Çanakkale’de Anadolu Gençlik Derneği (AGD) isimli dernek ve diğer dini dernekler adı altında okullarda kuran kursu eğitimleri verilmeye başlandı. En son Çanakkale OLAY Gazetesi’nin gündeme getirdiği Gazi Ortaokulu’nda ortaya çıkan fotoğraflar ise Çanakkale’de tepkiyle karşılanmaya devam ediyor. “Hayat, İman ve Cihad” yazılı dövizlerin asıldığı kuran kurslarında, Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğraflarının kaldırıldığı ve ailesi ile olan fotoğraflara ise dernek pankartının asıldığı görülüyor. CHP Çanakkale İl Başkan Yardımcısı Av. Güneş Pehlivan, çocukların manevi istismara uğratıldığını belirterek; “Kuran Kursu kisvesi altında Atatürk portrelerinin kaldırıldığı, cihat propagandası niteliğindeki poster ve yazıların asıldığı Gazi Ortaokulunda çocuklar manevi istismara uğratılmaktadırlar. Bu olayın yetkili mercilerce bilgi veya teşvik dahilinde bulunup bulunmadığı yönünde ve Çanakkale’yi infiale uğratan bu olaya ilişkin olarak halen resmi bir açıklama yapılmamıştır. Bireyin inanç özgürlü-ğünü yozlaştırarak İslami Cihat adı altında küresel terörü yapılandıran bir IŞİD örneği gözlerimiz önündeyken, Türkiye’de şeri temelli organizasyonlar kayırılmaktadır. Bu kayırma sistematik ve politiktir” açıklamasında bulundu.
“Bu projeler Cumhuriyet aleyhtarı “kindar” bir kitle yaratmak istemektedir”
Gazi Ortaokulu’nda yaşanan olayı değerlendiren Pehlivan açıklamasında ayrıca; “Gazi Ortaokulu’nda cihat çağrısı yapılması, liselerde biyoloji ders saatlerinin düşürülmesi, nitelikleri bakımından tartışmalı olan İmam Hatip Liselerinin açılmasının kolaylaştırılıp, Fen Liselerine sınırlama getirilmesi, bilimsel teoriyi karşılık bir bilimsel tez öne sürerek çürütmek yerine inanç sistemi gerekçesiyle reddeden, skandal projelere imza atan, seküler bilim ile cenge tutuşmuş olan TÜBİTAK’ın yozlaşışı aynı toplum mühendisliği faaliyetinin bir sonucudur. Bir birey özgürlüğü olan inanç sisteminin siyasallaştırılması toplumu en acı şekillerde sınamış, terörize etmiş, ancak bu durum devletin dinamikleri ve altyapısı ile mücadeleye tutuşmuş olanlara yetmemiştir. Tasfiye edilen siyasal cemaatlerin yerine yeni ittifaklarla devleti yeniden yapılandırmak yarışına girilmiştir. Anayasal haklar, AİHM Kararları ve kamu güvenliği hiçe sayılarak girişilen bu “projeler” Atatürk Cumhuriyeti’nin gelecek nesillerinden Cumhuriyet aleyhtarı “kindar” bir kitle yaratmak istemektedir. Birey inançları Cumhuriyetin teminatı altındadır. Bu teminat bireysel inanç özgürlüklerini siyasal yozlaşı ve çeteleşmeden korumakla da eşdeğerdir. Dünyadaki akranları seküler, nesnel bilim ve bilişime tam erişim sağlarken, bugün sürdürülen niteliksiz eğitim politikalarıyla Cumhuriyetin çocukları, dünyanın gecekondu mahallesi ve tüketim pazarı konumuna getirilen ülkemizde küresel hukuk, ekonomi ve sosyal haklar yönünden rekabete giremeyecek, söz ve itibar sahibi olamayacaktır. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Milletin bağrında temiz bir nesil yetişiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ona bırakacağım ve gözüm arkamda olmayacak." sözleriyle Cumhuriyeti vasiyet ettiği çocuklarımıza karanlık bir gelecek hazırlanmasına hiçbir surette izin vermeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.
“Bu saldırılar Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılmış sayılır”
Konuya tepki gösteren bir diğer isim Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Çanakkale Şube Başkanı Necmi Akyalçın ise, saldırıların cumhuriyet değerlerine yönelik yapıldığını ifade etti. Akyalçın; “Bilindiği üzere son dönemde Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk’e çeşitli vesileler ile saldırılmaktadır. Afet İnan’la birlikte oldu, yok annesi hafif bir kadındı türünden kendisi ve kimliği ile ilgili iftiralar atılıyor. Aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti kurucusu olduğu için bu saldırılar Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılmış sayılır. Çünkü bu saldırıyı yapanların Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı sıkıntıları vardır. Ya Osmanlıcılık peşinde koşan ya da şeriat peşinde koşan kişilerde bunu görüyoruz. Bu tür saldırılar son dönemlerde arttı. Çanakkale’de okulda yapılan bu saldırıyı da diğer saldırıların devamı olarak görüyorum. Anadolu Gençlik ne yapıyor, kuran kursu yapıyor okulda. Kuran kursu bir milli eğitimin okulunda açılmaz. Yapılmaz doğru değildir. Kuran kursu açacaksan gerekli yasal izinleri alarak bir mekanda açacaksın. Bununla ilgili düzenlemeler var. Çanakkale’de birçok kuran kursu merkezleri var. Okulda açılması çok yanlış bir durum. Kanuna aykırı bir durumdur” dedi.
“Hepsi kasıtlı, planlı programlı yapılan saldırılardır”
Akyalçın konuşmasının devamında Cumhuriyet Başsavcılarına çağrıda bulunarak; “Buna kim izin vermiştir, kim bu faaliyete ön ayak olmuştur, kim denetlemektedir bununla ilgili daha öncede açıklama yaptım. Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığını göreve davet ediyorum. Onlar cumhuriyetin savcılarıdır, bu okulda Atatürk hedef alınmaktadır, cumhuriyet hedef alınmaktadır. Bunların adlarının önünde cumhuriyet yazıyor. Cumhuriyetin tehlikeye düştüğü durumlarda bu kişiler devreye girer ve cumhuriyeti korurlar. Bu olayda cumhuriyete saldırı yapılmaktadır. Cumhuriyetin kurucusuna saldırı yapılmaktadır ve bir okulda Atatürk’ün resimleri indirilmektedir. Hepsi kasıtlı, bilinçli planlı programlı yapılan saldırılardır. Birinci bir okulda kuran kursu yapılmaz, kuran kursu yapılan bir mekanda Atatürk fotoğrafı varsa indirilmez, baş köşede durur. Çünkü onlar Mustafa Kemal Atatürk sayesinde o kuran kursu binalarını açabilmektedir. Cumhuriyet olmasa, Atatürk olmasa onlar kuranın k’sini bile ağızlarına alamazlardı. Zaten ben onların dini olarak samimi olduklarına inanmıyorum. Samimi bir inanmış insan ölmüş bir kişinin arkasından bunları yapmaz. Bizim dinimizde ölmüş insanın arkasından konuşulmaz ve ölmüş insanın arkasından böyle abuk sabuk hareketlerde bulunulmaz. Dini çarpıtıyorlar, dinle yakından uzaktan ilişkileri yok” diye konuştu.
“Çanakkale’yi hedef seçmelerini ise tesadüf olarak görmüyorum”
Çanakkale’nin kasıtlı olarak seçildiğini belirten Akyalçın son olarak; “Çünkü Çanakkale’de 250 bin kişi geldi ama evine dönemedi. Neden dönemediler, buradan Anadolu’nun işgaline ve işgalci güçlere dur diyebilmek için evlerine geri dönemediler. Ve dur dediler, Çanakkale geçilemedi. Eğer geçilseydi Mustafa Kemal olmayacaktı, Cumhuriyet olmayacaktı. Onun için Çanakkale’ye önem veriliyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün kendini gösterdiği bir yer Çanakkale coğrafyası. Ondan dolayı Çanakkale’yi seçiyorlar son dönemde. Yok kordonda cübbeli sakallı insanlar gezdiriyorlar, yok kuran kursu açıyorlar sen dine karşı mısın diyerek yapıyorlar. Dediğim gibi Çanakkale hedef alınarak bilinçli olarak yapılıyor. Yetkili tüm birimler, savcılık olsun, belediye olsun, valilik olsun kim varsa gerekli tedbiri almalı ve gerekli tepkiyi ortaya koymalıdır. Bir taraftan HDP’liler geliyor nikâh salonunda Atatürk’ün fotoğrafının üzerine bez asıyor. Bir taraftan gericiler yobazlar cumhuriyet düşmanları geliyorlar Atatürk’ün resmini kaldırıyorlar okullardan. Neden Çanakkale’de oluyor, çünkü Çanakkale’nin böyle bir özelliği var. Bizim topyekûn bunlara karşı çıkmamız gerekiyor. Biz Atatürkçü Düşünce Derneği olarak bu tür olayları lanetliyoruz, kınıyoruz bunu bir Türkiye, cumhuriyet, Atatürk düşmanlığı olarak görüyoruz. Nefretle kınıyoruz, bunun peşini bırakmayacağız” açıklamasında bulundu.
(Seçkin Sağlam- Şebnem Özer)