CHP İl Başkanı Hamza Karagöz, Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaşın katıldığı eylemde konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Demeği Çanakkale Şube Başkanı Metin Mutlu; “İleri demokrasi havariliği yapan AKP`nin yargısının, zaman aşımı kararı, Alevilerin- Kızılbaşların ve insani vicdanını yeşerterek yüreğinde taşıyan tüm toplumsal kesimleri rahatsız etmiştir” dedi.
Öte yandan Çanakkale Baro Başkanı Avukat Tülay Ömercioğlu, İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şube Başkanı Kenan Döner, Avukat Hilmi Baydar, Avukat Adnan Güler, Avukat Muharrem Erkek, 78’liler girişimi Çanakkale Sözcüsü Hayrettin Pişkin ve EDP Çanakkale İl Başkanı Mustafa Korkmaz, zaman aşımına uğrayan Sivas davası ile ilgili düşüncelerini gazetemize paylaştı.
Çanakkale de Pir Sultan Abdal Kültür Demeği, CHP, KESK, EMEP, ÖDP, TKP, BDP, EDP, Halk Evleri, İHD, DHP üyeleri Cumhuriyet meydanında bir araya gelerek Sivas olaylarına ilişkin 5 sanık hakkındaki davanın zaman aşımından düşmesi kararını protesto etti. Açıklamaya CHP İl Başkanı Hamza Karagöz, Kepez Belediye başkanı Ömer Faruk Mutan, CHP Belediye Meclis Üyesi Cem Belli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Gurup adına açıklama yapan Pir Sultan Abdal Kültür Demeği Çanakkale Şube Başkanı Metin Mutlu, AKP`nin saldırgan tutumunu kınadıklarını ifade ederek; “Adalet yerini bulmadığı taktirde zulüm edenler, katiller zaman aşımı sayesinde ceza almaktan kurtulmuştur. Bu durum ülkeyi karanlığa sürükler ve bu durumda yeni katliamların yaşanmasının kaçınılmaz olduğu aşikardır. Katliam ve insanlık suçları ile mutlaka ama mutlaka yüzleşilmesi gerekmektedir” dedi. Çanakkale Baro Başkanı Tülay Ömercioğlu “Zaman aşımı sadece Sivas davasında meydana gelen husus değil. Türkiye de birçok mağduriyete sebebiyet veren bir olay. Onun içinde kaliteli donanımlı hakim sayısı artırılmalı” dedi. İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şube Başkanı Kenan Döner de “Bu karar bir yüz karasıdır” şeklinde konuştu.
“İnsanlık onuru katliamlara dur diyecektir”
Cumhuriyet meydanındaki protestoya katılan guruplar adına açıklama yapan Pir Sultan Abdal Kültür Demeği Çanakkale Şube Başkanı Metin Mutlu “Alevilere yapılan saldırılar Alevileri hedef tahtası haline getirmektedir. Yapılanlar, ortak yaşam konusunda kaygımızı arttırmaktadır. Bu tutumuyla AKP, Alevilere demokratik zeminde mücadele etmenin önünü kapatmıştır” dedi.
Mutlu şunları söyledi; “Hâkimler ve savcılar yüksek kurulunun talimatıyla, Sivas katillerini zaman aşımından yararlanmasına karar veren AKP iktidarı; mahkemeye gelen şehit aileleri, Emek, Demokrasi Güçleri ve canlarımızın üzerine yüzlerce gaz bombası, cop ve panzerlerle saldırarak, onlarca canlarımızın yerlerde sürüklenmelerine yaralanmasına yol açmıştır. AKP hükümetinin ve bizzat Başbakan`ın Alevilere yönelik nefret ve ayrımcılık söyleminde bulunduğunu, "Bu söylemler, Alevi açılımı adı altında Alevilere yönelik itibarsızlaştırma ve asimilasyon girişimleri, Sivas ve Maraş katliamlarını lanetleme mitinglerinde, Alevilere yapılan saldırılar Alevileri hedef tahtası haline getirmektedir. Yapılanlar, ortak yaşam konusunda kaygımızı arttırmaktadır. Bu tutumuyla AKP, Alevilere demokratik zeminde mücadele etmenin önünü kapatmıştır. Bize sokağı işaret etmiştir. Bu tehdidi görüyor, uysal koyun olmayacağımızı, Pir Sultanın inancı ve direncinin çoğalarak ve güçlenerek yarınlara taşınacağını, bir kez daha yineliyoruz. İnsanlık suçu içeren bu tür katliamlar, Demokratik ülkelerde zamanaşımına tabi tutulmazken; İleri demokrasi havariliği yapan AKP`nin yargısının, zaman aşımı kararı, Alevilerin- Kızılbaşların ve insani vicdanını yeşerterek yüreğinde taşıyan tüm toplumsal kesimleri rahatsız etmiştir.
Dün katliamları hasıraltı edenlerin bilmesi gereken şudur: Madımağın ateşi yanıyor, dumanı tütüyor. Yüreğimizdeki dava bitmeden bunu asla söndüremeyeceğiz. İnsanlık onuru katliamlara dur diyecektir. Madımakta yitirdiğimiz 33 can, gözünüz arkada kalmasın, mücadele yeni başlıyor. Canlarımızın hesabını soruncaya kadar, mücadelemize devam edeceğiz.”
“Kaliteli, donanımlı hakim sayısı arttırılmalı”
Çanakkale Baro Başkanı Avukat Tülay Ömercioğlu; “Gerek Anayasada gerek insan hakları sözleşmesinde davaların makul sürede bitirilme hükmi mevcut. Ancak şu ana kadar bu başarılabilmiş bir konu değil. Adalet bakanlığı bundan 3 ay kadar önce iyi niyetli bir proje olarak adli yargını hızlandırılması projesini ortaya koydu. Davaların makul sürede bitirilmesini içeriyor. Bu iyi niyetli bir proje olmasına rağmen hatada olabilecek bir proje. Çünkü ülkemizdeki gerçekten çok sayıda dava var. Fakat bu davaların belirli sürede bitirebilecek iyi incelenmesine yetecek sayıda kaliteli hakim sayısı yok. Yargının gerçekten hızlanabilmesi için kaliteli ve donanımlı hakim sayısının artırılması gerekiyor. Onun arkasında da adaletin hızlandırılması projesi hayata geçmeli. Şu anki iş sayısı ve şu anki hakim sayısı ile bunun başarılabilmesi gerçekten çok zor. Zaman aşımı sadece Sivas davasında meydana gelen husus değil. Türkiye`de birçok mağduriyete sebebiyet veren bir olay. Onun içinde kaliteli donanımlı hakim sayısı artırılmalı. Sivas davasının hakimi Türkiye de yüz binlerce Sivas olayı gibi sonucunda hakkın getireceği adalete ulaşamayan insan var. Yargının hızlandırılması için kaliteli donanımlı hakim sayısı arttırılmalı. O işi iyi inceleyebilecek hakimini şu anda göreve başlaması ile gerçekleşir. Yılda on beş bin dosya zaman aşımına uğruyor.”
“Yüz Karası Bir Karardır”
İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şube Başkanı Kenan Döner; “Siyasal sistemle orantılı bir oldu. Türkiye deki faşist devlet yapılanması eğer suçta devletin parmağı varsa zaman aşımına uğruyor. Bugün diğer suçlara da bakıldığı zaman bugüne kadar bizim edindiğimiz tecrübeye dayanarak söyleyeceğim, devlet kendi ile ilgili olan suçları zaman aşımına uğratıyor. Bu 16 Mart katliamında da böyledir, 1 Mayıs katliamında da böyledir. DİSK davasında da böyledir. Devletin parmağı olan her şey zaman aşımına uğruyor. Bu da antidemokratik faşizan bir devlet otoritesinin varlığını gösteriyor. Bu demokratik olarak değiştirilmesi gerekiyor. Bu değişimin sağlanması için halk güçlerine büyük görev düşüyor. Bu devlet artık bu çağda demokratik evrensel hukukun egemen olduğu şeffaf bir yapılanmaya doğru ilerlemelidir. Biz insan hakları derneği olarak çalışmaya devam edeceğiz. Bu karar bir yüz karasıdır.”
“İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olamaz”
Avukat Hilmi Baydar, “Toplumda bütün Sivas davası zaman aşımına uğradığı intibası var. Ama sonuç öyle değil. 70 civarında bir sanık ceza aldı. Bunların içinde ağırlaştırılmış müebbet alanlarda var. Son kalan yakalanmayan ya da geç yakalanan beş kişi ile ilgili bir karar. Toplumda bütün sanıklar zaman aşımına uğramış yönünde bir algı var. Ama öyle değil. Zaman aşımıyla ilgili olarak mahkeme AİHM’nin başka örnek bir kararına dayanıyor. O karar bu karara uyuyor mu? Uymuyor mu? Araştırılmalıdır. İnsanlığa karşı işlenen suçlarla ilgili zaman aşımı işlememesi gerekiyor. Burada işlettiler. Öyle bir yanlışlık gözüküyor. İnsanlığa karşı işlenen işkence gibi suçlarla ilgili yasalara insan hakları mahkemesi kararlarına göre zaman aşımına girmemelidir. İnsan haklarına karşı bir ihlal olduğunu mahkemede kabul etti. Dünyanın geldiği noktada hiçbir şey sır olarak kalmıyor. Kimsenin yanına kar olarak da kalmıyor. Toplumun düzelmesi için sorumlu kimse yargılanması gerekiyor. Bu şart. Bu tarz davalar açılması ve arkasında durulmalı. Ergenekon davası çok temel bir davadır. Uyduruk dava deniyor ama temel davadır. Devam etmesi lazım. Kime kadar uzanırsa uzansın. Çok daha ileri görev yapanlara kadar uzanması lazım. Bu davaların peşine düşülmelidir.”
“Yargıtay aynı kararı alırsa kamu vicdanı rahatsız olur”
Avukat Adnan Güler; “Umarız, Yargıtay doğru bir karar verir. Çok acı bir olay karşısında toplum vicdanını tatmin edecek bir karar verir diye bekliyorum. Ben de zaman aşımına uğramasının doğru olmadığını düşünüyorum. Eğer aksi bir durum olursa bu dava AİHM’ne gider. Türkiye orada ciddi tazminat ödemekle yüzü yüze kalabilir. Ülke prestiji de sarsılır. Türkiye için iyi olmaz. Yargıtay dan İnşallah Türkiye’yi utandıracak bir sonuç çıkmaz. Zaman aşımı kararını Yargıtay da alırsa kamu vicdanı rahatsız olur. Uluslararası camiada Türkiye hukukun iyi işlemediği bir ülke olarak damgalanmış olur.”
“Mevcut anlayış devam ediyor”
78’liler girişimi Çanakkale Sözcüsü Hayrettin Pişkin; “Sivas olayları ile ilgili alınan karar mevcut sistemin anlayışının devam ettiğinin bir göstergesi. Devletin işlediği suçlarda prensip haline gelmiş bir durum. Bunun tescili anlamını taşıyor. Biz 78 kuşağı zaten, biliyoruz devletimizi muhatap olduğumuz işkencelerden dolayı tanıyoruz. Ama bu anlayışın 21. Yüzyılda hala devam ettiriliyor olması bizi üzüyor. Devletin değişmesi dönüşmesi yönündeki mücadelemiz devam edecek. Umudumuz devam edecek. Bu anlamda alanlara çıkıyoruz. İnsanlığa yönelik suçun zaman aşımına tutulmaması gerektiğini tüm dünyaya haykırıyoruz.”
“Danıştay’ın bu kararı bozacağına eminiz”
Eşitlik ve Demokrasi Partisi Çanakkale İl Başkanı Mustafa Korkmaz; “Yaklaşık 20 yıl süre içerisinde meydana gelmiş bu olayda devletin bizzat güvenlik güçlerinin de parmağının olduğu bazı istihbaratlardan biz almıştık. Devletin güvenlik güçlerinin de katıldığı bir katliamı yapan devlet 20 yıl sonrada bu katilleri bulmayıp bunları salıverdiler. Biz bu davayı Danıştay da bu karar çıkarsa AİHM’ye taşımaya karar aldık. Bu konuda elimizden ne gelirse yapacağız. Devletin bu ayıbını AİHM de kesinlikle böyle bir karar çıkmayacağına eminiz. Yapılan bir olayı halen daha adaletin yerini bulmaması bizi çok üzüyor. Danıştay’ın bu kararı bozacağına eminiz umarız öyle olur.”
“Bu sonuca karşıyız”
Yusuf Bektaş; “ Bu davanın sonucu olarak insanlık suçu işlendi. Biz bu sonuca karşıyız. Sesimizi yükseltmek için buradayız. Böyle bir insanlık suçunun zaman aşımı ile bir ilgisi olmamalıdır. İnsanlık katledildi. Hak ettikleri cezayı almaları lazım. Bu davanın kesinlikle zaman aşımına uğradığını kabul etmiyoruz.
“Mevcut İktidarın Ayıbıdır”
Sivas olaylarına ilişkin 7 sanık hakkındaki davanın zaman aşımından düşmesi kararını değerlendiren Avukat Muharrem Erkek de; “Mevcut iktidarın bir ayıbıdır. Başka hiçbir şey değildir” dedi.
