havadurum

Eğitim Sen 11'inci Olağan Genel Kurulu yapıldı..

1937

 KESK’e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Çanakkale Şubesinin 11. Olağan Genel Kurulu Çanakkale Belediyesi Çalışanları Sosyal Tesisleri Ercan Adsız Salonu’nda gerçekleşti. Genel Kurula CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, CHP İl Yönetim Kurulu üyesi Serhad Savaş ile EMEP, Sol Parti, HDP Yönetim Kurulu üyeleri ile çok sayıda sendika ve STK temsilcisi katılım gösterdi. Saygı duruşu ile başlayan Genel Kurulun açılış konuşmasını Eğitim Sen Şube Başkanı Filiz Savaş yaptı.  Parti ve sendika temsilcilerinin konuşması ile devam eden Genel Kurulda Mahir Binzet ile Genel İş Şube Başkanı Metin Ceylan konuşma yaparak destek istediler. Yasin Hacımusalar ile Cemal İlgün’ün Şube başkanlığı ve yönetim kurulları için yarıştığı seçimde Yasin Hacımusalar 114 oyla Şube Başkanı olarak göreve geldi. Genel Kurul açılış konuşmasını yapan Savaş, 3 yıllık görev süresinde yapılanlarla ilgili bilgilendirmede bulunarak; “Eğitim Sen Çan Sendikaların asli hedefleri üyelerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesini gözetmek, adil ücret, istihdamda sürekliliğin ve iş güvencesinin sağlanması için mücadele etmektir. Bu alanlarda güçlü bir mücadele yürütebilmek için her bir sorunun iyi irdelenmesi ve çözüm üretilmesi gerekmektedir. Her bir sendikanın bu mücadele alanlarına yönelik genel politikaları vardır. Ancak bölgesel anlamda sosyal ve ekonomik koşulların getirdiği farklılıklar bulunmaktadır. Genel politikalar ışığında bu farklılıkların irdelenmesi ve yereller için de özel koşullarına uygun bir yolun belirlenmesi gerekmektedir. Bu yol ancak aşağıdan yukarıya, mümkünse tüm üyelerimizin katılımı ile kurgulanabilir. Eğitim Sen`in kurumsal yapısı ve politikası buna uygundur. İşyerleri sorunlarını ve çözüm önerilerini ilçe temsilcilikleri vasıtasıyla Şube Meclisine taşıyacaklar; bu görüşler Mecliste olgunlaştırılarak karar haline getirilecek ve bu kararlar Yürütme Kurulu tarafından hayata geçirilecektir. Demokratik bir işleyişin de temelini oluşturan bu araçlara sahip olmamıza karşın ne yazık ki bu işleyişi hayata geçirmekte zorluklar yaşamaktayız. Bildiğiniz gibi sendikalar gücünü üyelerinden alırlar. Üyeler ne denli güçlü bir şekilde sendikayı desteklerse, sendika hedefleri doğrultusunda o denli güçlü çalışmalar yapabilir” dedi.

 
“Zorlu bir süreçten geçmekteyiz”
Konuşmasında sendikalaşmanın önemine vurgu yapan Savaş; “Sendikanın güçlü üye desteğine sahip olması özgüveni artırır. Sendikada güçlü üye desteği üyeler arası dayanışmanın artmasına, aidiyet duygusunun güçlenmesine neden olur. Bu nedenle üyelerin karar verme süreçlerine ve uygulamalarına katılımı çok önemlidir. Meclis toplantılarımıza katılımın düşük olması beraberinde, tüm etki sahamızdaki sorunları iyi öğrenemememize, dolayısıyla yeri geldiğinde müdahalede gecikmemize neden olabilmektedir. Zorlu bir süreçten geçmekteyiz. Antidemokratik uygulamalar sendikal faaliyetlere gem vurmaktadır. Dolayısıyla her alanda önceliğin ilgili işi yapmaktan ziyade ilgili işin yapılabilmesi için en iyi koşulların oluşturulması gerekir. Sivil toplumun tam anlamıyla işini yapabilmesi, devletin sivil toplum tarafından denetlenmesi ve sivil toplumu oluşturan çıkar birlikteliklerinin, örgütlenmelerinin üyelerinin çıkarı yönünde faaliyet gösterebilmeleri için demokratik bir medyum önkoşuldur. Ülkede demokrasi tüm kurum ve kuruluşları ile yerleşmediği sürece tam anlamıyla sendikacılık yapıyorum demek mümkün olmayacaktır. Sendikacılık anlamında da umut olabilmeliyiz. Tüm bunlara rağmen diğer yandan Eğitim Sen kader birliği yapan eğitim emekçilerinin hakları için mücadele etmek üzere bir araya gelmelerinden oluşan bir örgütlenmedir. Emekçilerin refahları ve mutlulukları hizmet ettikleri alanlarda insanca çalışabilmelerine, iş barışına ve biyolojik, sosyal ve kültürel gereksinimlerinin tam anlamıyla karşılanabilmesine bağlıdır. Demokrasi mücadelesinde de bu saydığım konuların öncelikli hale getirilmesi gerekmektedir. Bu konular bir sendikanın ortak paydalarıdır. Bu anlamda bu ortak konular etrafında sıkıca kenetlenmeli; kısır çekişmelerden, dar grupçuluktan kaçınmalıyız. Ülkemizin içerisinde bulunduğu ve hepinizin malumu olan siyasi konjonktür hakkında durum tespitine girmeyeceğim. Ancak sağlıklı bir sendikacılık ve buna bağlı Olarak başta üyelerimiz olmak üzere tüm emekçilerimiz için demokrasi istemeyi sürdürmeliyiz” dedi.
 
“Bilimsel anadilde bir eğitim ile mümkündür”
Savaş; “Ülkesini seven, aydınlık bir ülke isteyen ve ülke insanının refah seviyesini yükseltme amacı ancak laik, bilimsel anadilde bir eğitim ile mümkündür. Son yirmi yılda eğitimimizin geldiği yer hepimizin malumudur. Geçici çözüm önerileri eğitim kalitesine katkı sunmaktan ziyade olumsuz olarak etkilemektedir. Nitekim son yıllardaki uygulamalar eğitimi iyileştireceğine gitgide eğitimin kalitesini düşürmüş, çocuklarımızın geleceğini ve ülkemizin geleceğini karartmıştır. Çözüm bütüncül bir bakış açısı ile, dünyada da iyi örneklerini gördüğümüz sistemlerin ülkemiz koşularına uyumlu hale getirilmesi ile mümkün olabilecektir. Çözüm piyasacı eğitim anlayışından uzaklaşılmasıdır. Çözüm firsat eşitliğinin sağlanmasıdır Çözüm kaynaklarımızın Diyanete değil MEB`e aktarılmasıdır. Ne yazık ki yapamadıklarımız veya yetişemediğimiz çok iş var. Hatalarımız da oldu; bir şeyler yapmaya çalışıyorsanız hata kaçınılmazdır. Ancak yürütme kurulu olarak zorlu bir süreçte görev yaptık” dedi. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş