havadurum

Gökhan; "Bu güçten korkacaklar"

353

 16 Nisan’da yapılan Anayasa referandumuna tepkiler devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sonu CHP Çanakkale İl Örgütü öncülüğünde Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlen buluşmada bir araya gelen Çanakkaleliler, referandumda mühürsüz oyların geçerli sayılması ve yapılan itirazların YSK tarafından reddedilmesine tepkilerini dile getirdiler. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen buluşmaya Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kepez Belediye Başkanı Dr. Ömer Faruk Mutan, CHP İl Başkanı Nejat Önder, CHP Merkez İlçe Başkanı Dr. Celal Karakaş, CHP’li ilçe ve belde belediye başkanları, CHP’li ilçe ve belde başkanları, STK ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Buluşmada konuşan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan;  “Burada kendisi için, nesillerin aydınlık geleceği için duyarlı, sağduyulu ve sadece aklı ile hareket eden Çanakkale halkına teşekkür ediyorum. Çanakkale il genelinde yüzde 60’a varan bir ‘hayır’, Çanakkale’de yüzde 70’i geçen bir ‘hayır’. Bu kolay bir şey değil. Bu devlet gücü, para gücü, tehdit, şantaj olmadan ve hiçbir siyasi oluşumun başını çektiği değil, ama bütün duyarlı insanların bir araya gelerek mücadele ettiği sivil toplum kuruluşlarından, siyasi partilerden her kesimin insanları, yani bu ülkenin demokratik parlamenter sistemine sahip çıkan insanlar hep beraber mücadele ettik ve kazandık. ‘Hayır’ kazanmıştır. Maç sonucu ile bunu ifade etmek, millet ile alay etmektir. Sayın Deniz Baykal misafirimizdi. Sayın Baykal, ‘Maç bir sıfır bitti, ama elle attılar golü. Ofsayttı gol’ diyor. Çünkü hakem, güvendiğimiz hakem, YSK denilen, içinde nelerin barındığını bilmediğimiz kurul, maalesef o da yargının bahçesi diye adlandırılır, maalesef golü verdi. Ama maç devam ediyor, devam edecek. Laik Türkiye Cumhuriyetinin parlamenter sistemi için mücadelemiz devam edecek, etmek zorundadır. Yarın 23 Nisan, çok anlamlı bir günde toplandık. 23 Nisan, Ulusal Egemenlik Bayramımız. Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara hediye ettiği bir bayram, ama aynı zamanda da ulusal egemenliği ifade ediyor. Yani 1920’de kurulan, tam 97 yıl önce kurulmuş olan meclisin bu bağlamda neyi ifade ettiğini anlamaya çalışıyoruz. Her sene bu bilincimizi tazeliyoruz. Ama maalesef bu referandumda sunulan değişiklik metni, parlamenter sistemden çıkıp, tek adam rejimine ‘evet’ denmesi çabasıydı. ‘evet’ denmedi. Denemez, olması mümkün değildir. Bu kabul edilebilir değildir ve bu süreç devam ettirilemez” dedi. 

 
“Bu anlayış gidecektir”
‘Hayır’ diyenlerin referandumdan güçlenerek çıktıkları ve iktidar sahiplerinin bu güçten korkacaklarını ifade eden Başkan Gökhan; “Biz hep beraber, hiçbir ayrım olmaksızın, Vatan Partisi ile, Saadet Partisi ile MHP’nin duyarlı insanlarıyla, AKP’nin demokrasiye inanmış seçmenleri ile bu süreci takip edeceğiz ve 2019 senesinde veya ilk seçimde bu değişikliği yerle yeksan edeceğiz. Yeniden parlamenter sistemin gelemsi için mücadeleye devam edeceğiz. Sözümüz sözdür bu millete. Mücadele ederek parlamenter sistemin yeniden yeşermesini sağlayacağız. İstedikleri kadar televizyon kurabilirler, istedikleri kadar devletin parasını harcaya bilirler, istedikleri kadar para harcayabilirler, hukuksuzluk yapabilirler, tehdit edebilirler, OHAL devam edebilir, hiç önemli değil. Neden? Çünkü bu milletin yarıdan fazlası bu mücadeleye hazır olduğunu ve artık bir bütünlük ifade ettiğini, yani tek bir partide değil, duyarlı insanların bir araya gelip, hep birlikte hareket edebileceklerini gösterdiler. Şimdi bu güçten korkacaklar. Göreceksiniz, tir tir titreyecekler. Bizi parçalamaya çalışacaklar, yani birlikte hareket ettiğimiz tüm duyarlı kesimler ile sivil, siyasi tüm kesimleri, yani bizi parçalamaya çalışacaklar. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Her zaman birlikte olacağız. Dün olduğu gibi bu mücadelede yolumuza devam edeceğiz. Bunu ne için yapmıştık? Çocuklarımız için. Torunlarımızın, çocuklarımızın geleceği için demiştik. Şimdi yarın 23 Nisan. İşte tam da bugün bunun kararının verme günüdür. Bu kararı veriyoruz, evet. Evet demekten korkmayın şimdi. Çünkü bundan sonraki evetler, bu anlayışın gidişine evet olacaktır. Bu anlayış gidecektir. Hani bunlar diyorlar ya hep kul hakkı diye, bu ülkedeki kulların hakkı YSK tarafından, yani ‘yandaş seçim kurulu’ tarafından gasp edilmiştir. Biz bu gaspa ‘hayır’ diyoruz. Bu Çanakkale’nin insanları Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu demokratik ve parlamenter sisteme sahip çıktı. Bundan da büyük onur duyuyorum. Birlikte olmaya devam edeceğiz” dedi.
 
“YSK’nın oyunları ile elde edilmiş bir sonuçtur”
Başkan Gökhan’ın ardından söz alan CHP İl Başkanı Nejat Önder, referandumda milletin iradesinin gasp edildiğini ifade ederek; “Hırsızlar değil, namuslular anılır. İradesini gasp ettirenler değil, iradesini savunanlar yücedir. Baş eğenler değil, baş kaldıranlar saygındır. Atını da, sandığa attığını da çalanlar değil, atını da, sandığa attığının da peşine düşenler kahramandır. Ülkenin ve Cumhuriyetin sahipleri, vurgulayarak söylüyorum, bu seçim mühürsüz ve hükümsüz bir seçimdir. Gayri meşrudur ve geçersizdir. Halkın iradesinin sandıkta tacize uğrasıdır. ‘Hayır’ iradesine vurulmuş bir darbedir. Halkın iradesi ile değil, YSK’nın oyunları ile elde edilmiş bir sonuçtur. OHAL şarları altında bir seçime gittik. Anayasa gibi bir toplumsal uzlaşma metnini toplumsal yarılma metni haline getirdiler. Milletin yarısı ile kavga edip, ülkenin yarısını terörist ilan ettiler. Kampanya ‘evet’ için devlet kampanyasıydı. ‘Hayır’ ise millet kampanyasına dönüştü. Valilere, kaymakamlara, bürokratlara, imamlara, muhtarlara baskı yapıldı. ‘Hayır’ı tercih edecek olanlar hakarete, şiddete ve baskıya maruz kaldılar. Özellikle kırsal alanlardaki insanlara, ‘Burada ‘evet’ çıkmazsa, yatırım gelmez’ diye tehditler savurdular. Devletin bütün kaynakları ‘evet’e çalıştı. Bir milyar dolara yakın paranın ‘evet’e harcandığı konuşuluyor. Örtülü ödenekte son iki ayda yüzde 75’e yakın harcama oranı görüldü. Cumhurbaşkanı alenen bir Anayasal suç işledi. Tarafsızlık yemini yapanlar mitingler düzenlediler” dedi.  
 
“Bunun adı oy yolsuzluğudur”
YSK’nın millet iradesine darbe yaptığını belirten Önder; “Bu manzarada o güne geldik ve o gün de yaşananları biliyoruz. Aleni şekilde kanunsuz bir karar verildi. 297 sayılı kanunun 92’nci maddesinde, ‘Üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan zarflar ve oy pusulaları geçersiz sayılır’ mührü var. Ama görmezden geldiler. Aynı kanunun 77’inci maddesinde, sandık kuruluna oy pusulasına ve arkasına mühürleme görevi verilmiştir. Bunu uygulamadılar. Anayasa Mahkemesi 6 Şubat 2014’teki kararında mühürsüz oy pusulası ve zarflar ile kullanılan oylar geçersiz sayılır ibaresini yok saydılar. Daha ilginci, YSK kendi ile de çelişti. 16 Nisan’da, saat 17:58 civarında, YSK sandık başkanlarına mesaj attı. Mesajda diyordu ki, ‘Oy zarfları ile birleşik oy pusulalarını da sayıp, tutanak defterine geçiriniz’. Oy pusulalarının arkalarını ve zarfları mühürleyiniz demişti. YSK sabah söylediğini akşamüzeri bozdu. Bununla birlikte iki buçuk milyon oyda sıkıntı olduğunu biliyoruz. Bunun adı YSK ile birlikte milletin iradesine darbe yapmaktır. Bunun adı oy yolsuzluğudur” dedi. 
 
“Kaybettiğimizde değil, vazgeçtiğimizde yeniliriz”
Anayasa referandumunda ‘hayır’ın kazandığını vurgulayan Önder; “Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da boyun eğmeyeceğiz. Bu doğrultuda bütün hukuki yolları ve her türlü demokratik hakkımızı kullanacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bilinmelidir ki, kamu vicdanında milletin kampanyası kazanmıştır. Yani ‘hayır’ kazanmıştır. Anayasa değişikliği yıllarca tartışılacak, asla gönüllere giremeyecektir. Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır. Cumhuriyet ve demokrasi mücadelemiz kesintisiz devam edecektir. Türkiye’nin geleceğinin karartılmasına izin vermeyeceksiniz, biliyorum. Umudu büyütmeye devam edeceğiz. Adalet yerini bulana kadar durmayacağız. Güneşin doğuşuna en yakın zaman, karanlığın en yoğun olduğu zamandır. İnanıyoruz ki, güneş doğacaktır. Mücadele devam edecek. Unutmamalıyız ki, kaybettiğimizde değil, vazgeçtiğimizde yeniliriz” dedi. 
(Burhan Mert Balcı)
Paylaş