havadurum

"Halkın denizle bağı koparılmamalı"

Çanakkale Belediye Meclisi`nde komisyona geri iade edilen “AKFA dosyası” kıyıların kullanımını ve akıbetini tekrar gündeme getirdi. Bu süreçte üzerinde sıkça durulan, “Özel Proje alanı” şimdi İmar Komisyonu`nda tekrar gözden geçirilecek, o alan tekrar bir bütün halinde tartışılarak şekillendirilecek. Süreç ile ilgili görüşlerini aldığımız CHP Grubu Başkanvekili Celal Karakaş, “Söz konusu alanda, ileride karşılaşılabilecek sorunların önüne geçmek, sahilde bütünlüğü sağlamak için, kent halkı, sivil toplum kuruluşları, mülkiyet sahipleri ile birlikte katılımcı bir anlayışla ortak bir çalışma yapılmalıdır” dedi.

714
“AKFA dosyası” ile gündeme gelen Barbaros Mahallesi`ndeki kıyı şeridi, tartışılmaya devam ediyor. Bu bölgenin, yani Boğaziçi Konaklarından sonraki, Köy Hizmetleri alanı da dahil olmak üzere, Kolin Otel`e (Kepez Sınırı) kadar, “Özel Proje” alanı olarak ilan edilen bölgenin ne ölçüde değerlendirileceği merak konusu. Özellikle, Belediye Meclisi oturumunda iadesi yapılan dosya ile birlikte, alanın hangi ölçüde ve nasıl değerlendirileceği merak ediliyor. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan`ın, “Şahsi görüşüm katılımcı bir anlayışla ele alınmalı, ama komisyonun işine karışamam” dediği konuda, komisyonuna nasıl bir çalışma yöntemi izleyeceği henüz bilinmiyor. Ancak, alanın bir bütünlük içinde, katılımcı bir anlayışla tekrar ele alınması gerektiği kamuoyunda “genel kanı” olarak öne çıkıyor. AKFA dosyası olarak bilinen dosyanın tartışılması ile gündeme gelen alan ile ilgili son belediye meclis toplantısında “Oybirliği” ile kıyı şeridinin bütüncül olarak değerlendirilmesi kararı çıktı.
 
 
AKFA süreci
Eylül ayında meclise gelen dosya, İmar Komisyonuna gönderildi. İmar Komisyonu, ilk toplantısında projeyi 1/5000 binlik plana uymadığı gerekçesi ile reddetti. Komisyon bir ay sonra istifa eden AKP`li Komisyon üyesi Kadir Eren Kemerli`nin yokluğunda toplanarak bu kez katılanların oy birliği `evet` dedi. Sonrasında, mecliste 5 Kasım`da oylanan dosya 12 evet, 10 ret ve 8 çekimser ile kabul edildi. Artan tepkinin ardından bir aylık süre içinde Belediye Meclisine, tam 263 itiraz dilekçesi ve onun iki katına yakın da imza sayısı ile itiraz edildi. Ardından 3 Aralık`ta tekrar toplanan meclis, dosya hakkında yapılan itirazları görüştü. Daha doğrusu itirazları görüşmeden, kim, neye, niçin itiraz edilmiş sorgulamadan, yapılan itirazları oylamada 11`e 10`e reddetti.
 
Kilidi 23`üncü madde çözdü
Ardından Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, 5393 sayılı Belediye Kanunu`nun 23`üncü maddesine dayanarak olağanüstü topladığı mecliste dosya hakkında salt çoğunluk (17 oy) kararını istedi. Bunun üzerine yapılan oylamada, ret çıkaramayan dosya destekçileri, 32 oy ile Belediye Başkanı Ülgür Gökhan`ın itirazı kabul edilerek, “Akfa” projesinin iptal olmasını sağladılar. Bu arada Başkan Gökhan`ın dikkat çeken bir teklifi de oylamada etkili oldu. Gökhan, Köy Hizmetleri ile Kepez sınırı arasındaki alanın `bir bütün` halinde yeniden değerlendirilmesi amacıyla imar komisyonunun çalışma yapması gerektiğini, oluşacak raporun ise meclise tekrar sunularak, oylanmasını istedi.
 
Karakaş neden itiraz etti?
Dosya gündeme geldiğinden beri, dosyanın karşısında yer alan ve itiraz edenlerden biri de Belediye Meclisi CHP Grubu Başkanvekili Celal Karakaş oldu. Karakaş`a öncelikle bu dosyaya neden itiraz ettiğini sorduğumuzda, “Öncelikle, 2007 yılında verilen özel proje alanındaki belirtilen hükümleri çiğnememek gerekir” diyor. “Bunlar içinde en önemlilerinden biri emsalin 0,30`u geçmemesidir” diyen Karakaş, “Bu yapılacak olan inşaat yoğunluğunu sınırlandırmış oluyor. Yaklaşık, 4 bin 800 metrekare inşaat çıkıyor. Oysa, emsal `1` olursa, 16 bin metrekareye yakın inşaat yapılıyor. Aradaki fark, 11 bin 198 metrekaredir. Diğer maddeler de önemli olmakla birlikte, inşaat yoğunluğunun üç kattan fazla artması kent için, yarar değil zarar getirecektir. Yeşil alan azalacak, halkın sahil ile buluşması engellenecek ve bir kamu yararı olmayacaktı. Bize düşen, sahillerin aşırı betonlaşmasına engel olmak, doğayı tahrip etmemek, sahili insanların kullanımına sunmaktır. Ben bu bakış açısı ve düşüncelerle dosyaya itiraz ettim” ifadelerini kullandı.
 
“Alan yeniden düzenlenmeli”
“Halihazırda, Köy Hizmetleri alanını da içine alan ve Kepez sınırına kadar olan bölgenin büyük bir kısmı günübirlik turizm alanı” diyen Karakaş, “Bu durum, imar plan notlarına uymak kaydı ile halkın kullanımına uygun bir durumdur. 1/100 binlik planda da bu alan, günübirlik turizm alanı olarak belirlenmiştir. Şimdi İmar Komisyonumuza ve meclisimize düşen görev, kimseyi mağdur etmeden, halkın taleplerini de göz ardı etmeksizin, bu alanı yeniden düzenlemektir. Sonuçta, kazanan Çanakkale ve Çanakkale halkı olmalıdır. Bu bizim, işimizi doğru yaptığımızın da bir göstergesi olacaktır” şeklinde konuştu.
 
“Katılımcı bir çalışma yapılmalıdır”
Bundan sonraki süreci nasıl değerlendirdiğini, tavsiyelerinin ne olduğunu sorduğumuz Karakaş, “Bu alan, halkın deniz ile bağını koparmadan düzenlenmeli, Çanakkale halkı da bu sürecin takipçisi olmalı ve katkıda bulunmalıdır. Söz konusu alanda, ileride karşılaşılabilecek sorunların önüne geçmek, sahilde bütünlüğü sağlamak için, kent halkı, sivil toplum kuruluşları, mülkiyet sahipleri ile birlikte katılımcı bir anlayışla ortak bir çalışma yapılmalıdır. Ben, meclisteki bütün arkadaşlarıma, aynı doğruda buluştuğumuz için, çok teşekkür ediyorum. Çok tartışıldı, ama sonuçta, ortak bir karar çıktı. Bu hassasiyetin bundan sonraki proje hazırlıklarında da süreceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Paylaş