Çanakkale bir yangınla bir sellerle mücadelesini sürdürüyor. Yaz aylarında başlayan yangınlar çok sayıda hayvanın canını aldı, kışlaklar yandı, hayvanlar yemsiz kaldı. Yaz aylarının bitmesiyle birlikte bir nebze de olsa köyler rahat bir nefes aldı. Ancak yangının zararı henüz karşılanmamışken köyler sel felaketiyle mücadele etmek zorunda kaldı. Kasım ayında da sel felaketi nedeniyle gündeme getirdiğimiz Kalabaklı Köyü bir kez daha sele teslim oldu. Köyün içinden geçen iki dere ve köyün aşağısından geçen çay; ani yağışlarla birlikte bir kez daha taştı. Ormanın yangınla yanıp kül olması nedeniyle toprak suyu çekemedi. Olan köy halkına oldu. Aralık ayının ilk günlerinde başlayan yağmurlar; köy meydanından geçen dere yatağını al aşağı etti. Yetkililer derhal harekete geçerek, şiddetli yağışın bitmesiyle birlikte; bozulan dere yatağını düzeltmek ve köy halkına yarım etmek için Kalabaklı Köyü’nde çalışmalara başladı. Çanakkale OLAY Gazetesi olarak ziyaret ettiğimiz sırada; köyde çalışmalar aralıksız sürüyordu. Kalabaklı Köyü Muhtarı Mehmet Türkkan azaları ile birlikte ekiplere destek oluyor, felaketin izlerini kapatmaya çalışıyordu.
Kepçenin yanında bir araya geldiğimiz Köy Muhtarı Türkkan yaz aylarında dünyanın dahi dikkatini çeken orman yangınlarına dikkat çekerek; geçtiğimiz yıllarda başlayan yağışlarda herhangi bir zarar görmediklerini dile getirdi. Türkkan, “Felaketler ardı ardına bizi bırakmıyor. Derelerimizde taşkın oldu. Vatandaşların arpası buğdayı zarar gördü. Mücadele ediyoruz. Umarım bundan sonra olmaz. Yetkililer çaba gösteriyor” dedi.
Muhtar Türkkan temennilerinin sel olmaması yönünde olduğunu dile getirerek, “Geçtiğimiz senelerde yani yangından önce selle ilgili bir sıkıntımız yoktu. Yıllardır böyle bir taşkın olmadı. 4-5 hanede zarar var. Hayvan barınaklarını su bastı. Herhangi bir can kaybımız yok. Ama maddi ve manevi zarar gördük. Yem, kışla, ev zararda. Yetkililerden talebimiz bir an evvel derelerin ıslah olması. Bu afetler bir daha yaşanmasın” sözlerine vurgu yaptı.
“Çay yatağımız aşağıda. İki dere köyden geçiyor. Yangından dolayı sıkıntı büyük” sözlerine dikkat çeken Türkkan, “Dağlarımızın hepsi yandı. Yangın afetinden ağaçlarımız zarar gördü. Yangından sonra ağaç kalmadığı için sel beklentimiz vardı ama bu kadarını beklemiyordu. Doğanın dengesi de değişti, yağışlar da çok. Yavaş yavaş yağmıyor. Birden yağıyor. Sel bastırıyor” diye belirtti.
Köy ahalisinden Celal Küçük ise evleri ve kışlakları bize gezdirdikten sonra düşüncelerini paylaştı. Selin ardından köy sokaklarının çamur içinde kaldığını, bazı evlerin içine kadar sel sularının girdiğini ifade eden Küçük, “Her yağmur yağdığında evlere su giriyor. Duvarlar çatladı. Pencerelere kadar su çıktı. İki parmak evin içine su bile girdi. Ne olacak halimiz bilmiyoruz. Bir daha yağmur yağarsa ne olacak halimiz bilmiyoruz. Bir daha yağarsa buralar yıkılacak” dedi.(Damla Yeltekin)
