Erkek; “Gezi ruhunu kimse öldüremez...”

2013 Haziran`ında gerçekleşen ve Türkiye demokrasi mücadelesi tarihinin önemli yapı taşlarından biri haline gelen Gezi Parkı direnişine katıldıkları gerekçesi ile haklarında dava açılan 25 sanık dün hakim karşısına çıktı. 25 Aralık`a “karar duruşması” için ertelenen dava sonrası açıklama yapan Avukat Muharrem Erkek, “5 Aralık`ta davamız bitecek ve ben hepsinin ayrı ayrı beraat edeceğine inanıyorum. Gezi ruhunu hiç kimse öldüremez. Gezi ruhu bizimle birlikte olmaya her zaman devam edecektir” dedi.

545
İstanbul Taksim`de bulunan ve üzerinde Topçu Kışlası projesi kapsamında bir dizi proje yapılmak istenen Gezi Parkı`nda halkın karşı duruşu sonrası, önce Taksim`de ardından da neredeyse tüm yurtta başlayan eylemler yargılanmaya devam ediyor. 2013 Haziran`ında gerçekleşen ve halk direnişleri noktasında hem Türkiye demokrasi tarihinin hem de dünyanın birçok noktasına örnek olan mücadele deneyimi açısından örnek olan Gezi Direnişi davası dün görülmeye devam etti. Bazı ifadelerin eksik olduğu gerekçesi ile 25 Aralık tarihine ertelenen ve bu tarihte karar verileceği öğrenilen dava sonrası açıklamalar yapıldı. KESK Dönem Sözcüsü ve Tüm Bel-Sen Şube Başkanı Zeki Önder, DİSK Genel-İş Şube Başkanı Erdinç Uslan ile davanın savunma avukatı Muharrem Erkek açıklama yaparak hem Gezi Parkı direnişini hem de dava sürecini değerlendirdiler.
 
“Yaptığımız suç ise, biz suçluyuz”
“Ben burada 25 arkadaşımla birlikte ödüllendirilmemiz gerektiğini düşünüyorum” diyen Tüm Bel-Sen Çanakkale Şube Başkanı Zeki Önder, “Neden? Çünkü biz, Çanakkale`de Kazdağları`nda eylem yaptık, nükleer santral ile ilgili de eylem yaptık, Gezi Parkı ile ilgili de. Türkiye`nin her yerinde yapılan eylemleri biz de yaptık. Daha farklı şeyler de yaptık. Emeğin en yüksek noktada kazanılması konusunda her türlü eylemi yaptık, rektörün üniversitede işçileri sokağa attığında da eylem yaptık, rektör yardımcısının eğitim fakültesinde öğrencilere yönelik tavrı noktasında da eylem yaptık. Yani kısacası önce vatandaş olarak, sonra emek örgütü temsilcileri olarak, bu ülkenin olması gereken demokratikleşmesi noktasında da mücadele ettik. Eğer suç ise, biz suçluyuz. Ama düşünüyorum ki, Türkiye Cumhuriyeti`nin bizi ödüllendirmesi gerekir. Çünkü insan olarak bütün değerleri sahiplendiğimiz noktada, yapılması gereken her şeyi yaptık. Bu noktada suçluysak suçumuzu da kabul ediyoruz” ifadelerini kullandı.
 
“Bu ülkede Gezi ruhu bitmeyecektir”
DİSK Genel-İş Şube Başkanı Erdinç Uslan ise, demokrasi mücadelelerine devam edeceklerini ifade ederek, “Bu ülkede Gezi olayları bitmez. Gezi, Türkiye`de bir ruhtu. Geçen yılın Haziran ayında bir anda ortaya çıkan bu hareketi anlamak için bu işin felsefesini bilmek lazımdı. Çanakkale`de hepimiz anayasal haklarımızın bir gereğini yerine getirerek, o toplumsal harekete biz de, katkıda bulunduk. Bunu hiçbir zaman inkar etmiyoruz, yine olursa biz yine buradayız. Bu sabah aldığımız bir habere göre, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, `Biz o topçu kışlasını yapacağız` diyor. Yine bir kışkırtma var, yine Gezi olaylarını kaşıyan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Biz bur çevreci harekete iştirak ettik, bu çevreci hareketi sadece gezide değil, Kazdağları`nda da gösterdik, AKFA`da da gösteriyoruz. Tüm Türkiye`nin anlaması gereken bir durumdu bu. Ama bunu anlamayan zihniyet bizi yargının önüne getirdi. 25 Aralık tarihine ertelenen bir davamız var, bu dava sanıyorum o tarihte sonuçlanacak. Ama bu ülkede Gezi anlayışı hiçbir zaman bitmeyecektir. Biz sokaktan yılmadık, yılmayacağız, mücadelemize de devam edeceğiz” dedi.
 
“Gezi Hareketi, sivil toplum direnişidir”
Savunma Avukatı Muharrem Erkek ise, Gezi hareketinin bir sivil toplum direnişi, bir çevre hareketi olduğunun altını çizerek, bu ruhun hiçbir zaman kaybolmayacağını söyledi. Erkek, “Siz de yakından takip ediyorsunuz bu davayı ve süreci. Yanımda iki tane sendika başkanımız var. Bu davada sanıklara baktığımız zaman, sendika başkanlarını görüyorsunuz, öğrencileri görüyorsunuz, öğretim üyelerini görüyorsunuz. Aslında yargılanan sivil toplumdur. Gezi, tarihimizdeki en önemli sivil toplum direnişidir. Bireylerin toplumu, temel hak ve özgürlüklerini koruma mücadelesidir, çevre mücadelesidir. Çanakkale`de de hepimiz bu demokratik kitle hareketlerine katıldık, duyarlılık gösterdik. Çünkü bu, bireylerin uluslararası sözleşmelerden ve anayasadan doğan haklarıdır, toplanma ve ifade özgürlüğü. Çanakkale Gezi Davasında 25 sanık yargılanıyor. Ben de dava arkadaşlarımla birlikte savunma avukatı olarak mücadele ediyorum. 25 Aralık`ta davamız bitecek ve ben hepsinin ayrı ayrı beraat edeceğine inanıyorum. Gezi ruhunu hiç kimse öldüremez. Gezi ruhu bizimle birlikte olmaya her zaman devam edecektir” şeklinde konuştu.
Paylaş