havadurum

Çanakkale’yi uyandırma toplantısı!

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın önerisiyle harekete geçen Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası, geniş katılımlı bir toplantıyla ‘ortak akıl’ toplantısına ev sahipliği yaptı. Yaklaşık üç saat süren bu ilk toplantıdan sonra, gelecek toplantılarda gündem maddelerine derinlemesine girilmesi kararlaştırıldı.

896
Çanakkale için beyin fırtınası yapıldı
Öncelikli olarak Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın geliştirdiği projelerle ilgili olarak görüş ve düşüncelerin paylaşıldığı toplantı, belli bir zaman sonra Çanakkale’nin sorunlarının tartışıldığı bir zemine girdi. Bülend Engin’in ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanlığına gelmesiyle birlikte ortaya çıkan projelerden memnuniyetlerini dile getiren konuşmacılar, bundan sonra ne yapılabiliri de tartıştı. Truva Otel’de düzenlenen kahvaltılı toplantıya, ÇTSO yönetiminin yanında, diğer oda, borsa, sivil toplum kuruluşları ve dernek temsilcileri de katıldı.
 
 
Herkes görüşünü dile getirdi
Çanakkale’nin vizyonun turizm, tarım ve üniversite olduğunu vurgulayan konuşmacılar, bu zamana kadar yapılanların yetersizliğini dile getirdiler. Başta ulaşım olmak üzere Çanakkale’nin bir çok konuda yetersizliklerinin bulunduğunu belirtilen konuşmalarda, ilk sözü Turizm Komite Başkanı Muzaffer Bayraktar aldı. Uzun bir konuşma yapan Bayraktar’ın ardından, Turizm Derneği Başkanı Sefer Göztepe, Kent Konseyi’nden Mümtaz Pirinççiler, ÇTB Başkanı Kaya Üzen, ÇATOD Başkanı Ali Akol, Esnaf Odaları Birlik Başkanı Mustafa Vurucu ve çok sayıda katılımcı da söz aldı.
 
 
Öne çıkan projeler ve sorunlar
Toplantıda en büyük desteği ÇTSO’nun fitilini ateşlediği Yat Limanı projesi aldı. Kruvaziyer Limanı, Üniversitenin desteklenmesi, Tıp Fakültesi binası için gerekli çalışmalara destek verilmesi, Troia Müzesi’nin yapımının hızlandırılması, Çanakkale’nin ekonomik değerlerinin ortaya çıkarılması ve markalaşması ve benzeri konular tartışıldı. Sorunlar bölümünde ise, Gelibolu Yarımadası’na yapılan günlük geziler, ulaşım, havaalanı taşımacılığı konularında şikayetler ortaya çıktı.
 
Başkan Gökhan içini döktü!
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın geniş katılımlı olarak düzenlediği kahvaltılı istişare toplantısının final konuşmasını yapan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, gündemdeki konularla ilgili samimi düşüncelerini ortaya koydu. Yalan ve dedikodulardan bıktığını söyleyen Başkan Gökhan, ‘Herşeyi şeffaf bir şekilde burada paylaşıyorum. İşte basın da burada” dedi.
 
 
“Yat limanı projesi benim seçim taahhütümdü”
“Yat Limanı Projesine ön ayak oluyorum. Ticaret ve Sanayi Odası bunu pratiğe dökmeye çalışıyor. Ama dedikodu yayılıp geziniyor. Şimdi somut olarak getiriyoruz. Gereği budur. Burada yat limanı yapılma noktasında Ticaret ve Sanayi Odası’nın önderlik ettiği özellikle başkanın bunu alıp bayraktarlığını yaptığı bir proje o alanda yapılmak üzere süreç ilerliyor”
 
“Çarşı projesine ne karşıyım ne değilim. Kararı esnaf verir”
“Çarşı projesi var biliyorsunuz. Çarşının üstünün kapatılması projesi var. Onu belediye başkanı istemiyormuş. Engelliyormuş falan filan. Ne engellerim ne desteklerim. Oradaki esnaf bu noktada onu ilgilendiren bir konu. Çünkü onu etkileyecek. Bizi ilgilendiren tarafı işin estetik tarafıdır. Bizi ilgilendiren tarafı oraya o yöreye yakışacak bir projemidir. Bununda öncelikli olarak karar vericisi Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’dur. Kurula gitti. Kurul, “projeyi biraz daha düzenleyin” diyerek geri gönderdi. Şimdi yeni proje yapılıyor. Keşke daha önce 2-3 alternatifli proje yapılabilmiş olsaydı. Yapılmaması için bence bir neden yok.  Buna karşı da değilim. Ama iyi bir şey yapılması gerekiyor. Mutlaka uygun bir proje olmalı. Bunun enine boyuna incelenmesi lazım. Nitekim, o çalışmada sürüyor”
 
“Üniversiteyi canı gönülden destekliyorum”
“Üniversite kenti olarak ÇOMÜ’nün gelişmesini canı gönülden destekliyorum. Bir ikinci üniversite hatta mevcut üniversite ikiye bölünüp Biga’da üniversite kurulması da olabilir. Vakıf üniversitesi gelmelidir. Mevcut üniversite gelişmelidir. ÇOMÜ kentin beşte birini ifade diyor. Nüfusun % 20’sini üniversite oluşturuyor.  Çanakkale için önemli bir ekonomik girdi. Çok önemli bir nüfus. Bu kentin yaş ortalaması düşüyor. Yaş grubu hep sabit. Her biri geldiği zaman yeni teknolojiyi bilerek geliyor. Hepimizden daha üstün teknolojik bilgisi var. Üniversite kesinlikle desteklenmeli ve ilgilenilmeli. Destekliyorum demekle olmaz ilgilenmek gerekir. Her üniversitede tıp fakültesi yok. Çanakkale’ye bu tıp fakültesi imkanı verildi. Yeri ile ilgili sıkıntılar var. İlk kuruluşunda kadın çocuk hastanesi onlara devredilerek başladı genişlemek istedi mümkün olmadı. Kepez Belediyesi, halk vermek istemedi doğaldır olabilir. Ama üniversite büyüyüp gelişmelidir. Çanakkale için çok önemlidir. Sağlık turizmi potansiyeli açısından Çanakkale çok önemlidir. Ilıcalar, kaplıcaları oksijeni ile Kestanbol tarafında radyasyonlu kumları ile çok önemli bir bölgedir. Tam da tıp fakültesinin gelişeceği bölge mutlaka gelişmelidir. Gayet basit. Tıp fakültesinin yeri var. Sarıcaeli’nde yeri var. Fakülte altında yüksekokul olduğu binalar var. Fakat tıp fakültesi yapımı için devletten kredi alamıyor neden çünkü nüfusu il nüfusu 750 binden az olan illerde üniversite hastanelerine müsaade edilmiyor. Devlet hastanesi bünyesinde araştırma hastanesi olarak müsaade ediliyormuş. Yeni bir tıp fakültesi için bu geçerli olabilir. Ama Çanakkale de tıp fakültesi uzun süredir var. Elbirliği, gönül birliği ile bu konuda baskı yapılmalı. Devlet Planlama Teşkilatı üniversiteye kaynak yaratmalı ve müsaade etmelidir. Bu çok önemlidir. Onun dışında çözümsüz kalan üniversitemiz kurumlara rica minnet bana tıp fakültesi binası yapar mısın diye kapı kapı geziyor. Bu bize yakışmaz. Biz kimseye gidip kapısında “bana tıp fakültesi yap” deme noktasında olmamalıyız. Çanakkale eğer bu ülkede herkesin hasamet yaptığı, şehitler diyarı diyerek herkesin sömürdüğü bir yer ise bu sömürü karşılığında devlette bir şey yapmalıdır. Bende diyorum ki; şimdi bu kentin insanları mutlaka ve mutlaka tıp fakültesi hastanesi yapılması için DPT iznine ve kredisine izin verilmesi için çaba göstermelidir”
 
“Kentin ekonomik değerlerine sahip çıkalım”
“Kazdağları konusunda da elbette bir ülkenin yörenin kalkınması ekonomiden geçer. Troya müzesi yapımı da ekonomiktir. Kente katkısı olacaktır. Bu kent yörede ilde ne kadar ekonomik değer varsa bunları kullanmak, çıkarmak ve katma değer koyarak pazarlamak temeldir. Madenlerimizde bir ekonomik değerdir. Madenlerin çıkarılmasında karşıtlık yok. Ama konu çok özel ve spesifiktir. Konu Kazdağları’ndaki ormanlık alanda flora, faunayı tahrip ederek mevcut alanı tahrip ederek, 30 kusur ruhsat alınmış durumda. Bunların o bölgeyi tahrip ederek ağaçları bitki örtüsünü tahrip ederek altın çıkarılması, siyanür gibi bir zehrin altın elde edilmesinde kullanılması söz konusudur.  Atikhisar baraj suyu da buradan geliyor. Böyle etkileri olması, yeraltı sularını bir riske ve tehlike altına atacağı için, buharlaşan siyanürün yağmurlarla yine topraklara düşeceği için burada çıkacak altın değeri, tahrip edecek doğa karşısında devede kulak kalacağı için altın aranması işletilmesine karşıtlığımız var. Çanakkale’nin bir temel zenginliği de tarımıdır. Bu da yeteri kadar kullanılamıyor. Domates, meyve, sebzede ciddi değerlerimiz var. Peynirimiz var.  Tarım dünyada giderek önem kazanacaktır. Su, altından ve petrolden daha değerli hale gelecektir. Küresel ısınma riskine karşı tedbirli olmalıyız. Kaz dağının tahribatı küresel ısınmaya destektir. Açık sulamadan kapalı sulamaya dönmeliyiz. Suyumuzu çok iyi korumamız gerekiyor. Artı değerleri çok iyi pazarlamalıyız. Dışarıdan gelenler bunların farkında. Değerli Çanakkaleliler biz uyumaya devam. Bir başkasının himmeti ile bir adım ileriye gidemeyiz. Biz kendimiz yaratacağız. Bütün kurumlar sonuna kadar eleştirilebilmeli. Sonuçta ortak akla varmalıyız. Ortak çabayı göstermeliyiz.”
 
“Yeni Çanakkale’yi beraber kuracağız”
“Troia Müzesi’ni takip etmeliyiz. “Bana ne kardeşim benim otelim mi var” dememeli müteahhit arkadaş. Çünkü Çanakkale’nin markası yükseldikçe Çanakkale’ye taleplerde artacaktır. Barış Yüksel, “inşaat alanı aç” diyor. Evet hep beraber nereler olmalı nerelere gitmeliyiz. Üniversitede ilgili bilimler var. Hangi alanlarda uydu kentler yaratmalıyız. Birbirimizi komutla idare etmekten vazgeçmeliyiz.  Herkes sorumluluk alacak. Lütfen birbirimiz hakkında dedikodu üretmeyelim. Başkalarının dediklerine inanmayalım. Her isteyen herkese her şeyi sorabilmelidir. Her şeyi konuşuyoruz, konuşmaya devam etmeliyiz. Bunu sıklıkla bir araya getirmeliyiz. Kötü dezenformasyon dediğimiz gizli gizli arkamızdan üretilen şeyleri ortadan kaldırmalıyız”
 
AKFA projesi gizli saklı değil
“Akfa fabrikasına yapılacak yeni bir proje var. Orada imar planında yeşil alanlar var. Yat limanı olduğu alan var. Köy Hizmetleri bölgesine otel ihalesi oldu, iptal oldu. Yenisi yapılabilir. Tekel binası var. Akfa fabrika yeri ile ilgili proje sunuldu belediyeye. Bu proje sunulduğunda geçen meclis öncesi bir siyasi parti il başkanı bu konuda sorular sordu. Sanki gizli bir şey yapılıyormuş hallediliyormuş gibi imalarda bulundu. Bu yatırım projesi olduğu için hepimizi ilgilendiriyor. Çanakkale Belediyesi’ne gelen proje içinde altı çarşı, önü açık alan denize doğru, üstte konut turistik otel böyle proje geldi. Projeyi tartışmaya açtık. İmar komisyonuna sunduk. Mimar komisyona sunum yaptı. Komisyonda siyasi parti temsilcileri var. Komisyon bunu inceledi. Kendisine bazı konularda düzeltmeler istedi. Proje meclis komisyonundan geçtikten sonra Sivil Toplum Kuruluşlarına sunulacak. Kentin girişindeki proje. Bir kitle vardı onlara karşı gelindi. Bu tür spekülatif şeylere de prim vermeyin. Bunlar yanlış işler. Çanakkale de her işadamı iş yapacaktır. Hangi siyasi partiden olursa olsun. Benim dönemimde hiç kimse “ben farklı partidenim benim işim olmadı” diyemez.  Hangi siyasi parti olursa olsun ben onlarla konuştum, sorunlarını olabildiğince çözdüm. Kimsenin “tavuğuna kış” denmedi. Bu tür işlerden vazgeçelim, bu kentin moralini bozar. Bana her türlü sözü söyleme hakkına sahipsiniz ama dedikodu üretme hakkı yok. Çanakkale 2012 yılı atılım yılı olmalı. Kriz olma olasılığı olan yılda bütün sektörlerde işbirliği yapmalıyız. Biz yapıyoruz, Ankara’dan destek isteyeceğiz. Hep beraber bunu sağlamalıyız.”
Paylaş