"Şiddet ve işkenceye rağmen..."
Çan'da, boşanma aşamasındaki eşini silah zoruyla iki defa kaçıran Şerbetli Köyü Muhtarı İ. M. K, mahkeme tarafından verilen kararlara itiraz edilmesinin ardından çıkarıldığı 3'üncü duruşmasında tahliye edildi.
Geçen sene Çan'a bağlı Şerbetli Köyü'nün Muhtarı İ. M. K., boşanma aşamasında olduğu eşini kaçırmasının üzerinden 4 gün geçmesinin ardından polise teslim olup, sevk edildiği mahkemece tutuklanmıştı. 8 aylık tutukluluk sürecinin ardından çıkarıldığı mahkemede alt sınırdan ceza alarak, iyi hal indiriminden yararlanmıştı. Mahkemenin verdiği 3 yıl 4 aylık cezaya ve diğer kararların ardından, davanın avukatları itirazda bulunmuştu. Üçüncüsü görülen davada Muhtar K tahliye edildi. Tahliye kararına ilişkin açıklamalarda bulunan davanın avukatları; "2'inci yargılamada tüm işkence aletlerinin ele geçmiş olmasına rağmen sanık 3'üncü duruşmada tahliye edildi" dediler.
"Hiçbir pişmanlık belirtisi göstermedi"
Şerbetli Köyü Muhtarı M. K, eşini iki kez silah zoruyla kaçırmasının ardından, mahkeme tarafından tutuklanmıştı. Yapılan itirazların ardından üçüncü kez hakim karşısına çıkan muhtar K'nin tahliye edilmesinin ardından davanın avukatlarının yaptığı açıklamada; "Boşanmak isteyen iki çocuk annesi eşini iki kez kaçıran 3 gün boyunca dağda tutsak tutan ve işkence eden eşini yargılandığı Ağır Ceza Mahkemesi henüz 3 duruşmasında, hiçbir pişmanlık belirtisi göstermemesine soruşturma aşamasında işkence aleti olan kelepçe ilaçlı şırınga ve diğer tüm aletler ele geçmiş olmasına rağmen tahliye etti" ifadelerini kullandılar.
"Kadına şiddet politik bir sorun"
Kadına şiddet konusunda oldukça unutkan bir toplum olduklarını vurgulayan davanın avukatları; "Her kadına şiddet ve cinayet vakasından sonra toplum olarak meseleye birkaç gün duyarlılık gösterip sonrasında unutarak yaşamaya devam ettiğimizi sanıyoruz. Ama her birimiz her şiddet, cinayet ve istismar vakasında toplumsal travma altında bu şiddetten nasipleniyoruz. Kadına şiddet bireysel değil toplumsal ve maalesef politik bir sorun. Topluma hakim erkek egemen anlayışın değiştirilmemesi ve kadın üzerinden söylemlere devam edilmesi ile İstanbul Sözleşmesinden çıkış gibi geri adımlar bugün işlenen son kadın cinayetinin hazırlayıcı taşlarıdır. Kadınlar her gün toplumsal tanıklığımız huzurunda şiddete uğruyor ve katlediliyorlar. Ve yargı makamları ne yazık ki el birliğiyle bu sürece eşlik etmektedir" şeklinde konuştular.
"Sanığa basit yaralamadan ceza verilerek ödüllendirilmişti"
Davanın avukatları; "Müvekkil ilk kaçırıldığında kadın; tecavüz, şiddete uğramış ve işkence görmüştü. İşkence aletlerinin ilk olayda ele geçmemesi nedeniyle sanık tutuklanması, hatta yargılama sonunda sanığa basit yaralamadan ceza verilerek ödüllendirilmişti. Boşanma aşamasında olduğu eşini 2'inci kez kaçıran sanık bu kez 3 gün boyunca kadını dağda tutsak ederek işkence de bulundu, kadın ağır travma ve kemik kırılması sonrası bulunmuştu. Bu nedenle yapılan 2'inci yargılamada tüm işkence aletlerinin ele geçmiş olmasına rağmen sanık 3'üncü duruşmada tahliye edildi" dediler.
(Seçkin Sağlam)
