havadurum

“Emek karşıtı politikalar, toplumsal barışı getirmeyecektir”

CHP Kepez Belde Başkanı Birol Arslan, “Ülkemizde emek karşıtı yaklaşımlarla kıdem tazminatlarına göz dikiliyor, asgari ücret düşük tutuluyor; esnek ve kuralsız çalışma biçimleri egemen kılınmak isteniyor; taşeron işçiliğini yaygınlaştırma, işçiyi büro aracılığıyla kiralama planları yapılıyor; örgütlenen işçiler işten atılıyor; iş kazası adı verilen cinayetler durmak bilmiyor; özelleştirme adı altında talan sürdürülüyor; çocuklarımızın geleceği karartılmak isteniyor” dedi.

424
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kepez Belde başkanı Birol Arslan, 1 Mayıs`ı kutlayarak, tüm Çanakkale halkını 1 Mayıs kutlamalarına davet etti. “1 Mayıs, İşçilerin uluslararası düzeyde mücadele, dayanışma ve birlikte hareket etme kararlılığı gösterdiği gün olarak kutlanıyor” diyen Arslan, “Tüm dünyada emekçiler, emeğin uğradığı haksızlıklara karşı hep birlikte sesini yükseltiyor. Ülkesi, ulusu, ırkı, siyasal görüşü, dini, mezhebi, dili, cinsiyeti, yaşı, mesleği ne olursa olsun, yurdumuzda ve dünyanın dört bir yanında emekçiler bir araya gelip taleplerini haykırıyor. Ekmek, barış, özgürlük için bir araya geliyor. Dün, tüm dünyada emekçiler, kölelik koşullarında çalışmaya karşı çıkarken, 8 saatlik çalışma uğruna canlarını verirken, bugün hala bir çok ülkede, benzeri çalışma koşullarının var olmasını kabul etmiyoruz. Ülkemizdeki güvencesiz çalışma biçimlerine, adaletsizliklere, işsizliğe, yolsuzluğa karşı çıkıyoruz. Sağlık ve eğitim, sosyal güvenlik hizmetlerinin paralı hale getirilmesine, sosyal devletin gün geçtikçe budanmasına karşı çıkıyoruz. Ülkemizde emek karşıtı yaklaşımlarla kıdem tazminatlarına göz dikiliyor, asgari ücret düşük tutuluyor; esnek ve kuralsız çalışma biçimleri egemen kılınmak isteniyor; taşeron işçiliğini yaygınlaştırma, işçiyi büro aracılığıyla kiralama planları yapılıyor; örgütlenen işçiler işten atılıyor; iş kazası adı verilen cinayetler durmak bilmiyor; özelleştirme adı altında talan sürdürülüyor; çocuklarımızın geleceği karartılmak isteniyor. Şimdiye kadar uygulanan ekonomik ve sosyal politikalarla, işçiler, kamu emekçileri, emekliler, köylüler, esnaf, yani iktisaden güçsüz geniş halk kesimleri bedel ödemek durumunda bırakılıyor. Özgürlükçü, adaletli, barış içinde bir dünya ve ülke istiyoruz. Alanlardan yankılanan bu ses iyi anlaşılmalıdır. Emekçilerin hak ve özgürlük taleplerine kulak verilmelidir. Emek karşıtı politikaların ekonomik refah ve toplumsal barış getirmeyeceği bilinmelidir. Toplumsal barış ve huzurun sağlanması demokratikleşme ile mümkündür. Özgürlükçü ve çoğulcu bir demokrasi için gerekli adımlar ivedilikle atılmalı, uzlaşma, hoşgörü ve bir arada yaşama kültürünün geliştirilmesi için çaba gösterilmelidir. Emekçilerin çıkarları savaşta değil barıştadır. Atatürk’ün ”yurtta sulh, cihanda sulh ” ilkesi rehber edilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm kurumları hukuk devleti anlayışıyla hareket etmelidir. Basın, düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki kısıtlamalar kaldırılmalıdır. Taşeronlaşma engellenmeli, asıl işin taşeronlara yaptırılması uygulamasından ve bu uygulamanın yasalaştırılması girişimlerinden vazgeçilmelidir. Taşeron çalıştırmayla ilgili yargı kararları uygulanmalıdır. Kıdem tazminatı işçiler bakımından vazgeçilmez ve tartışılmaz bir hak olarak kabul edilmelidir. Buna el uzatılması, ortadan kaldırılması ya da daraltılması yönündeki talepler gündeme dahi getirilmemelidir. Asgari ücret insan onuruna yakışır bir biçimde ulusal düzeyde belirlenmelidir. Engellilerin toplumsal yaşama eşit bireyler olarak katılması sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Paylaş