havadurum

4+4+4’de eğitim yasası tartışmaları devam ediyor

Eğitim Sen Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Telat Koç, okulların açılmasına sayılı günler kala 4+4+4 eğitim yasası ile ilgili olarak mevcut problemlere dikkat çekti. 4+4+4 dayatması ile ilkokulların yarısından fazlasının altyapı ve fiziki donanımları özellikle 1. sınıfa başlayacak çocuklar için uygun hale getirilmediğini belirten Koç; “Okulların çoğunda 5 ve 6 yaş çocukların boylarına uygun sıra, sandalye, tuvalet ve lavabo bulunmuyor. Giriş çıkışlar, merdiven basamaklarının yüksekliği, özellikle 60-71 ay aralığındaki çocuklara göre değil. Sıralar, tuvalet ve lavabolar 72 aydan küçük çocuklar için ciddi kaza tehlikelerini içinde barındırıyor” dedi.

627
Eğitim İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Bozdemir, yasayı geçiren AKP hükümetinin 4+4+4 eğitim sisteminin altında kalacağını söyledi. 4+4+4 eğitim sistemi ile ilgili Başbakan Erdoğan`ın 66 aylık çocuğa rapor alanları, evlatlarına ihanetle vasıflandırmasına ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in, eğitim sistemini eleştirenleri ise "PKK`lı" olarak yaftalamasına tepki gösteren Bozdemir; “Bu yasanın altında kalacaktır bu hükümet. Böyle bir ucube yasa savunulamaz durumdadır” dedi.
 
 
“Ne dedik, Ne oldu?”
4+4+4 dayatması ile ilkokulların yarısından fazlasının altyapı ve fiziki donanımları özellikle 1. sınıfa başlayacak çocuklar için uygun hale getirilmediğini belirten Eğitim Sen Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Telat Koç; “Okulların çoğunda 5 ve 6 yaş çocukların boylarına uygun sıra, sandalye, tuvalet ve lavabo bulunmuyor. Giriş çıkışlar, merdiven basamaklarının yüksekliği, özellikle 60-71 ay aralığındaki çocuklara göre değil. Sıralar, tuvalet ve lavabolar 72 aydan küçük çocuklar için ciddi kaza tehlikelerini içinde barındırıyor” şeklinde değerlendirmede bulundu. 4+4+4 Eğitim yasası konusunda özellik ile öğretmenlerin yaşadığı sorunlara dikkat çeken Koç, sistemin bütünüyle sorunlar yumağına dönüştüğüne vurgu yaparak mevcut sorunlar konusunu; Eğitim Sen Olarak söylediklerine karşılık Milli Eğitim yetkililerinin söyledikleri bazında analiz etti. Eğitim Sen Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Telat Koç şunları kaydetti:
 
“4+4+4 Dayatması İle Öğretmenler Nasıl Mağdur Ediliyor?
4+4+4 dayatması yüzünden öğretmenlerin bugüne kadar yaşadığı ve okulların açılmasıyla daha da artacak sorunlar konusunda bakanlık yetkililerini önceden defalarca uyardık. Eleştiri ve önerilerimize kulaklarını kapatan Milli Eğitim Bakanlığı, 4+4+4 ile çok sayıda sorun yaşayacak öğretmenlerin sorunlarını çözmek yerine, yanlışta ısrar etmeyi sürdürüyor.
 
Öğretmenler ve Öğrencilere Sürgün
Biz; 4+4+4 düzenlemesi ile okulların ilkokul, ortaokul ve imam hatip ortaokuluna dönüştürülmesi sürecinde, öğrencilerin ve öğretmenlerin fiilen sürgün edileceğini, bu durumun eğitim sisteminde büyük bir kargaşaya neden olacağını ısrarla vurguladık. Onlar; Öğrencilerin ve öğretmenlerin kesinlikle mağdur edilmeyeceğini, okulların dönüşümünü yaparken bu durumu göz önünde bulunduracaklarını iddia ettiler. Şimdi; Okullarda yaşanan dönüşüm nedeniyle büyük miktarda öğrenci zorunlu olarak yer değiştirmek, on binlerce öğretmen yine zorunlu olarak tayin istemek zorunda kaldı. Norm fazlası durumuna düşen sınıf öğretmenleri yer değiştirmek zorunda bırakılırken, çoğunun tercih ettikleri okullara yerleşmeleri mümkün olmadı.
 
Öğretmenler Nasıl Norm Fazlası Oldu?
Biz; eğitimde 4+4+4 modeline geçilmesi ile birlikte sınıf öğretmenleri başta olmak üzere, bazı branşlarda ciddi sayıda öğretmenin norm fazlası durumuna düşeceğini belirttik. Onlar; 4+4+4 sistemi ile norm fazlası sorununun yaşanmayacağını iddia ettiler. Şimdi; Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre 29 bini sınıf öğretmeni olmak üzere 68 bin öğretmen, okulların açılmasına sayılı günler kala norm fazlası durumuna düştü. Bakanlık verilerine göre norm sayısı olarak 138 bin öğretmen açığı bulunmasına rağmen, 68 bin norm fazlası öğretmenin içine itildiği durumun tek sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığı’dır.
 
Tayin ve Atamalarda Skandal
Biz; İl içi ve il dışı atamalar ve özür grubu atamalarında il emrinin kaldırılması ile binlerce öğretmenin mağdur edileceğini belirttik. Onlar; Özür grubu atamalarının yılda bir kez, sadece Ağustos ayı içinde yapılacağı kararı aldılar. Eğitim özründen atamaları yok sayarak, eş durumu ve sağlık özründen atama bekleyen binlerce öğretmenin taleplerini görmezden gelerek il emrini kaldırdılar. Şimdi; Yaklaşık 50 bin öğretmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın tayin ve atamalardaki öngörüsüzlüğü ve yanlış politikaları nedeniyle mağdur edildi. 2012 il dışı yer değiştirme kontenjanı olarak sadece yedi ilin açılması ile binlerce öğretmen kelimenin tam anlamıyla büyük bir şok yaşadı. Benzer bir durum özür grubunda ortaya çıkarak, sadece 10 il atamaya açıldı. Diğer illerde özellikle eş durumu tayini bekleyen, sağlık özrü ve SBS mağduru öğretmenler büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar. MEB, tayin ve atamalarda parçalanmış ailelerin, annesiz, babasız büyümek zorunda bırakılan çocukların sesini yine duymadı.
 
Okula Başlama Yaşı Pedagojik Değil
Biz; 4+4+4 ile okula başlama yaşının 60 aya kadar indirilmesinin eğitim bili-mine temelden aykırı olduğunu, 72 aydan küçük çocukların fizik-sel, zihinsel ve bilişsel olarak ilkokul eğitimine hazır olmadığı için ilk-okul yerine anaokuluna gönderilmesi gerektiğini özellikle belirttik. Onlar; Bilim insanlarının ve sendikaların okula başlama yaşı ile ilgili bütün itirazlarına kulaklarını tıkadılar. 60-66 aylık çocukların ilkokula başlamasını ailelerin tercihine bırakıp, 66-71 ay arasındaki çocukları otomatik olarak ilkokula kaydederek, henüz gelişim çağını tamamlamamış yaklaşık 600 bin çocuğun geleceğiyle oynadılar. Şimdi; 72 aydan küçük çocukların ilkokula alınmaması konusundaki itirazlardan bunalan MEB, velilerin çocuklarına rapor almaları halinde çocukları ilkokul yerine anaokuluna kaydedeceklerini açıkladı. 60 ay ile 81 aylık çocuklar aynı sınıflarda eğitim almak zorunda bırakıldı. Öğretmenlerin gelişim düzeyleri birbirinden çok farklı olan bu çocukları aynı müfredatla eğitmeye zorlanması bizzat bakanlık tarafından dayatılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, sınıf öğretmenlerinin 60-72 ay yaş grubu çocuklar için pedagojik formasyon almadığı gerçeğini görmezden geliyor.
 
4+4+4 ile Kalabalık Sınıflar Bizi Bekliyor
Biz; Eğitimin kademeli olarak 4+4+4 şeklinde düzenlenmesi ile birlikte kalabalık sınıflar ve taşımalı eğitim sorununun daha da büyüyeceğini, mevcut okul ve derslik açığı sorunu çözülmeden atılacak her adımın sistemi kargaşaya sürükleyeceğini belirttik. Onlar; 4+4+4 ile ilgili bütün hazırlıkların kontrolleri altında olduğunu, kalabalık sınıf sorununun yaşanmayacağını iddia ettiler. Şimdi; 2012-2013 eğitim öğretim yılında 1. sınıfa başlayacak çocukların sayısı iki katına çıktı. Sınıf mevcutlarının ortalama 70-80’e çıkmasıyla hem öğrenciler hem de öğretmenler için eğitim-öğretim sürecinin sağlıklı yürütülmesi mümkün değil. Başta İstanbul olmak üzere, nüfus yoğunluğu yüksek olan bütün yerleşim birimlerinde, 80 kişilik kalabalık sınıflarda öğrenciler eğitim görmek zorunda kalacaklar. Öğretmen ile öğrenci arasındaki ilişkinin sağlıklı bir şekilde olması için en fazla 24 kişilik sınıflar olması gerekirken, çok sayıda öğretmen, aşırı kalabalık sınıflarda çoğu öğrencinin adını bile öğrenemeden görev yapmak zorunda kalacak.
 
Ders Saatlerinin Artması Öğretmenlerin İş Yükünü Arttıracak
Biz; Bazı derslerin saatlerinin artması ve seçmeli derslerin fazlalığının eğitim öğretimi aksatacağını, artan ders saatlerinin yeni öğretmen atamaları ile kapatılmaması durumunda, mevcut öğretmenlerin üzerindeki ders yükünü ciddi anlamda artacağını belirttik. İkili eğitim yapılacak okullarda çocukların alacakaranlıkta derse başlayıp, akşam 19.30’da okuldan çıkmak zorunda kalmasının bir işkence olduğunu savunduk. Onlar; Ders saatlerinin artmasının eğitimde ciddi bir sorun yaratmayacağını iddia ettiler. Şimdi; Derslerin 40 dakika, teneffüslerin de yönetmeliklere göre birisi 20, diğerlerinin de 10 dakika olduğu dikkate alındığında, ikili eğitim yapan okullarda ortaya şöyle bir tablo çıktı; Sabahçı olacak ortaokullar geçen yıl olduğu gibi sabah 07.20’de derse başlarlarsa 8 saat ders yapılması halinde 14.00’te, 7 saat ders yapılması halinde 13.10’da dersten çıkacaklar. Buna karşın öğlenci ilkokul öğrencileri ortaokulların 7 saat ders yaptıkları günlerde 18.30’da, 8 saat ders yaptıkları günlerde de 19.20’de okuldan ayrılmak zorunda kalacak.
 
Okulların Alt Yapısı ve Fiziki Donanımı Yetersiz
Biz; Mevcut okulların fiziki altyapıları yetersiz olduğunu ve özellikle ilkokulların 8-9 yaşındaki çocukların fiziki durumuna uygun yapıldığını, bu durumun okula yani başlayacak öğrenciler için olduğu kadar, öğretmenler için de büyük bir sorun olduğunu belirttik. Onlar; Okullar açılana kadar bu sorunu gidereceklerini ancak bazı okulların 72 aydan küçük çocuklar için uygun hale getirilmesinin yetişebileceğini söylediler. Şimdi; Okulların açılmasına sayısı günler kala, ilkokulların yarısından fazlasının altyapı ve fiziki donanımları özellikle 1. sınıfa başlayacak çocuklar için uygun hale getirilemedi. Okulların çoğunda 5 ve 6 yaş çocukların boylarına uygun sıra, sandalye, tuvalet ve lavabo bulunmuyor. Giriş çıkışlar, merdiven basamaklarının yüksekliği, özellikle 60-71 ay aralığındaki çocuklara göre değil. Sıralar, tuvalet ve lavabolar 72 aydan küçük çocuklar için ciddi kaza tehlikelerini içinde barındırıyor.”
 
 
“Bu hükümet yasanın altında kalacaktır...”
Eğitim İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Bozdemir, yasayı geçiren AKP hükümetinin 4+4+4 eğitim sisteminin altında kalacağını söyledi.
4+4+4 eğitim sistemi ile ilgili Başbakan Erdoğan`ın 66 aylık çocuğa rapor alanları, evlatlarına ihanetle vasıflandırması ile Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in, eğitim sistemini eleştirenleri ise "PKK`lı" olarak yaftalaması sendika temsilcilerinin tepkisine neden oluyor. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan ile Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in halka yönelik bu şekilde ithamlarda bulunmasının yakışık olmadığını belirten Bozdemir; “Çocukları rapor almaya yönelten Başbakan ve Milli eğitim Bakanıdır. Çıkardıkları 6287 sayılı yasayı ilk delen yine yasayı çıkarıcılardır. Bununla ilgili ‘60-66 ay arasındaki öğrencilerin rapor alarak gitmeyebilir’ diyen kendileridir. Sonrada bu şekilde açıklama yapmalarını doğru bulmuyoruz. Ya da devlet yönetme ciddiyetine uygun olmadığını düşünüyorum. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in 4+4+4 eğitim sistemini eleştirenleri ‘PKK’ olduğunu söylemesini şiddetle kınıyorum. 4+4+4 yasasına Eğitim-İş karşıdır. Bu güne kadar duruşumuzla PKK terör örgütüne karşı net olarak tavrımızı belirten bir örgütüz. Terör örgütünü her eyleminden sonra lanetlemişizdir. Bir Bakana bu tür ifadeler yakışmıyor. Böyle bir yakıştırma ve böyle bir ithamda bulunmasını kınıyorum” dedi.
 
“Okullarımızın alt yapısı uygun değil”
Okulların fiziki alt yapılarının 4+4+4 eğitim sitemine uygun olmadığına dikkat çeken Bozdemir; “Hiçbir hazırlığı olmadan, sadece yeni kaygılarla İmam Hatip Lisesi ortaokulunun önünü açmak için bir yasa çıkarıyorsunuz. Okullarımızın buna alt yapısı uygun değil. Fiziki konumları uygun değil. Konteynır okullar yapmayı düşünüyorsunuz ve ondan sonra da duyarlı halka ithamda bulunuyorsunuz. Bunu hiç yakıştıramıyorum. Başbakan Erdoğan ile Milli eğitim Bakanı Dinçer, oturup bu konuyu tekrar değerlendirmelidir. Eğitimde aksayan yanlış yönleri bilimsel anlamda kamuoyu ile paylaşmak bizim görevimizdir” diye konuştu.
 
“Bu yasanın altında kalacaktır hükümet”
AKP hükümetinin çıkardığı 4+4+4 yasasının altında kalacağını vurgulayan Bozdemir, yeni yasayı ‘ucube’ olarak nitelendirdi. Bu yasanın savunulacak bir durumda olmadığını dile getiren Bozdemir, bugün stant açarak halka broşür dağıtacaklarını ifade ederek şu şekilde konuştu: “4+4+4 eğitim sisteminin yaratacağı sorunları halka duyurmak için Cuma günü bir stant açacağız. Bastıracağımız broşürlerle halkımızı bilgilendireceğiz. Bu yasanın altında kalacaktır bu hükümet. Böyle bir ucube yasa savunulamaz durumdadır. Yasanın yanlışlarını söyleyen herkes karşı taraf konumuna getirilmiştir. Bakanın buna karşı çıkanları PKK yanlısı olarak göstermesi çirkin bir yaklaşımdır. Biz asla bunu kabul etmiyoruz. Çünkü biz bu yasaya da karşıyız, PKK terör örgütünün her türlü eylemine de karşıyız.”
Paylaş