibi rant uğruna yok edilen ormanlık alanları acilen rehabilite edin" denildi. 
"Önlemler alınmalı, ticari faaliyetlere izin verilmemeli"
Taleplerin sıralandığı açıklamada; "1. Bilgi akışının sağlanması için acil olarak bilim insanları ve teknik uzmanların da içinde yer aldığı bir koordinasyon merkezi kurulmalı, yangın süreci iyi yönetilmeli ve bu merkezin basın bürosu aracılığıyla basın ve kamuoyuna günlük ve anlık doğru bilgi akışı sağlanmalıdır. 2. TBMM özel gündemle acilen toplanmalı, yangınların nedenlerinin araştırılması, yangınların önlenmesi ve yangına müdahale konularında gerekli araştırma ve inceleme yapılmalı ve tüm gerekli önlem ve tedbirlerin alınması sağlanmalıdır. 3. Orman yangınlarını önleme ve söndürme çalışmaları için kiralık değil, devletin kendi filosunda gerektiği kadar uçak, helikopter, yangın söndürme aracı, arazöz, diğer makine ve ekipman hazır bulundurulmalı ve yeterince nitelikli personel istihdam edilmelidir. Tüm resmi ve özel kurumların, tüm büyük, küçük yerleşim yerlerinin acil yangın önleme ve müdahale planları hazırlanmalıdır. 4. Yanan yerlerin rehabilitasyonu konusunda "fidan dikme seferberliği" yerine bilim insanlarının önerileri doğrultusunda bölgenin ekosistemine uygun doğal bilimsel rehabilitasyon yöntemleri uygulanmalıdır. Yanan yerler asla enerji, maden, turizm, konut projelerine açılmamalıdır. 5. Şehirleşme ve İmar faaliyetlerinde bilimsel olarak hazırlanacak "Yangın yönetmeliği" ne uyulması sağlanmalıdır. 6. Orman Genel Müdürlüğü "küresel ısınma" ve "iklim krizi"ne karşı ekolojik, ekonomik, toplumsal ve kültürel somut önlemleri almalıdır. Küresel Isınmaya karşı bilim insanları ile birlikte eylem planlarını hazırlamalı, bu planları hiçbir politik kaygı gözetmeden kararlılıkla uygulanmalıdır. 7. 1954 yılında çıkarılan ve 2020 yılı sonuna değin tam 42 kez değiştirilen 6831 sayılı Orman Kanunu acilen yeniden düzenlenmeli; ormanları enerji ve madencilik projeleri, turizm projeleri ve yapılaşmaya açan maddeler kaldırılmalı ve orman ekosisteminin korunması esas alınmalıdır. Orman ekosistemini insan etkileşimine açarak, ekosistemi bozan ve yangın olasılığını arttıran tüm faaliyet ve projeler bilimsel olarak incelenmeli ve uygun olmayan faaliyet ve projelere izin verilmemelidir" denildi. 

"Yaşadığımız iklim krizinin sadece başlangıcıdır"
Açıklamada son olarak; "Yaşadığımız iklim krizinin sadece başlangıcıdır, Artık yeter farkına varın! Para puldur orman candır, hepimizin yaşamı ormanlara bağlıdır. Yaşadığımız yangın felaketiyle mücadele eden tüm halkımızla dayanışma içindeyiz, inanıyoruz ki bu kötü yönetime rağmen, hep birlikte bu günleri de atlatacağız" ifadelerine yer verildi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş