havadurum

“Laçiner sağlığa zararlıdır”

ÇOMÜ’de bulunan Mediko Sosyal Sağlık Merkezi’nin kapatılması kararı kent kamuoyunda yankı buldu. Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner için, “Laçiner sağlığa zararlıdır” derken, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şube Başkanı Eftal Yıldırım “Mediko Sosyal Sağlık Merkezi’nin kapatılması kabul edilemez” şeklinde konuştu.

929
Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, dün Biga Çevre Derneği Başkanı Kamil Aru, Karabiga Çevre Platformu Başkanı Aslı Badem’in de katılarak destek verdiği basın toplantısında ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner’in hem çevre sağlığı hem kamu sağlığı hem de öğrencilerin sağlığı noktasında zararlı olduğunu dile getirdi.
 
 
Nalbant, “Sayın Rektör Sedat Laçiner üniversitedeki Kazdağı araştırma birimini çalıştırmayarak, Kazdağları’nda katliam yapan madencilik şirketlerinden kitap bağışı alarak, yüzbinlerce ağacı sondajlar nedeni ile katleden şirketlere üniversite kampüslerinde göstermelik fidan dikme törenleri yaptırarak, Çanakkale’de yaşanan termik santral ve metalik madencilikten kaynaklanan çevre felaketlerinde sessiz kalarak, dolaylı şekilde onlara destek vererek, şimdide yöremize 10 bin megavatı geçen, ilimizi kalorifer kazanı haline getirmeye çalışan termik santral şirketlerinden birinin temsilcisine fahri doktora unvanı verme hazırlığı içerisine girerek yöre ile çevre ile ilgili gerçek yüzünü ortaya koymuştur. Yani Sedat Laçiner aynı zamanda bir ‘çevre zararlısıdır.’ Bunlar yetmiyormuş gibi yüksek okul öğrencileri altın şirketine destek amacıyla ÇED halkı bilgilendirme toplantılarına, çevre mühendisliği öğrencileri ve öğretim üyeleri aynı amaçla termik santral ÇED’lerine katılmışlardır. Ayrıca üniversiteden altın tekellerinin sıkça kullandığı ‘zengin toprakların fakir bekçisi olmayacağız’ gibi beyanlarında yayılmasına yardımcı olmuştur. Sedat Laçiner göreve başladığı günden buyana üniversitenin sosyal ve ruhsal sağlığını bozmuştur. Yine barışın ve huzurun kenti Çanakkale’yi de kamuoyuna verdiği demeçlerle germeye ve huzursuz etmeye çalışmış, ancak Çanakkale’deki duyarlı insanlar sayesinde bu amacında başarılı olamamıştır. Şimdi ise üniversitede alınan bir kararla üniversitenin medikosunu kapatmaya kalkışmıştır. Böylece üniversitede kampüs içerisinde eğitim gören en az 30 bin öğrenci ve binlerce çalışanın beden sağlığı ile de oynamaya başlamıştır. Görüldüğü gibi Laçiner göreve geldiği günden bu yana yörenin çevre sağlığını, üniversitenin sosyal ve ruhsal sağlığını yine üniversitedekilerin beden sağlığını bozmaya başlamıştır. Buradan Çanakkale komu oyuna ve yetkililere duyuruyoruz; Sayın Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Sedat Laçiner sağlığa zarlıdır” dedi.
 
 
“Medikonun kapatılması kabul edilemez”
KESK’e bağlı SES Şube Başkanı Eftal Yıldırım ise açıklama yaparak Mediko Sosyal Sağlık Merkezi’nin kapatılmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. SES Yönetim Kurulu adına açıklamada bulunan Yıldırım, “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin kurulduğu yıldan beri Üniversite’nin bütün yerleşkelerinde ‘Birinci Basamak Sağlık Hizmeti’nin yanı sıra ‘Acil Sağlık Hizmetleri’ni de veren Mediko Sosyal Sağlık merkezi’nin, Üniversite Senatosu’nun kararıyla kapatılacağını basın aracılığıyla, üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Hizmet verdiği süre kapsamında binlerce öğrencinin yanı sıra Üniversite bünyesindeki Akademik ve İdari personele verilen sağlık hizmetleri, büyük bir memnuniyetle karşılanmaktadır. En temel sağlık gereksinimlerinin karşılanması konusunda bugüne dek hiçbir endişe duymayan binlerce kişi, bu kapatma kararının ardından eksikliğin nasıl giderileceğini merak etmektedir. Üniversite’lerin başta öğrencileri olmak üzere tüm personelinin gereksindiği ve karşılama zorunluluğu bulunan hizmetlerin başında, sağlık hizmetleri gelmektedir. Sağlık hizmetlerinin yanı sıra uygun koşullarda beslenme ve barınma gereksinimlerinin karşılanacağı bir alt yapı içermesi Üniversite’lerin asli görevleri arasındadır. Tüm bu hizmetler için gerekli parasal kaynaklar ise tüm ülke çapında üretilen toplumsal ürünün paylaşılmasından ve emekçilerin ödediği vergilerden oluşan genel bütçeden sağlanmaktadır. Bu miktarın daha da artırılarak, sayılan hizmetlerin niteliğinin ve niceliğinin çok daha iyi durumlara ulaşması hedefleneceği yerde, tam tersine şu ana kadar sunulan hizmetlerin geri çekilmesinin anlaşılması mümkün değildir. Bu anlayışın temelinde ancak Üniversite’leri ve bilimsel üretimi ‘piyasa koşulları’ içinde sınırlayan ve yeniden üretmeye çalışan ‘sermaye yanlısı’ bir zihniyet olabilir. Yaşadığımız son yılları gözden geçirdiğimizde bu anlayışın, başta kamu hizmetleri olmak üzere yaşamımızı ilgilendiren birçok alanda egemen kılınmaya çalışıldığına tanık olmaktayız. Geleceğimizin garantisi olan ‘gençliğimiz’in sağlık ve sosyal güvenlik hakları başta olmak üzere, en iyi biçimde ‘yüksek öğrenim’ görme hakkının da, bu ülke toprakları içinde yaşayan tüm insanların en temel beklentisi ve umudu olmasının önünde duran bu ‘sermaye merkezli’ yaklaşımdan, kurtulmamız gerekir. Aksi takdirde, bugün önümüze çıkarılan temel sağlık hizmeti ‘gasp’ına, yarın ve izleyen süreçte ‘beslenme’ ve ‘barınma’ gereksinimlerinin hiçbir biçimde, Üniversite’lerin kendi bütçe kaynaklarından karşılanmamasının da ekleneceğinden kuşkumuz yoktur… Nitekim giderek artan biçimde bu hizmetlerin, Üniversite’lerde ‘para karşılığı’ verilmekte olduğunu gözlemlemekteyiz. Üniversite bütününde gereksinim duyulan bu ve benzer alanların yanı sıra ‘Mediko Sosyal Sağlık Merkezi’nin kapatılmasında olduğu gibi temel sağlık hizmetlerinin de, ‘hizmet bedeli ödenerek’ sağlanan ‘hizmet grupları’ bünyesinde değerlendirileceğinin işaretlerini görmekteyiz. Sağlık hizmeti gibi en temel gereksinimlerin karşılanmayacağı bir Üniversite olamayacağını bilenlerin, bu hakkın geri alınmasına yönelik olarak yapacakları mücadelede Yönetim Kurulu olarak; başta öğrenciler olmak üzere, İdari ve Akademik kadrolardaki emekçiler, sendikalar, meslek odaları, demokratik kitle örgütleri ve derneklerin yanında olacağımızın tüm kamuoyu tarafından bilinmesini isteriz” dedi.
Paylaş