havadurum

HDK, emekçi halk üzerindeki saldırılara karşı çıktı

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyeleri, tüm emekçilere parasız-eşit ve nitelikli bir sağlık hakkı için çağrı yaptı. Yapılan basın açıklamasında; Onsekiz Mart Üniversitesinde taşeron işçi çalıştırma sisteminin getirdiği güvencesiz çalışma koşullarının da sistemsel bir uygulama olduğu belirtilerek; atılan işçilerin mücadelelerinin yanlarında olacakları bildirildi...

637
“Sağlıkta kar zarar hesabı yapılmaz”
Cumhuriyet Meydanı’nda bir ayara gelerek eylem gerçekleştiren HDK üyeleri, parasız, eşit ve nitelikli bir sağlık hizmeti için AKP hükümetine tepki gösterdi.  Sağlıklı yaşamanın temel bir insan hakkı olduğuna dikkat çeken HDK üyeleri, bunun içinde kar-zarar hesabı yapılamayacağını ifade etti.
 
Yıldırım’dan çağrı
Öte yandan SES Çanakkale Şubesi Başkanı Eftal Yıldırım ise, tüm emekçileri, sağlıkta piyasalaşmaya, özelleştirmeye karşı durmaya ve sağlık haklarına sahip çıkmaya çağırdı. Yıldırım; “Sağlık haklarını kaybetmek istemeyen emekçileri, emeklileri, yoksulları, işsizleri, kadınları ve gençleri kısacası bu ‘sermaye düzeni’nden memnun olmayan herkesi, bu haklı mücadelemizde beraber olmaya çağırıyoruz” dedi.
 
 
Cumhuriyet Meydanı’nda bir ayara gelen HDK üyeleri, parasız, eşit ve nitelikli bir sağlık hizmeti için eylem gerçekleştirdi. Gerçekleşen eylemde AKP hükümetine tepki gösteren HDK üyeleri; “Kapitalist-Emperyalist sistem tüm olanaklarını kullanmasına rağmen krizlerden kurtulamamıştır. AKP ve sermaye güçleri krizleri fırsat sayarak hak gasplarına devam etmektedir. Özelleştirmeler, mezarda emeklilik, esnek çalışma, taşeronlaştırma, ağır vergiler, fonların yağmalanması, Zamlar, Eğitim -sağlık ve diğer kamu hizmetlerinin paralı olması, gibi hak gaspları ile emekçi halk bir kez daha soyulmakta, Krizler fırsata çevrilmektedir. Emekçi halkın sırtından kendi krizlerini atlatarak, karlarına kar katmaktadırlar. AKP hükümeti ile ne kadar para o kadar sağlık dönemi başladı. Büyük patronların dümen suyunda hareket eden, AKP hükümeti, sermayeye yeni sömürü alanları yaratmak için, halkın sağlığı üzerin de yeni yıkım politikalarını devreye sokmuştur. Bu oyunun son etabı Genel Sağlık Sigortası yasasının 1 Ocak ta uygulamaya sokulması ile tamamlanmıştır. Sağlığın alınıp satılması işlemi de tamamlanmış. Sağlıkla ilgili her hizmet ücretlendirilmiştir. Performans sistemi ile, çok fazla hasta bakmak zorunda kalan doktorun nitelikli teşhis ve tedavi yapması engellenmiştir. Tam gün yasası ile uzman, akademisyen doktorlar hastanelerden kaçırılmış, hastalar doktorsuz kalırken, Tıp Fakülteleri nitelikli eğitimcilerden yoksun bırakılmıştır. Tıp eğitiminde kalite düşmüştür. Hastane birlikleri Yasası ile hastaneler, Kapitalist işletmelere dönüşmüştür. Taşeronlaştırma ile de, tüm hastane hizmetleri özeleştirilerek, bu işlerde çalışanlar, esnek kuralsız, iş güvencesiz, düşük ücretle, sendikasız, kölelik koşullarında çalışmaya zorlanmıştır” dediler.
 
“Sağlıkta kar zarar hesabı yapılmaz”
Sağlıklı yaşamanın temel bir insan hakkı olduğuna dikkat çeken HDK üyeleri, bunun içinde kar-zarar hesabı yapılamayacağını ifade ederek; “Genel Sağlık Sigortası kapsamında, aylık geliri 295 Tl(bürüt asgari ücretin üçte biri) olan zengin sayılmış . Devlet bu para sana çok gelir, 35 Tl`sini Bana vereceksin demiştir. Asgari ücretle çalışan, birkişi 106 TL, asgari ücretin iki katı alanlar ise212 GSS na pirim ödemek zorundadır. Ayda 30 günden az kısmi çalışan sigortalılar, GSS pirimini 30 güne tamamlayacak, kalan kısmı çalışanlar kendileri ödeyecektir. 1 Ekim 2008 de işe başlayan Kamu çalışanlarından, 1 ocak 2012`de GSS pirimi kesilmiş, Maaşları %5 azalmıştır. Bu tarihten önce başlayanlardan ise 3 yıl sonra kesinti başlayacaktır. Ayrıca özürlülere, yaşlılara, yoksul aile çocuklarına yapılan yardım paraları da, gelir sayılarak GSS KAPSAMINA alınmıştır. Bu yasanın en tehlikeli yanı ise, Sosyal Güvenlik Kurumuna, her türden sağlık hizmetini, Ödeme kapsamından, çıkarma, yetkisi verilmesidir. Vatandaş bu pirimi ödeyemezse ne olacaktır? Pirim borcu olanlar hastane kapısından dönecek, sağlık hizmeti alamayacak, kaderiyle baş başa kalacaktır. Her hastadan Muayene parası, reçete başına üç TL, üçten sonraki her ilaç için 1 TL katkı payı alınacaktır. Gelir testinden geçemeyen, milyonlarca yeşil kartlının, parasız sağlık hakkı bitmektedir. İşte size AKP’nin adaleti. İşte size AKP`nin İnsana verdiği değer. İşte size sermaye sistemi kapitalizmin sosyal devlet anlayışı” dediler.
 
 
“AKP sağlığa zararlıdır”
Emekçileri HDK saflarında birleşmeye davet edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ülkemizde Milyonlarca insan işsizken, milyonlarca insan açlık sınırının altında, bir gelirle yaşama savaş verirken, milyonlarca insan Yeşil kartlara sığınmışken, 295 liralık geliri olandan, asgari ücretliden, Sağlık Sigortasına para kesmek, insafsızlık değilse nedir. Açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan insanlardan GSS pirimi istemek, hangi adalete, hangi vicdana sığar. Bu durum Doğrudan siz yaşamayın, ölün demek değil midir. Bu yasalarla sosyal Devlet yalanlarınız ortaya çıkmış, maskeniz düşmüş, İnsana düşman, yüzünüz görünmüştür. Adalet istiyoruz. Sağlık alınıp satılan bir mal değildir. Adalet istiyoruz. Çünkü Sağlık, Temel bir insan hakkıdır, satılamaz. Adalet istiyoruz, Herkese parasız-eşit-nitelikli bir sağlık hizmeti sağlanmalıdır. Adalet istiyoruz, tüm sağlık giderleri, zenginlerden alınamayan vergiler, toplanarak devlet tarafından karşılanmalıdır. Savaşa ayrılan kaynaklar, eğitim ve sağlık için harcanmalıdır. Adalet istiyoruz; Kamu hizmetlerinin herkese, ücretsiz ,eşit ve nitelikli olarak devlet tarafından verilmesi, Yeni anayasada güvenceye alınmalıdır. Adalet istiyoruz, Her biri emekçiler için bir yıkım yasası olan, GSS gibi sağlıkta dönüşüm yasaları derhal durdurulmalı ve geri çekilmelidir. İşçiler, emekçiler, yoksullar, kadınlar, gençler, emek örgütleri. Sermayenin koçbaşı olarak çalışan AKP hükümetinin sağlık hakkımız dahil, tüm saldırılarını ancak gerçek bir mücadele örgütü olan Halkların Demokratik Kongresi saflarında birleşerek durdurabiliriz.”
 
 
Yıldırım’dan emekçilere çağrı
SES Çanakkale Şubesi Başkanı Eftal Yıldırım ise, tüm emekçileri, sağlıkta piyasalaşmaya, özelleştirmeye karşı durmaya ve sağlık haklarına sahip çıkmaya çağırdı. Yıldırım; “Artık Sağlık Bakanlığı sağlık hizmetini üreten değil, satın alan bir yapı haline getiriliyor. "Sağlık hizmeti" de alınıp satılabilen ticari bir iş olarak kabul edilerek, "paran kadar sağlık hizmeti" anlayışı dayatılıyor. Mücadelemiz, emekçi halkımızın; "parasız, eşit ve ulaşılabilir bir sağlık hizmeti" hakkını elde etmesi içindir. Sağlık haklarını kaybetmek istemeyen emekçileri, emeklileri, yoksulları, işsizleri, kadınları ve gençleri kısacası bu ‘sermaye düzeni’nden memnun olmayan herkesi, bu haklı mücadelemizde beraber olmaya çağırıyoruz” dedi.
 
Yapılan açıklamanın ardından slogan atan grup, daha sonra sessizce alandan ayrıldı.
Paylaş