havadurum

Olumsuz duygular karnı acıktırır mı?

Olumsuz duygular, düşük benlik saygısı ve yetersizlik duygusu; duygusal yemeyi tetikliyor. Uzmanlar uyarıyor. Detaylar haberimizde.

1359

 

Olumsuz duygular fiziksel sağlığımızı da etkiliyor. Uzmanlara göre, sağlıklı bir yaşamın temel koşullarından biri yeterli ve dengeli beslenmedir. Metabolik, psikolojik ve sosyolojik faktörlerin, çeşitli beslenme sorunlarına yol açabileceğini belirtiyorlar. Bu faktörler arasında özellikle olumsuz duyguların gelişimini tetikleyen duygusal yeme sorununa sıkça rastlandığı ifade ediliyor. Bunlar arasında en sık olumsuz duygulara karşılık olarak gelişen duygusal yeme sorunuyla karşılaşıldığına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, yoğun stres, anksiyete, depresyon, kızgınlık, öfke, hüzün gibi duygu yoğunluklarının duygusal yemeyi tetiklediğini söylüyor. Olumsuz duygular yaşanırken sorunun çözümünün buzdolabı olmadığının altını çizen Taşkın, duyguları ele almanın daha sağlıklı yollarının bulunabileceğine vurgu yapıyor.

Duygusal yeme, olumsuz duygularla bağlantılı

Sağlıklı olabilmenin ön koşullarından birinin yeterli ve dengeli beslenmek olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, “Bu kontrolü, bazı metabolik, psikolojik ya da sosyolojik faktörler nedeniyle kaybettiğimizde, çeşitli beslenme sorunları yaşamaya başlıyoruz. Bunlar arasında en sık karşımıza çıkansa duygusal yeme.” dedi. Duygusal yemenin aslında olumsuz duygulara karşılık olarak gelişen aşırı yeme eğilimini ifade eden bir davranış bozukluğu olduğuna vurgu yapan Taşkın, “Ruh halinde gelişen olumsuzlukları kontrol etme dürtüsüyle ortaya çıkan bu yeme davranışında normalden çok daha fazla yemek yemek, gerekenden daha yağlı, daha tuzlu veya daha şekerli yemek davranışlar gözlemlenir.” şeklinde konuştu.

Ayrılıklar, aldatılmalar, kayıplar ve işsizlik boşluk ve yalnızlık duygusu yaratıyor

Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, bilim insanlarının farklı duygu durumlarının yemek yeme sürecinde bireylerin davranışlarını nasıl etkilediğini incelediğini belirtti. Bu araştırmalar sonucunda duygusal yemenin özellikle yoğun stres, anksiyete, depresyon, kızgınlık, öfke ve hüzün gibi olumsuz duygular yaşandığında tetiklendiği gözlendi. Ayrıca, düşük benlik saygısı ve yetersizlik duygularıyla da duygusal yeme arasında ilişki olduğu saptandı. Taşkın, kişilerin hayatlarında yaşadıkları olumsuzlukların yeme alışkanlıklarını ciddi anlamda etkilediğini ifade etti. Özellikle ayrılıklar, aldatılmalar, kayıplar ve işsizlik gibi olumsuz deneyimlerin kişilerde boşluk ve yalnızlık duygusu yarattığını ve bu duygusal boşluğu yeme içme ile doldurmaya çalıştıklarını söyledi.

Kötü duyguların üstüne bir de fazladan alınan kalori eklenir

Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, "Üzgün, öfkeli, yalnız, bitkin ya da sıkılmış olduğumuzda sorunun çözümünü bulacağımız adres buzdolabı değil." şeklinde açıklama yaptı. Taşkın, duygusal açlığın aslında yiyeceklerle doyurulamayacağının en önemli nokta olduğunu belirtti. Taşkın, insanların duygusal anlamda zorlandığı dönemlerde yemek yemeyi tercih ettiklerini belirtti. Ancak yemek yendikten sonra duyguların hala aynı şekilde devam ettiğine dikkat çekti. Yemek sonrasında bu duygusal boşluğun kapanmayacağını vurgulayan Taşkın, "Üstelik o kötü duyguların üstüne bir de fazladan alınan kalori eklenir." dedi. Uzman Taşkın, duygusal açlığı ele almanın daha sağlıklı yollarını bulmanın önemine vurgu yaptı. Bilinçsizce yemek yemek yerine duygusal ihtiyaçları daha sağlıklı yollarla karşılamayı öğrenmenin önemini belirtti. Aynı zamanda kilo kontrolünü sağlayarak duygusal gıda tüketimine son vermenin mümkün olduğunu ifade etti. Duygusal yeme konusunda kontrol sağlayamayan bireyler için psikolojik destek almanın gerekliliğine değinen Uzman Taşkın, duygusal yeme alışkanlığını ele almak ve sağlıklı bir ilişki kurmak adına profesyonel yardım almanın önemine işaret etti.(Erhan Taylan)

Paylaş