ÇOMÜ’de Sosyal İş Sendikasının taşeron işçilerin muvazaalı yani hileli çalıştırılmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına müracatı ile müfettişlerinin vermiş olduğu rapor, İş Mahkemesi tarafından da onaylanarak, sendikanın taşeron işçiler konusundaki mücadelesi ile bir zafere dönüştü. 40’a yakın işçinin iş akdinin feshedilmesi ile sonuçlanan ÇOMÜ Yönetimi İle Sosyal İş Sendikası arasında süren hukuk mücadelesi hukuksuzluklara karşı mücadele eden işçilerin kazanımı ile sonuçlanırken, İş Mahkemesi’nin verdiği kararın diğer taşeron işçilerinde emsal göstermesi açısından önemli bir karar olması nedeniyle mutluluk yarattı. ÇOMÜ’de başlayan işten atılma sürecinde taşeron işçilere başından bu yana destek veren sendika temsilcileri ile siyasetçiler, İş Mahkemesi’nin işçiler ile ilgili verdiği kararın yerinde olduğunu belirtirken, işçiler açısından önemli olan bu kararın ÇOMÜ yönetimi tarafından bir an önce uygulamaya sokulması gerektiğini dile getirdiler.
Soydan; “Kararın arkasında durulmalı”
İşçilerin kazandığı hukuk mücadelesinde İş Mahkemesi’nin verdiği kararın uygulanmasının çok önemli olduğunu belirten CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan; ancak hukuk devleti olmaktan çıkan Türkiye’de bu kararın uygulanıp uygulanmayacağı konusunda tereddütlerinin olduğunu söyledi.
Kararın uygulanması konusunda aksi bir durumun gelişmesi halinde taşeron işçilere verdikleri desteğe devam edeceklerini ifade den Soydan; “Türkiye’de yargının da üstünde yargıya hükmedenler var. Türkiye’de biliyorsunuz her şey Başbakanın iki dudağı arasında. Örneğin tutuklu milletvekilleri için Başbakan kendisi karar verdi. Dedi ki; ‘Onlar çıkmayacak’ dedi. Yani mahkemenin ardından çıkmayacak diye kendisi karar verdi. Tabi ki, işçilerin kazandığı hukuk mücadelesi bizi sevindirdi ama bu kararın uygulanması çok önemli. Acaba bu karar uygulanır mı uygulanmaz mı? Bir hukuk devletinde elbetteki, mahkemenin verdiği kararın uygulanması gerekir. O karar hoşumuza gider yada gitmez ama çıkan bir karar vardır. Ona saygı duymak zorundayız. Ancak maalesef Türkiye hukuk devleti olmaktan çıktığı için, Türkiye’de bu kararın uygulanıp uygulanmayacağı konusunda tereddütlerim var. Bu kararın aksine bir davranışta bulunabilirler. Ama ne olursa olsun bu kararın arkasında durmak zorundayız. İşçilerimize her zaman destek oluyoruz. Bu kararın uygulanması konusunda aksi bir durum gelişirse elbette bizde bunu çıkar kamuoyunda savunuruz” dedi.
Sarıbaş; “Mahkeme doğru bir karar verdi”
İş Mahkemesi’nin verdiği karara katıldığını kaydeden CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş ise, işçilerin zaferi ile sonuçlanan bu kararın doğru bir karar olduğunu belirterek şu şekilde konuştu: “Taşeron işçilerin üniversitenin kendi kadrosunda olması gerektiğini daha öncede ifade etmiştik. İşten atılan işçilerin haklarının geri verilmesi gerekiyor. Bu karar üzerine atılan işçilerin yeniden işbaşı yaptırılması lazım. ÇOMÜ Rektörlüğü’nün mahkemenin verdiği bu kararı uygulayacağını umuyorum. Ayrıca diğer taşeron işçilerin emsal gösterebileceği bu karar örnek bir karardır. Bu karar Çanakkale’de sevinç yarattı diyebiliriz. Üniversitede taşeron işçilerin artık siyasi amaçlarla işlerinden atılmaması gerekir. İnşallah bu karar derhal uygulanır.”
Koç; “Çalışma barışını her şeye rağmen ÇOMÜ’de oluşturacağız”
Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç, sendika olarak beklentilerinin üniversite yönetiminin bu hukuki sürece saygı göstererek çalışma barışının gelişmesi için kısa sürede adım atması gerektiğini söyledi. Hukuki zafer kazanan işçilerin bir an önce göreve başlatılmasını talep ettiklerini vurgulayan Koç; “ÇOMÜ bileşenlerinin birisi olan işçi arkadaşlarımızın mücadelesini yakından takip ettik. Elimizden geldiği kadar katkıda da bulunmaya çalıştık. İşçi arkadaşlarımız ÇOMÜ’de eğitim ve bilim süreci niteliğinin artmasında katkıda bulunan ve bunun için emek veren kişilerdir. Bu süreçte hukuk mücadelelerinin başarıyla sonuçlanmış olmasından mutluluk duyuyoruz. Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki, hiçbir şekilde taşeron çalıştırma olayının yaşanmaması ve iş güvencesinin herkes için geçerli olması bizim isteğimiz. Keşke, bu konular hiçbir şekilde mahkemelere taşınmadan çözülseydi. Üniversiteye yakışan da odur. Burada beklentimiz üniversite yönetiminin bu hukuki sürece saygı göstererek çalışma barışının gelişmesi için kısa sürede adım atması gerekir. Önce taşeron işçisi olduğu ifade edilen ama mahkeme kararıyla da üniversite işçisi olduğu açıkça ortaya konan ama hala daha göreve başlatılmamış olan işçi arkadaşlarımızın da kısa sürede göreve başlatılmasını talep ediyoruz. Bu akademisyen olarak bizim verimizi daha da arttıracaktır. Beklentimiz, aynı mantığın yani haklara saygı mantığının hem öğrenci haklarına ve özgürlüğüne, hem de akademisyen haklarını ve özgürlüğünü kapsayacak şekilde genişletilmesi, çünkü üzülerek görüyoruz ki üniversitemizde hem akademisyenlere hem de öğrencilere yönelik hukuksuzluklar yaşanabilmekte. Dilerim bu karar güzel bir örnek olur ve çalışma barışını geliştiren bir süreç olur. Emeğimizin karşılığını alacağız ve çalışma barışını her şeye rağmen ÇOMÜ’de oluşturacağız” şeklinde konuştu.
TKP’den işçilere destek
Türkiye Komünist Partisi Çanakkale İl Örgütü, ÇOMÜ yönetimine karşı zafer kazanan işçilere destek verdi. TKP Çanakkale İl Örgütü yetkilileri tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde muvazaa davası lehine sonuçlanan işçiler, "işçi sınıfının içine sokulmuş Truva atı" olarak adlandırdıkları taşeron uygulamasına karşı önemli ve kalıcı bir zafer kazandı. Taşeron şirketin değil, üniversitenin işçisi oldular. Bu zafer, işçilere Erdoğan ağzıyla “ideolojik, marjinal” diyerek saldıranların, AKP’den ödünç aldıkları etiketleri işçilere ve dostlarına yapıştırmaya çalışanların haksızlığının ilanıdır. “Korkuyorlar, saldırıyorlar” tespitinde ifade ettiğimiz korkunun büyüyeceğinin kanıtıdır. ÇOMÜ işçilerinin bu zaferini bir hukuksal kararın sonucundan ibaret görmek kesinlikle yanlış olacaktır. Bu zafer, işçilerin dostlarıyla birlikte işyerlerinde, sokakta, emeğin nabzının attığı her alanda ilmek ilmek ördüğü bir mücadelenin sonucudur. Bu zafer, ülkemizde taşeronda çalışan yüz binlerce işçi için de emsal teşkil edecektir. Bu anlamda Çanakkale’den Türkiye işçi sınıfına “Boyun eğmezsen, mücadele edersen kazanırsın” seslenişi, gücüne güvenme çağrısıdır. İlk andan itibaren mücadelelerini mücadelemiz bilerek destek olmaktan onur duyduğumuz ÇOMÜ işçilerini kutluyor, bu kazanımlarının uygulanıp korunmasında da konunun takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz. Selam olsun direne direne kazanan ÇOMÜ işçisine! Selam olsun boyun eğmeyen Türkiye işçi sınıfına!”
