havadurum

“23 Nisan gösterileri baskı ve şiddeti gizlemiyor”

Emek Partisi İl Başkanı Kenan Erkul, “23 Nisan gösterileri kapitalizmi, baskı ve şiddet düzenini, çocuk ölümlerini gizlemeye yetmiyor. Daha dün Berkin Elvan öldürüldü. Milyonlarca halkın yüreği sızladı. Ancak başbakan Berkin’in arkadaşlarının mezarına bıraktığı misketleri bile sorun etti, arkasından demediğini bırakmadı” ifadelerini kullandı.

999
 
 
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeni ile açıklamada bulunan Emek Partisi İl Başkanı Kenan Erkul, AKP iktidarının uygulamalarını ve Başbakan Erdoğan`ı eleştirdi. “Hem `tek çocuk bayramı olan ülke` olarak övünen hem de Berkin’in annesini mitinglerde yuhalatan bir başbakanın bulunduğu ülkede yaşıyoruz” diyen Erkul, “Uluslararası toplantılarda Filistinli çocukların öldürülmesinden dolayı İsrail’in katliamlarını dile getiren Başbakan Erdoğan, kendi yönetimi döneminde öldürülen çocuk sayısından söz etmiyor. Roboski’de öldürülen çocukların hesabı hala verilmedi. Enes Ata, Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz ve daha yüzlerce Kürt çocuk polis ve asker kurşunu, mayın ya da askeri mühimmat patlaması sonucunda hayatını kaybetti. 23 Nisan gösterileri bu gerçekleri gizleyemiyor. `Çocuk da olsa, kadın da olsa güvenlik güçlerimiz gereğini yapacaktır` diyen bir başbakanı olan bir ülkede yaşıyoruz. 23 Nisan törenleri, şatafatlı gösteriler, çocukların makam koltuklarına oturtulması, toz pembe tablo çizen nutuklar bu gerçeğin üzerini örtmeye yetmiyor. Milyonlarca çocuk aç, eğitimsiz, sağlıksız ve beslenemiyor. Cezaevleri çocuklarla dolu. Çocuk tutuklulara yönelik işkence, baskı, tecavüz devam ediyor” şeklinde konuştu.
 
“Çocuk işçiliği yasallaştırıldı”
Emek Partisi İl Başkanı Kenan Erkul, çeşitli istatistiksel veriler paylaşarak, Türkiye7de çocuk işçiliğinin yasallaştığını söyledi. Erkul, “Çeşitli kurumların yaptığı açıklamalara göre, Türkiye`de son 26 yılda polis ya da askerin açtığı ateş sonucu, mayın ya da patlayan askeri mühimmat sonucu yaşamını yitiren çocuk sayısı 600`ü buldu. 200 çocuk cezaevlerinde, demir parmaklıkların, beton duvarların arasında kalmaya devam ediyor. Gündem Çocuk Derneği `Türkiye’de Çocuğun Yaşam Hakkı 2013` raporuna göre, yıl içinde en az 633 çocuk önlenebilir sebeplerden dolayı yaşamını yitirdi. 2012 yılında yaşam hakkı ihlaline uğrayan çocuk sayısı en az 609 olarak kayıtlara geçti. Günde iki çocuk kayboluyor. Trafik kazaları, zehirlenme gibi nedenlerle çıkan ‘ihmal’ sonucunda yılda 406 çocuk ölüyor. Çocuklara yönelik şiddet ve cinsel istismar her geçen gün artıyor. Oyun, eğitim yaşında olan milyonlarca çocuk işçi olarak çalışıyor. Yoksulluğun pençesindeki sokak çocukları, açlık, sefalet, hakaret, baskı ve şiddete uğramaya devam ediyor. 4+4+4 eğitim sistemi ile çocuk işçiliği adeta yasallaştırıldı. Kapitalizm çocukları bir dişli gibi öğütmeye devam ediyor. Ülkemizden 0-15 yaş arası çocukların sayısı yaklaşık 20 milyonu bulurken eğitim, beslenme ve sağlık alanında yaşanan gerçekler durumun hiç de iç acıcı olmadığını gösteriyor. Farklı dillerden ve inançlardan çocuklar zorunlu dil ve din dersleri görmeye mecbur ediliyor. Anadilinde eğitim ve inanç özgürlüğü bulunmuyor. Kız çocuklarına yönelik ayrımcılık, çocuk gelinler, eğitimden yoksunluk artarak devam ediyor.” dedi.
 
“Yaşam hakkının güvencede olduğu bir ülkeye ihtiyacımız var”
Erkul açıklamasını, “Gelir dağılımındaki uçurum, zengin ve yoksul çocuklarının yaşadıkları arasındaki farkta derin bir uçurum halinde. Çocukların çok küçük bir bölümü, ailelerinin sınıfsal durumuna bağlı olarak beslenmeden sağlığa, eğitimden spora çok geniş olanaklarla çocukluklarını yaşarken, çok büyük bir bölümü yoksulluk ve bunun getirdiği olanaksızlıklarla karşı karşıya bulunuyor. Çocukların yaşam hakkının güvencede olduğu, çalıştırılmadığı, her çocuğun ayrımsız ve devlet güvencesinde parasız eğitim, parasız sağlık, beslenme, barınma, spor ve sosyal olanaklardan ayrımsız yaralandığı bir ülkeye ihtiyacımız var. Sömürü, baskı, eşitsizlik ve yoksulluğun yok edildiği, tüm çocukların eşit ve özgür yaşadığı bir ülke ancak işçi ve emekçilerin, ezilen hakların mücadelesiyle kazanılacaktır” ifadeleri ile tamamladı.
Paylaş