havadurum

Yüzme Dünyası

“Türkler zoru sever” sözünü boşuna söylememişler. Ama, artık bazı şeyleri zorlaştırmadan, en mantıklı ve en uygun şartlarda yapma zamanı gelmedi mi? İnanın o zaman, sporda büyük başarılar daha da artacak…

445
En büyük hata
 
Antrenörlerin, sporcuların, sporcu ailelerin hatalarını ya da tesisleşmedeki yanlışları; tüm olumsuzlukları bir kenara koyalım… Aslında en büyük hata; sporu hiçbir şekilde desteklemeyen eğitim sistemine sahip olmamız.. Milli Eğitim Bakanlığı’nca arttırılan sınav sayısı sporcu ve ailelerin eğitime daha ağırlık vermelerine, böylelikle 1. İş öğrencilik, 2. İşin de yüzme olduğunu artık benimsemiş durumdayız. Yüzme sporunu yapan elit sporcularımızın ve ailelerinin de en büyük endişesi; tek bir sözcükde “EĞİTİM” yani iyi bir üniversite, iyi bir bölüm ve iyi bir gelecek…
 
Evet, bu düşünce çok doğru. Sonuçta her birey iyi bir gelecek kurmak için iyi bir eğitim almak ister. O yüzden, bu düşünceye saygı duymak gerekir. Bu konuda tek sıkıntımız ülkemizdeki eğitim sisteminin tüm sporlarda olduğu gibi, yüzme sporunda ilerlemeleri, elde edilecek başarıları engellemesi. Bir başka bakış açısıyla, elit sporcularımızı yurt dışındaki (AVRUPA) rakiplerimizle kıyaslayacak olursak; eğitimlerindeki ders ve sınavlarının yoğunluğunun bizdekinin yarısından da az olması ve de yüzmede kazanılan başarılarla geleceğindeki eğitim olanaklarını (Üniversite, burs) garanti altına alma imkanı, bu spora gösterdikleri motivasyonu ve arzuyu da arttırmaktadır. Fakat, bizim sporcumuz antrenmana geldiğinde, akşam evde  yapması gereken ödevleri ya da çalışması gereken sınavları düşünmek zorunda kalıyor. Bu ders ve sınav yoğunluğunda sporcuların kendilerini iyi bir performans gelişimine odaklanmaları da zor oluyor. Evet, bizimde elit sporcularımız başarıları sayesinde eğitimdeki geleceklerini garantiye alıyor (Amerika başta olmak üzere) ama anlatmak istediğim şudur ki; bizim sporcularımız o günlere yeterince dinlenmeden, çocukluğunu yaşamadan ve de fazlasıyla yıpranarak geliyor. Bu yıpranmanın sonuncunda da büyük başarıların devamını getiremiyoruz. Sürekli bayrağı başka birilerine teslim ediyoruz.
 
Yine de bu olumsuz eğitim sisteminde yüzme sporuna büyük bir aşk ve hırsla devam eden sporcularımıza ve onların her an yanlarında sınırsız limit ile destek bankası görevini üstlenen velilere büyük saygı duyuyorum. Zor şartlarda da güzel şeyler olabileceğini göstermeleri ders niteliği taşımakta…  “Türkler zoru sever” sözünü boşuna söylememişler. Ama, artık bazı şeyleri zorlaştırmadan, en mantıklı ve en uygun şartlarda yapma zamanı gelmedi mi? İnanın o zaman, sporda büyük başarılar daha da artacak….
Paylaş