ÇOMÜ ne hale geldi?

ÇOMÜ`de “Yaşasın Üniversite Platformu” kuruldu. Kuruluş deklarasyonunu açıklayan Yaşasın Üniversite Platformu, ÇOMÜ`de yaşandığı ileri sürülen olayları da gözler önüne serdi. Açtığı ve kendisine açılan davaları, akademik personeline verdiği cezalara ilişkin davaları kaybeden ÇOMÜ`de yaşananlar bardağın çoktan taştığının da göstergesi durumunda.

1614
ÇOMÜ`de kurulan “Yaşasın Üniversite Platformu” kuruluş bildirgesini yayınladı. “Biz kimiz?” başlığı altında “Bizler son dört yılda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde gelenek oluşturma ve kurumsal kimlik geliştirme süreçlerinin kesintiye uğratıldığını gören ve bu anlayışla üniversitemizin `yaşayamayacağını` düşünen ÇOMÜ`nün Akademik ve İdari Personeliyiz!” açıklamasına yer veren Yaşasın Üniversite Platformu, üniversitedeki sorunları, nasıl bir üniversitenin olması gerektiğini ayrıntılı bir şekilde kaleme alarak, mevcut durumu da gözler önüne serdi. Bugüne kadar, kentin yerel yönetimleri ile, sivil toplum kuruluşları ile, gazetecileri ile, kendi idari ve akademik personeli ve işçileri ile, kavga halinde olan, hakkında “hukuksuzluk, usulsüzlük, baskı, mobbing” gibi skandal olarak değerlendirilen konularda davalar açılan ÇOMÜ, 2011`den bu yana kentte birçok gerginliğin içinde başlıca aktör olarak yer aldı. Yönetim anlayışı ve yönetim kadrosu ile eleştirilen, rektörü hakkında “İstemiyoruz” denilerek eylemler düzenlenen ÇOMÜ`nün uygulamalarından hak kaybına uğrayan, baskıya maruz kalan ve yaşananlara karşı tepkisini dile getirmek isteyen akademisyenlerin kurduğu “Yaşasın Üniversite Platformu”, hem bilimin ve hukukun üstünlüğünü savunan bir bir ünivresite, hem de çevresi ile, çalışanları ve dinamikleri ile barışık, kentle bütünleşen bir üniversiteyi hayata geçirmek istiyor.
 
“Ana hatları ile üniversitemizdeki sorunlar”
Yaşasın Üniversite Platformu, “Ana hatları ile üniversitemizdeki sorunlar” başlığı altında yayınladığı 20 maddede ÇOMÜ`nin sorunlar yumağı arasında kaldığını ifade ediyor. Bugüne kadar kent gündemine gelen, haber olan, dava konusu olan, eylemler düzenlenen tüm yaşananların kısa bir değerlendirmesi niteliğindeki açıklamada “1) Akademik ve idari personel dini ve dünya görüşleri nedeniyle dışlanmakta, ötekileştirilmektedir. Bu amaçla her türlü yönetsel araç ve medya kullanılmaktadır. 2) Lisansüstü eğitime giriş çok basitleştirilmiş bu sayede akademik yeterliliği olmayan öğrencilerin lisansüstü programlara girmesi sağlanmıştır. 3) Akademik liyakata önem verilmemekte, akademik kriterlere uyulsa bile kadro verilmemektedir. 4) Atamalarda akademik kriterlerin dışında kriterler aranmaktadır. 5) Atamalarda akademik liyakata önem verilmediğinden her seviyedeki eğitim-öğretimin kalitesi düşmüştür. Bu hali ile sistem, araştırma görevlilerinin liyakatsiz bir öğretim üyesi olmasına yol açmaktadır. 6) Atamalar, bölüm ve anabilim dalı kurullarının görüşleri alınmadan yapılmaktadır. 7) Son üç yıldır akademik-idari personel alım ilanları ÇOMÜ web sayfasından duyurulmamaktadır. 8) Birimlerde akademik kurullar toplanmamaktadır. Toplansa bile alınan kararlar üst birim yöneticilerince değiştirilmekte ya da uygulanmamaktadır.9) Ders görevlendirmelerinde öğretim elemanlarının uzmanlık konuları yerine daha başka subjektif değerlendirmeler kullanılmakta, akademik olmayan gerekçelerle ders görevlendirmelerinde değişikliğe gidilmektedir. 10) Dikey iletişim yolları bilinçli olarak kapatılmıştır. 11) Öğrencilerin ve personelin ifade özgürlükleri ellerinden alınmıştır. 12) Disiplin yönetmelikleri tehdit olarak kullanılmakta, soruşturmalar mobbing amaçlı yapılmaktadır. 13) Mevzuattaki boşluklar kullanılarak akademik ve idari personel hakkında hukuka aykırı işlem tesis edilmektedir. 14) Akademik ve idari personelin görev yeri değişiklikleri keyfi olarak yapılmaktadır. 15) Son üç yılda nitelikli akademik ve idari personel üniversitemizden ayrılmak zorunda bırakılmıştır. 16) Yerleşkelerde Akademik ve İdari Personel için sosyal mekanlar bulunmamaktadır. 17) Bina inşaatları üniversiteye özgü projelere dayanmadığından Personelin çalışma alanları yetersiz, dersliklerin teknik donanımları düşüktür. Kampus alanı plansız şekilde betonlaştırılmaktadır. 18) Üniversitenin kaynakları akademik amaçlara hizmet edecek şekilde kullanılmamaktadır. 19) Uygulanan stratejik plan, akademik ve idari personelin bilgisine sunulmamaktadır 20) Tüm bu olumsuzluklar üniversitemizde `kurum kültürü` olarak yerleşmeye başlamıştır.
 
Platformun amacı nedir?
“Her türlü dünya görüşüne sahip akademik ve idari personel ile Çanakkale sivil toplum kuruluşlarına açık olan bu platform, belirli ilkeler çerçevesinde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi`nin geleneklerini ve kurumsal kimliğini bulmasını ve yaşamasını amaçlayan bir sivil toplum hareketidir” denilen açıklamada “Üniversitemiz yönetiminden uymasını beklediğimiz kurumsal yönetim ilkelerimiz başlığı altında ise, “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi`nin her kademedeki yöneticileri, (a) Öğretim elemanlarının kişisel onurunu, mesleki saygınlığını tanır ve etik ilkelerin en vazgeçilmez/devredilmez değerler olduğuna inanmalıdır. (b) Öğretim elemanları arasında din, mezhep, ırk, dil, etnik köken ve cinsiyet ayrımı yapmamalıdır. (c) Akademik özerkliğin gerçekleşmesi için çalışır; akademik özgürlüğe, farklı düşünce ve görüşlere saygıyı üniversite yaşamının temel değeri olarak görmelidir. (d) Öğretim elemanlarının atama ve yükseltme başvurularının değerlendirilmesinde üniversite senatosunca kabul görmüş akademik performans ölçütlerini esas almalı; üniversiteye eleman alımında, yükseltme ve atamalarda profesyonel standartların dışına çıkmamalıdır. Akademik birimlerin akademik kadro ilanlarında aranan özel nitelik tariflerinde liyakat kuralını ihlal etmemelidir. (e) Adam kayırmacılığın, rüşvetin, her türlü bezdirme ve yıldırmanın ciddi etik ihlallere yol açtığını ilan ederek, bunlarla mücadeleyi üniversite yaşamının öncelikleri arasına almalıdır. (f) Taciz, bezdirme ve yıldırma gibi davranışların etik dışı davranışlar olarak tümüyle akademik yaşamın dışında kalması için her türlü eğitim önlemlerini almalı; bu türden davranışlara maruz kalanlarla dayanışmayı ilke edinmeli, zorbalar hakkında yasal işlemleri uygulamalıdır. (g) Öğretim elemanlarının yurt içi veya yurt dışı bilimsel faaliyetlere katılımlarında eşitlik ve liyakat ilkelerine göre davranmalıdır. (h) Özlük haklarını kısıtlayıcı, kişilerin kariyerlerine zarar verici engellemelerden uzak durmalıdır. (ı) Öğretim elemanlarının bilim, sanat, araştırma ve yayınlarından doğan yasal haklarının korunmasını gözetmelidir. (j) Akademik birim yöneticilerinin ve öğretim elemanlarının ders yükü/ek ders yükü taleplerini, öğretim elemanının uzmanlık alan ve yetkinliği çerçevesinde dağıtımını sağlamalıdır. (k) Öğrenci, çalışan, idari personel ve öğretim elemanı olan her kişiyi, statüsü ve görevi ne olursa olsun eşit bireyler olarak görmelidir. (l) Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan her türlü ayrımcılığa karşı gerekli önlemleri almalıdır. (m) Üniversite kaynaklarının kullanımında ve işlerinin yürütülmesinde, yasal incelemelere açık ve hesap verebilir şekilde davranmalıdır. (n) Görevleri sırasında edindikleri kişisel bilgi ve verileri, bilgi almaya yetkili olmaya kimselere, yetkisi olmadan açıklamamalıdır. (o) Üniversiteyle iş yapan veya yapmak isteyen herhangi bir kişi, firma veya kuruluş ile yasa gereği üniversite ile ilişkisi olan kamu kuruluşu çalışanlarından kişisel çıkar amaçlı hediye, borç veya ikram kabul etmemeli; bunlara kişisel çıkar amaçlı hediye ve/veya borç vermemeli, ikramda bulunmamalıdır. (p) Üniversite yönetiminin şeffaf olmasını sağlayacak önlemleri almalıdır. (r) Etik kurulların bağımsız çalışması için uygun koşulları sağlamalı, etik kurul kararlarını hakkaniyetle hayata geçirmeli, etik dışı tutum ve davranışla yaptığı kesinleşen kişilere yönetim görevi verilmemeli, görevde iken etik dışı davranış saptanmışsa gereği yapılmalı ve idari görevden uzaklaştırılarak, haklarında idari soruşturma açılmalıdır. (s) Anayasal ve yasal zorunluluklar gereği mahkeme kararlarının zamanında ve usulüne uygun olarak yerine getirilmelidir. (t) Politik organlar ve diğer sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkilerinde tarafsızlık ilkesine riayet etmelidir” ifadelerine yer verildi. Bildirgenin sonunda ise “ÇOMÜ’nün akademik ve idari personeli ile Çanakkale Sivil Toplum Kuruluşlarını kurumsal yönetim ilkeleri etrafında toplanmaya ve platforma destek vermeye davet ediyoruz” denilerek çağrıda bulunuldu.
Paylaş