havadurum

Eğitim Sendikaları "Cumhuriyet değerleri, birlikte mücadeleyle yaratılabilir"

750

 Eğitim sendikaları Cumhuriyet’in kuruluşunun 96’ıncı yılı dolayısı ile açıklamada bulundular. Eğitim Sen Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu ve Eğitim İş Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamalarda, Cumhuriyet’in kuruluşunun 96’ıncı yılı kutlanırken, Cumhuriyet değerlerinin günümüzde tehlike altında olduğu belirtildi. Eğitim Sen Yönetim Kurulu tarafından Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde halkların emperyalizme karşı yürüttükleri ortak mücadeleyle yaratılan bütün değerlerin, uzun süredir iktidarın dayatmacı, baskıcı, kutuplaştırıcı ve ayrımcı uygulamalarıyla yok sayılırken, bugüne kadar kazanılan tüm ilerici birikimler ve hakların birer birer halkın elinden alınmaya çalışıldığı ifade edildi. Giderek belirginleşen ekonomik krizin faturasının emekçilerin sırtına yıkılmaya çalışılırken, en temel hakların yok sayıldığı ifade edilen açıklamada; “Cumhuriyet’e asıl anlamını veren halkın kendi kendini yönetme iradesine hiçbir şekilde ipotek konulmadığı, gerçek anlamda laik ve demokratik bir sistemin oluşturulmasıdır” denildi. Eğitim İş Yönetim Kurulu tarafından,  tüm aydınlık saçan özellikleri nedeniyle Cumhuriyetin bir asra merdiven dayadığı şu günlerde saldırı altında olduğu ifade edilerek; “Cumhuriyet`e, kurucularına, değerlerine hakaret eden hadsizler, cezasızlık politikalarıyla dolaylı olarak teşvik edilmekte. Kadın-erkek eşitliği anlamına gelen Cumhuriyetimizde kadınlarımız gericiliğin tehdidiyle yüz yüze kalmakta; çocuklarımıza bu topraklarda güneşin nasıl doğduğunun anlatıldığı dersler giderek azaltılmakta; ulusun ruhunu pekiştirmesi anlamı taşıyan Cumhuriyet Bayramlarının kutlanışı gölgelenmeye çalışılmaktadır” denildi. 

 
“Eşit, özgür, laik ve demokratik bir Cumhuriyet ancak birlikte mücadeleyle yaratılabilir”
Eğitim Sen Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada; “Türkiye’de yaşayan farklı kimlik, kültür ve inançlara sahip halkların omuz omuza vererek emperyalist işgale karşı birlikte yürüttükleri mücadele sonucunda Cumhuriyet’in ilan edilmesinin üzerinden 96 yıl geçti. Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde halkların emperyalizme karşı yürüttükleri ortak mücadeleyle yaratılan bütün değerler, uzun süredir iktidarın dayatmacı, baskıcı, kutuplaştırıcı ve ayrımcı uygulamalarıyla yok sayılırken, bugüne kadar kazanılan tüm ilerici birikimler ve haklarımız birer birer elimizden alınmaya çalışılmaktadır. Siyasal iktidarın eğitimi ve tüm toplumsal yaşamı kendi siyasal hedeflerine, özellikle dini kurallara göre biçimlendirme yaklaşımı artarak sürerken, özellikle çocuk, genç ve kadın haklarına yönelik saldırılar hiç olmadığı kadar artmıştır. Türkiye’de uzun süredir başta çocuk hakları olmak üzere, en temel insan hakları açık tehdit altındadır. Giderek belirginleşen ekonomik krizin faturası emekçilerin sırtına yıkılmaya çalışılmakta, en temel haklarımız elimizden alınmak istenmekte, çocuklar ve kadınlara yönelik tehditler artmakta, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü üzerindeki baskılar artarak sürmektedir. Yıllardır ‘Yurtta barış, dünyada barış’ anlayışına adeta meydan okurcasına hareket eden zihniyetin ülkemizi getirdiği yer ortadadır. Giderek ağırlaştırılan ve kalıcı hale getirilmeye çalışılan fiili OHAL koşullarında, iktidar tarafından emek, demokrasi, barış, laiklik, eşitlik ve özgürlük taleplerini ırkçı-şoven politikalarla, polisiye ve adli tedbirlerle bastırma anlayışı sürmektedir. Türkiye’nin ihtiyacı, ülkeyi fiilen OHAL koşullarında yönetmeyi hedefleyen ‘tek adam yönetimi’ değil, Cumhuriyet’e asıl anlamını veren ‘halkın kendi kendini yönetme iradesine hiçbir şekilde ipotek konulmadığı, gerçek anlamda laik ve demokratik bir sistemin oluşturulmasıdır. Türkiye’de yaşayan halkların özlemi ve talebi, kimsenin kimliği, inancı, mezhebi ya da siyasi düşünceleri görüşü nedeniyle baskı ve ayrımcılığa uğramadığı, ayrımsız herkesin eşit haklar temelinde yaşama hakkına saygı gösterildiği bir ülkede, eşit özgür, demokratik bir Cumhuriyet’te, barış içinde bir arada yaşamaktır. Eğitim Sen olarak, halkın göstermelik olarak değil, gerçek anlamda egemen olduğu, insan hak ve özgürlüklerinin, hukukun üstünlüğünün eksiksiz bir şekilde hayata geçirilmesine, eşit, özgür, laik ve demokratik bir Cumhuriyet’in ancak birlikte mücadeleyle yaratılabileceğine olan inancımızla, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyoruz!” denildi.
 
“Evlatlarımızı Cumhuriyet`in koruyucuları olarak yetiştireceğiz!”
Eğitim İş Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada; “Saltanatın değil demokrasinin, emperyalistlere boyun eğmenin değil baş kaldırmanın manifestosu olan Cumhuriyetimizin 96.yaşını gurur ve coşkuyla kutluyoruz. Emperyalist devletlerin "hasta adam" lakabı takarak üşüştüğü bu topraklarda Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, tüm dünyaya parmak ısırtan bir Cumhuriyet kurduğu o gün, heyecanı itibariyle daha dün gibidir. Bilgeliği, kararlılığı ve önderliğiyle bir ulusun kaderini kendi ellerine almasına sağlayan Atatürk, Cumhuriyetimizi bizlere hem miras olarak bırakmış, hem de korunmasını ve yaşatılmasını vasiyet etmiştir. 96. yılı Atatürk`ün bu mirasının sorumluluğu ve bilinciyle selamlıyoruz.  Ulusumuzun Atatürk’ün çevresinde kenetlenmesiyle yürütülen Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanması ve ardından ülkemizi karanlıktan kurtararak aydınlığa çıkaran Cumhuriyet`in kurulması, tarihin ender kaydettiği bir başarıdır. Cumhuriyet`le birlikte hanedan egemenliği yerine halk egemenliği, teokrasinin yerine laiklik, dikta rejimi yerine de demokrasi uygulamaya konulmuştur. Cumhuriyet, bilgisizliğe, bağnazlığa, yobazlığa, yoksulluğa, çaresizliğe karşı verilen savaşın adı, bizzat Atatürk’ün deyişiyle, "kimsesizlerin kimsesidir" Tüm bu aydınlık saçan özellikleri nedeniyle Cumhuriyetimiz, bir asıra merdiven dayadığı şu günlerde de saldırı altındadır. Cumhuriyet`e, kurucularına, değerlerine hakaret eden hadsizler, cezasızlık politikalarıyla dolaylı olarak teşvik edilmekte; kadın-erkek eşitliği anlamına gelen Cumhuriyetimizde kadınlarımız gericiliğin tehdidiyle yüz yüze kalmakta; çocuklarımıza bu topraklarda güneşin nasıl doğduğunun anlatıldığı dersler giderek azaltılmakta; ulusun ruhunu pekiştirmesi anlamı taşıyan Cumhuriyet Bayramlarının kutlanışı gölgelenmeye çalışılmaktadır. Büyük önder Atatürk, "Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır" sözüyle izlenmesi gereken yolu göstermişse de, bugün maalesef tarikatların devlet içinde cirit attığı, STK maskesiyle toplumdaki etkilerini artırmaya çalıştığı günlerden geçmekteyiz. Ne mutlu ki çağları aşan ileri görüşlülüğüyle Atatürk, bugünlerin geleceğini de söylemiş ve mücadelenin rotasını göstermiştir. Cumhuriyet, Türk Milletini içeriden ve dışarıdan zayıflatmaya çalışan her düşmanın önündeki en büyük engeldir. İçte ve dışta her düşmana karşı verilecek en iyi cevap ve en doğru mücadele de Cumhuriyet`e sahip çıkmaktır. Bu, Cumhuriyet`i kuran Atatürk ve dava arkadaşlarına, bu uğurda büyük bedeller ödeyen Ulusumuza karşı borcumuzdur. Başöğretmen Atatürk`ün yolundaki eğitim neferlerinin bir araya gelerek var ettiği Eğitim-İş olarak, tarihsel sorumluluğumuzu biliyor ve yerine getirmeye ant içiyoruz. Atatürk`ün izinde gidecek, gericiliğe geçit vermeyecek, bu ülkenin yarınları olan evlatlarımızı Cumhuriyet`in koruyucuları olarak yetiştireceğiz! Bu duygular ve coşkuyla tüm ulusumuzun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor,  Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyoruz” denildi. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş