havadurum

"Suçlayanlar FETÖ'den kaçak, benim ise alnım ak buradayım"

850
Çanakkale`de, S.S. 18 No`lu Şehir İçi Minibüsçüleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi ile ilgili 2008 yılında yapılan operasyonla başlayan soruşturma sonunda savcılık tarafından 34 sanık hakkında `çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek ve irtikap iddiasıyla davası açılmıştı. 13 Şubat 2013`de görülmeye başlanan ve kamuoyunda `Akaryakıt davası` olarak anılan dava, Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi`nde yapılan karar duruşmasıyla tamamlandı. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan`ın da aralarında bulunduğu tutuksuz olarak yargılanan 34 sanık hakkında mahkeme kararını verdi. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve yargılanan 31 kişi hakkında beraat kararı verilirken, Kooperatif Başkanı Hasan Ateş 9 yıl 10 ay, Kooperatif yöneticileri ve o dönem kooperatif başkanı olan Bali Günay 16 yıl 3 ay, yönetici Fettan Acar ise 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Belediye Başkan Ülgür Gökhan, kararın ardından dün CHP İl binasında basın toplantısı düzenledi. CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural, Merkez İlçe Başkanı Süleyman Erte, Belediye Başkan Yardımcıları İrfan Mutluay ve Rebiye Ünüvar`ında katıldığı açıklamada Başkan Gökhan; "Hakimi, savcısı, KOM Müdürü olmak üzere hepsi bizi FETÖ içerisinde suçlayan insanlar bugün yok. Ancak ben burada bugün yok olan ancak dün itibari ile şahsıma yaftalanmış tüm ağır suçlardan beraat etmiş olarak başı dik alnı ak bir şekilde kamuoyunun karşısındayım. O insanların kimi kaçak, kimi hapiste, kimi ceza yemiş ve ortalıkta yoklar. Dolayısı ile bu süreçte yaşamım boyunca hukukun üstünlüğünden, adaletin mutlaka yerini bulacağına inancımdan hiç sapmadım" dedi. 
"Kuşku duyduğum tek şey, devletin başına çöreklenmiş olan FETÖ`ydü"
Dava sürecine dair bilgilendirmede bulunan Başkan Gökhan, FETÖ kumpası dışında adalete olan inancından kuşku duymadığını belirterek; "Ekim 2008`den bu yana Çanakkale gündemini meşgul eden bir sürecin karar duruşması gerçekleşti. Bu dava geçmiş süreçlerinde iki kere İstanbul`a özel mahkemeye gitti. Terör örgütü kurmak ve yönetme suçlaması vardı. Burada herhangi bir terör olmadığı kararı alındı. Daha sonra uyuşmazlık mahkemesine gitti. Mahkemede bu davanın Çanakkale`de görülmesine dair karar verdi. 13 yıllık dava süreci hukuki bir süreçti. Adaletin tecelli edeceğine, suçsuzluğuma olan inancımdan bu zamana kadar susma hakkımı kullandım. Hakkımda yapılan her türlü eleştirilere ve haksız suçlamalara karşı susma hakkımı kullandım, cevap vermedim. Bu süreçte kendimi, kendi cüppesinin hakkını veren, yalnızca adaletin karşısında eğilen hukukçulara ve Çanakkale halkına teslim ettim. Bu davada kendimden, dede, baba mirasımız, 78 yıllık kayıtlı işletmemizin ticari ahlakından zerre kadar kuşkum yoktu. Ben 78 yıllık ticari geçmişi olan bir firmanın son yöneticisiyim. Bunca yıllık işletmemizde güven vermek en büyük amacımızdı ve bunda da başarıya ulaştığımı zannediyorum. Kamuoyunun bizim firmamızı gayet iyi tanıdığını da düşünüyorum. Ancak kuşku duyduğum bir şey var. Oda o yıllarda devletin başına çöreklenmiş olan FETÖ. Çünkü FETÖ kumpasları hayatını bu ülkenin yükselişine adamış nice aydını ezip öğütmekteydi" dedi. 
"Özel işimle belediye başkanlığı görevim arasında alçakça bir kumpas kurmaya çalıştılar"
Kendisini yargılayanların tamamının FETÖ bağlantısının ortaya çıktığını belirten Başkan Gökhan; "Bu dava Ticaret Bakanlığı Müfettişleri ile başlayan, KOM Müdürü ile o zamanki Cumhuriyet Başsavcısı olan Hakan isimli savcı ve Ağır Ceza Hakimi Ramazan ile devam eden bir süreçti. O süreçte saydığım tüm bu isimlerin kimisi kaçak vaziyette olmak üzere hepsi FETÖ`den yakalanmış ve hüküm giymiş isimlerdir. Dosyanın başlangıç süreci bu. FETÖ süreci bittikten sonra dosya normal Ağır Ceza Mahkemesi`nin önüne geldi. Dosyaya bakan FETÖ`nün dışındaki normal savcı ve hakimler oldu. Yıllardan bu yana sürdürdüğüm belediye başkanlığı görevimi kötüye kullandığım iftiraları ile özel işimle belediye başkanlığı görevim arasında alçakça bir kumpas kurmaya çalıştılar. Halbuki benim ticaret yapmama yasağım yalnızca belediye ile ilgilidir. Onun dışında benim ticaret yapmama yasak yoktur. Bir dönem Ticaret Bakanı kendi ticari işletmesinden mal sattığı gerekçesi ile eleştirilmişti, bende belediye otobüslerine ve belediyeye ait ilgili yerlere mal satsaydım elbette ki bu bir suç olurdu" dedi. 
"Çanakkale halkının bana olan güveni açısından çok mutluyum"
Süreç boyunca kendisine inana ve yanında olan herkese teşekkür eden Başkan Gökhan; "Hakimi, savcısı, KOM Müdürü olmak, bizi FETÖ içerisinde suçlayan insanların hiçbiri bugün yok. Ancak ben, burada bugün yok olan fakat dün itibari ile şahsıma yaftalanmış tüm ağır suçlardan beraat etmiş olarak başı dik, alnı ak bir şekilde kamuoyunun karşısındayım. O insanların kimi kaçak, kimi hapiste, kimi ceza yemiş ve ortalıkta yoklar. Dolayısı ile bu süreçte yaşamım boyunca hukukun üstünlüğünden, adaletin mutlaka yerini bulacağına inancımdan hiç sapmadım. Bu değer ve inancımı daima dik ve diri tutan aileme, dostlarıma, siyasi yoldaşlarıma, çalışma arkadaşlarıma, hukukun vereceği kararı bekleyip algı yönetimine soyunmayan vicdanlı ve sorumlu gazetecilere ve benden şüphe etmeyen Çanakkale halkına çok teşekkür ediyorum. Bu benim açımdan çok önemliydi ve bu noktada Çanakkale halkının bana olan güveni açısından çok mutluyum. Mahkeme kararda bunu pekiştirdi ve taçlandırdı" dedi.
(Eren Aşnaz) 
Paylaş