10 Ekim Emek, Barış ve Demokrasi mitingi öncesinde IŞİD terör örgütüne üye iki canlı bomba katliam gerçekleştirdi. 104 kişinin yaşamını yitirdiği, yüzlerce kişinin ise yaralandığı katliamda Çanakkale`den Ankara`ya giden Emek Partisi İl Başkanı Ercan Adsız da hayatını kaybedenler arasındaydı. Emek Partisi İl Başkanı Muzaffer Dağtekin, EMEP eski il başkanı Ercan Adsız nezdinde katliamda yaşamını yitirenleri andı. Başkan Dağtekin, "10 Ekim Ankara Gar katliamının üzerinden 7 yıl geçti. Türkiye tarihindeki en kanlı katliamlardan birisidir. İçinde EMEP İl Başkanı Ercan Adsız arkadaşımızın da olduğu 103 emek, barış demokrasi gönüllüsü, ortaçağ kalıntısı cihatçı İŞİD çete örgütünce hunharca katledildi, yüzlercesi ise yaralandı. Mevcut iktidar, çözüm masasını devirmiş, 7 Haziran 2015 seçimlerinde ise azınlığa düşmüştü. Ancak kaybettiği seçimi ne pahasına olursa olsun, geri almak, zorla da olsa iktidarını sürdürmek istiyordu. Önce Suruç katliamı sonra, Ankara Gar katliamı ülkemizin hızla karanlık bir tünele girdiğinin işaretiydi, daha sonrada İstanbul da Ankara da ve başka illerde Peş Peşe kanlı eylemler devam etti" ifadelerine yer verdi.
"Ercan, yaşamını sosyalizm mücadelesine adamıştı"
Dağtekin, Ercan Adsız`sın mücadeleye olan bağlılığına dikkat çekerek, "Hayatını Türkiye`nin bağımsızlığına, barış demokrasi ve sosyalizm mücadelesine adayan Ercan 10 Ekim`de 103 barış gönüllüsüyle katledildiğinde Emek Partisi Çanakkale İl Başkanıydı ve henüz çok gençti. Sömürüsüz bir dünya için mücadeleye katıldığından beri, kendi ve ailesi ile birlikte pek çok zorluklara katlanarak, yer aldığı partisinin büyümesi için çalıştı. Onu tanıyan herkes, doğru bulduğu düşünceleri savunmadaki inatçılığını, yanlış bulduklarına itirazcı, ama çalışkan olduğu da iyi bilir. Tüm emekçilerle iyi ilişkiler kurmada ustalaşmış, parti işlerine koşturmada tereddütsüzdü. Bir gün Kazdağlarında çevre ve doğanın talan edilmesine karşı duran köylülerin yanında, başka bir gün ise iş, ekmek ve özgürlük mücadelesi veren emekçilerin aydınlanması için bildiri dağıtımında görürdük onu. Yaşasaydı savaşa ve sömürüye karşı, barış ve kardeşlik için yoksul emekçileri birleştirmek için çalışıyor olacaktı" ifadelerine yer verdi.
Dağtekin sözlerini şu şekilde sürdürdü, "Ercan Adsız ile birlikte hayatını kaybeden tüm canlarımız onurumuzdur. Onların uğruna canlarını verdikleri emek barış özgürlük bayrağı artık bizim ellerimizdedir. Onu kazanacağız, dost düşman bunu böyle bilsin. Onları unutmadık unutturmayacağız. 10 Ekim 2015 Emek Barış Demokrasi mitingi kanla bastırıldı. Tamamlana bilseydi ülkemizin en büyük barış eylemlerinden biri olacaktı. İstiyorlardı ki 10 Ekim`den önce yaşananlar, bir daha yaşanmasın. AKP iktidarı ve tek adam yönetimi halka yönelik politik ve ekonomik saldırılarını gün geçtikçe artırarak sürdürmekte, zamlar peş peşe gelirken, enflasyonist politikalarla halk soyulmakta işçi ve emekçilerin elinde ne varsa alınıp yerli yabancı tekellere para babalarına pompalanmaktadır. İşsizlik yoksulluk dibe vurmuş pazarlar emekçilere zindan edilmiş, emekçi çocukları okullara aç gider hale getirilmiştir.
Bu soygun politikasının yanı sıra gerçekleri yazan açıklaya gazeteciler, siyasetçiler, tüm medya kurumları, muhalif tüm sesler susturulmaya çalışılmaktadır. Seçimler yaklaştıkça bu baskıların daha da artacağı görülmektedir. Ülkemizin faşizmin ve gericiliğin kör karanlığına düşmemesi için, mücadelenin güçlenmesi veya yaygınlaşması için Emek ve özgürlük için yola çıkan ittifakın halk arasında gerekli adımları atmasının gerektiği bir dönemdeyiz" dedi.
(Damla Yeltekin)
