“Kurulacak bölge iyi etüt edilmelidir”
Bursa Elektrik Mühendisleri Odası Şube Müdürü Elektronik Mühendisi Mustafa Güveloğlu, baz istasyonlarının kurulumu sırasında en büyük sorunun denetim sorunu olduğunu söyledi. Kar amacından uzak canlı sağlığını göz önüne alan bir şekilde baz istasyonlarının kurulması gerektiğini ifade eden Güveloğlu; “Kurulacak bölgelerin iyi etüt edilmesi gerekmektedir. Baz istasyonların kurulduğu tesislerin önemli bölümü tartışılacak durumdadır. Can mal güvenliğini ilgilendiren konularda kamusal yaklaşımı önemsiyoruz” dedi.
“Çocuklarımıza cep telefonu vermeyelim”
Tüketim arttığında baz istasyonu sayısının da arttığını vurgulayan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Uzman Doktor Raika Durusoy; “Cep telefonu kullanımı arttıkça çevremizde baz istasyon sayısı da artıyor. Baz istasyonuna 24 saat maruz kalıyoruz. İsteğimiz dışında maruz kalıyoruz. Ama cep telefonu öyle değil. Çocuklarımıza cep telefonu kesinlikle verilmemelidir. Cep telefonlarını kullanılmadığı zaman kapalı tutmak gerekmektedir” dedi.
Hazsoy’dan vatandaşlara baz uyarısı
Çanakkale’de yaşayan vatandaşları baz istasyonlarına karşı uyaran Uzman Dr. Hür Hassoy; “Baz istasyonlarının, evinizin duvarına, çatısına, yakın çevrenize, toplu yaşanılan yerlere, okul, hastane, çocuk parkı gibi yerleştirilmesine izin vermeyin. Mümkünse kablolu ağdan yararlanmak, Mümkün değilse; cep telefonu ya da modemi kullanılmadığında kapalı tutmak yararlı olacaktır” dedi.
Baz istasyonları kurulurken halk sağlığının ön plana alınması gerektiği yerel yönetiminde bu konuya dahil olarak başta insan sağlığı olmak üzere, kentlerin tarihi ve kültürel dokusuna, görüntü kirliliğine ve diğer olumsuzluklara neden olmayacak bir biçimde sistem ve teçhizatların tesis edilmesini sağlaması gerektiği bildirildi. Çanakkale Çevre Platformu ve Barbaros, Cevatpaşa, Esenler, İsmetpaşa, KemalPaşa Mahalle sakinlerinin destekleriyle Belediye Sosyal Tesisleri nikah salonunda düzenlenen panelde Baz İstasyonlarının Çevre ve Sağlık Açısından Zararları konuşuldu.
Panelin yöneticiliğini Çevre Platformu üyesi Doktor İlhan Pirinççiler yaparken Bursa Elektrik Mühendisleri Odası Şube Müdürü Elektronik Mühendisi Mustafa Güveloğlu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Uzman Doktor Raika Durusoy, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Uzman Dr. Hür Hassoy konuşmacı olarak katıldı.
Çanakkale de mantar gibi biten baz istasyonları olduğuna dikkat çeken Doktor İlhan İlhan Pirinççiler; “Çanakkale de 507 baz istasyonu var. GSM şirketleri en az maliyetle baz istasyonu kuruyorlar. Ancak elektro manyetik kirlilik her geçen gün artıyor. Parklarda ve hastanelerde de baz istasyonları görüyoruz. Bunların önüne geçilmesi için çalışmalar yapmaktayız” dedi.
“Kurulacak Bölge iyi etüt edilmelidir”
Bursa Elektrik Mühendisleri Odası Şube Müdürü Elektronik Mühendisi Mustafa Güveloğlu, baz istasyonlarının kurulumu sırasına en büyük sorunun denetim sorunu olduğunu altını çizdi. Kar amacından uzak canlı sağlığını göz önüne alan bir şekilde baz istasyonlarının kurulması gerektiğini ifade eden Güveloğlu; “Kurulacak bölgelerin iyi etüt edilmesi gerekmektedir. Baz istasyonların kurulduğu tesislerin önemli bölümü tartışılacak durumdadır. Can mal güvenliğini ilgilendiren konularda kamusal yaklaşımı önemsiyoruz” dedi.
Cep telefonu ile birlikte kullanılan Bluetooth kulaklığın tehlikesine dikkat çeken Güveloğlu; “Kulağımıza tabanca dayamış gibi oluyoruz. Gönlümüzden geçen baz istasyonlarının şehir dışında olması. Bunun için çalışmalar yapılmalıdır. Kurulan yerlerle ilgili bilimsel araştırma yapılmıyor. En ucuz yöntemle yapılmaya çalışılıyor” şeklinde konuştu.
“Halk Sağlığı Ön Plana Alınmalı”
3G GSM baz istasyonlarının hizmete girmesi ile birlikte elektromanyetik kirlilik konusuna ilişkin endişelerin gittikçe arttığını bildiren Elektronik Mühendisi Mustafa Güveloğlu, “Şehir merkezlerinde ve yapılaşmanın yoğun olduğu alanlarda neredeyse 100 metrede bir, baz istasyonları ile karşılaşıyoruz. 3G ile görüşme yapılan bölgedeki kullanıcılar, bulundukları hücrenin hızını paylaştıkları için baz istasyonunun kapsadığı alanın içinde ne kadar çok abone iletişim halinde ise, veri iletim hızı da o ölçüde düşmektedir. Dolayısıyla veri iletim hızının çok büyük önem kazandığı bir dönemde GSM operatörleri, hem hizmet konusundaki taahhütlerini yerine getirmek, hem de ticari rolleri gereği baz istasyonu sayısını hıza artırmaktadırlar” dedi.
Güveloğlu şunları söyledi; “Kuruluş yerleri seçilirken belediyelerin teknik ayrıntıları ve halkın tepkilerini dikkate alarak onay vermesi veya vermemesi gerekmektedir. Ancak bu alanın belediyelerin gelir kaynağı biçimine dönüştürülmemesi sağlanmalıdır. Modern ve çağdaş kentleşme hedeflerine ulaşmak için, Yerel yönetimlerin bu alana dahil olması ve başta insan sağlığı olmak üzere, kentlerin tarihi ve kültürel dokusuna, görüntü kirliliğine ve diğer olumsuzluklara neden olmayacak bir biçimde sistem ve teçhizatların tesis edilmesini sağlamak gibi bir sorumluluğu olması gerekmektedir. Ancak bu sorumluluğun gerektiği gibi icra edilmesi için, yeterli bir alt yapının ve uzman personel kadrosunun istihdam edilmesi gerekir. Hastane, okul, kreş ve çocuk oyun alanı gibi yerlerin yakınına kurulacak baz istasyonlarına ruhsat verilmemelidir. Ruhsat verilen baz istasyonlarında ise, periyodik olarak ölçüm ve denetlenme çalışmaları yapılmalı güvenlik sertifikası ve ölçüm değerleri halkın rahatlıkla görebileceği yerlere asılmalıdır.”
“Cep telefonunu çocuklardan uzak tutalım”
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Uzman Doktor Raika Durusoy 2000’li yılların başında Türkiye de kapsama konusunun halledildiğini ifade ederek daha sonra kurulan baz istasyonları kapasite artırımı için” dedi. Doktor Durusoy şunları söyledi; “Her baz istasyonu ortalama 30 bağlantıya izin veriyor. Cep telefonu kullanım süresi arttıkça çevremizde baz istasyon sayısı artıyor. Tüketim arttıkça baz istasyonu sayısı artıyor. Baz istasyonuna 24 saat maruz kalıyoruz. İsteğimiz dışında maruz kalıyoruz. Ama cep telefonu öyle değil. Bu bizim isteğimize göre değişiyor. Mesafe arttıkça etki düzeyi düşüyor. Çocuklarımıza cep telefonu kesinlikle verilmemelidir. Cep telefonu kullanımı arttıkça baz istasyonuna ihtiyaçta artacaktır”.
Korunma yöntemleri ile ilgili bilgiler veren Doktor Durusoy cep telefonlarının özellikle çocuklardan uzak tutulması gerektiğini bildirdi. Durusoy şunları söyledi; “Olanak varsa şebekeye bağlı telefonu tercih etmek, Kullanılmadığı sürece kapalı tutmak, Özellikle geceleri kapalı tutulabilir, Açık olarak bedenin üzerinde bulundurmamak, Arama yaparken bedenden uzaklaştırmak, Kablolu kulaklık ve mikrofon aracılığıyla konuşmak, Telefon bedeninizden uzakta olsun, Kampanyalara aldanmamak, Artan tüketim baz istasyonlarının da sayısını arttırıyor, SAR değeri düşük olan telefonları tercih etmek.”
“Sigara gibi kanser oluşumunu etkiliyor”
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Uzman Dr. Hür Hassoy da toplumun doğru yerleştirilmemiş baz istasyonları ile karşı karşıya kaldığını belirterek; “Riski azaltmak için çalışmalar yapılmalıdır. Cihazlar sigara gibi kanser oluşumuna etki eden bir faktördür. Özellikle hamile, çocuk ve yaşlılar risk gurubu içerisindedir” dedi.
Sağlıklı bir çevrede yaşam hakkımızı koruma adına çalışmalar yaptıklarını bildiren Uzman Dr. Hür Hassoy “Baz istasyonlarının, evinizin duvarına, çatısına, yakın çevrenize, toplu yaşanılan yerlere, okul, hastane, çocuk parkı gibi yerleştirilmesine izin vermeyin. Mümkünse kablolu ağdan yararlanmak, Mümkün değilse; cep telefonu ya da modemi kullanılmadığında kapalı tutmak yararlı olacaktır” dedi.
