havadurum

Beko; "Emeklilikte örgütlenmek, yarınlarımız için zorunluluktur"

733

 DİSK Tüm Emekli Sen Şubesi tarafından DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun katılımı ile “Emeklilikte Yaşam” konulu bir panel düzenlendi. Hafta sonu Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panelde emeklilerin karşılaştığı yaşamsal sorunlar ile emeklilerin neden örgütlenmesi gerektiği konuları tartışıldı. Tüm Emekli Sen Genel Başkanı Veli Beysülen’in de konuşmacı olarak yer aldığı panelde, Tüm Emekli Sen Şube Başkanı Hale Sargın Sarıcan moderatör olarak görev aldı. 

“Maaş en az iki bin 500 TL olmalı!”

Panelde ilk olarak konuşan Tüm Emekli Sen Genel Başkanı Veli Beysülen, emeklilerin sağlık problemleri ve ekonomik konuları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de sağlık sisteminin mevcut iktidar tarafından bitirildiğini söyleyen Beysülen, “Emeklilerin sorunları aslında saymakla bitmez. Ama mevcut ve önemli sorunları arasında sağlık ve ekonomik koşullar geliyor. Sağlıkta dönüşüm adı altında sağlık sistemi bitirildi. Şimdi de aynı şey eğitim sisteminde yapılmaya çalışıyor. Zamanla bitirecekler ve eğitimi de paralı hale getirecekler. Görüyorsunuz özel okullarda teşvik kullanıyorlar, devlet okullarında ise temizlik ücretlerini bile bizden almaya çalışıyorlar. Tıpkı sağlık sisteminde olduğu gibi paranla hizmet alabilecek konuma gelebileceksin. Hastanelerde paramız olmayınca hizmet alamaz duruma geldik. Paramız olmadıktan sonra geri çevrilir duruma geldik. Diğer bir önemli konu ise ekonomik durumumuz. Gelirimiz en az yoksulluk sınırı ile değerlendirilmeli. Dört bin 700 TL maaş almamız gerekirken, bin 300 TL maaş alıyoruz. En azından iki bin 500 TL devletten maaş alabiliyor olmamız gerekiyor. Emeklilere milli gelirden pay sağlanması lazım. Bunun için de vergileri sorgulamamız ve örgütlü hareket etmemiz gerekiyor” dedi.

“Türkiye’de çanlar 2002 yılında çalmaya başladı”
 Panelde konuşmacı olarak bulunan DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise, Türkiye’de duyarsızlaşan bir tablonun bulunduğunu dile getirerek; “Ülkemizin sorunları giderek artıyor. Ama bu sorunları ne gazetelerde ne de televizyonlarda görebiliyoruz. Bunları sorgulamıyoruz, giderek duyarsızlaşan bir ülke çocukları olduk. Ülkemiz özelleştirme furyaları sonrasında zaten zor günler geçirmeye başlamıştı. Ne oldu 2002 yılından itibaren bizlere dedelerimizden babalarımızdan miras kalan değerleri teker teker uluslararası sermaye hediye ettik. Türkiye giderek gündemden uzaklaşan duyarsızlaşan bir yer haline geldi. Türkiye için çanlar zaten 2002 yılından itibaren çalmaya başlamıştı. Şimdi kendimize ait ne Sümerbank’ımız, ne de bir tekel fabrikamız bulunuyor. Örgütlenmek bizim için elzemdir. Yarınlarımız ve çocuklarımıza hesap verebilmek adına ve kendimizi daha iyi savunabilmek adına örgütlenmemiz gerekiyor. Ben her gittiğim yere elimdeki kitapçıkla birlikte gidiyorum ve o zamanlar verdiğimiz mücadeleyi hatırlatıyorum, bunlar için geç değildir” diye konuştu. Panel emeklilerin karşılıklı görüş alışverişi ile sona erdi. 
(Şebnem Özer)
Paylaş