Bunları duydunuz mu?

351
Söz konusu "futbol" ise bu ülkede herkes konuşuyor...Okusun, okumasın, anlasın veya anlamasın, herkesin mutlaka bir fikri var! Bilgisi olmasa da fikir sâhibi herkes? Hele "Beynelmilel Futbol Oyun Kuralları"nı bilmeden fikir yürütenler...Teknik konuda eğitim almış olmasa da "bilgiç" geçinenler!. Tâbir câizse; "ağzı olan konuşuyor" derler ya, tam da futbol için geçerli...
Ayrıca, Futbol Oyun Kuralları ile Teknik Literatür`ün yanı sıra, özellikle de kullanılan terim veya deyimlere ilişkin öyle yanlışlar yapılıyor ki, farkında bile değil konuşanlar?.. Hepimiz hatâ veya yanlış yapabiliriz ancak, futbolda aktif olarak görev alanların bu hususta yaptığı yanlışlar yadırganıyor ister istemez...
   
Adam, üst düzey bir profesyonel futbol ligi takımında yönetici, teknik adam veya oyuncu...Son dönemde kullanılan "İlk 11" deyimi, basketboldan futbola taşınmış olan bir deyim. Basketbol maçı sunucuları, televizyonda futbol müsabakalarını anlatırken bu deyimi kullandılar ve 11 yerine "İlk 11" deyimi moda oldu böylece?
Basketbolda maça başlayan İlk 5`in tamamı değişip, ikinci bir 5 sporcu oyuna devam edebilir. Oysa, futbolda sahaya çıkan 11`den sadece 5 oyuncu değişme imkânı olduğu için, "ikinci 11" söz konusu değildir? Dolayısıyla "Son 11" olamayacağına göre, "İlk 11" deyimini kullanmak da yanlış bence!..
 
Gençler hatırlamazlar ama, geçmişte bir takımda forma giyen adaş futbolcuları birbirinden ayırt etmek için; büyük ya da küçük veya 1. ya da 2. hatta daha büyük sayılara varıncaya dek rakamlar kullanılırdı? Büyük Mehmet, Küçük Mehmet gibi veya 1. Mehmet, 2. Mehmet, 3. Mehmet misâli!..
 
Mübalağa yapmıyorum...
Meselâ, Elazığspor`un 1975-1976 Futbol Sezonu`nda Türkiye Kupası Çeyrek Finâl Maçı`ndaki rakibi Göztepe`de; 1, 2, 3, 4, 5. olarak adlandırılan "Mehmet" isminde tam 5 tane oyuncu vardı! Mehmetler`den biri de, antrenmanlara "Fuji" marka bisikletiyle gidip geldiği için; "Fuji Mehmet" lakabıyla büyük ün kazanmıştı!
O Dönem 1. Lig ismiyle anılan bugünkü Süper Lig`de forma giyen Fuji Mehmet gibi, G. Saraylı Büyük Mehmet, Küçük Mehmet, ayrıca Çilli Mehmet benzeri birçok oyuncu da lakabıyla anılırdı...İşte basketbol maçı anlatımı yapan sunucuların, futbolcuları "soyadı" kullanarak ayırmalarından sonra, futbolda da rakam ya da lakap kullanımı ortadan kalktı ve karışıklıklar önlenmiş oldu!..
  .
Kullananlar çok ama; Orta Hakem, Yan hakem deyimleri de yanlış...
Futbol Oyun Kuralları`nda böyle adlandırmalar yok?
Orta Hakem değil, Hakem. Yan Hakem değil, Yardımcı Hakem. Hakem ve Yardımcı Hakemlerin yanı sıra, 4. Hakem ile teknik alanda yapılan son yeniliklerle oluşturulan VAR ve AVAR hakemlerini de unutmayalım!
Adam maç anlatıyor, üstelik üst düzey sunucu... "Hakem hava atışı yapacak" diyor?
Nasıl yâni, hakem saçlarını tarayıp, şöyle bir kasılarak yürüyecek mi ki "hava atışı" yapsın? Oysa, hakemin yaptığı; topu elinden yere bırakarak oyunu yeniden başlatmaktır.Bu hareketin karşılığı "hava atışı" (!) değil; Futbol Oyun Kuralları`ndaki karşılığı "Hakem atışı"dır...
 
"Penaltı Atışı yapılacak..."Ya da "Seri Penaltı Atışları`na geçilecek!" diyor arkadaş? Taç Atışı var da Penaltı Atışı diye bir deyim yok futbolda...
Topa ayakla vurulur. O nedenle, Futbol Oyun Kuralları`nda; "Penaltı Vuruşu" veya "Seri Penaltı Vuruşları" deyimi vardır. Futbolda sâdece 2 atış var, Hakem Atışı ve Taç Atış. Onlar da elle kullanılır.Kale Atışı yok, Köşe Atışı yok, çünkü bunlarla birlikte diğerlerinin tamamı vuruş!..Meselâ "en acemi sunucu" bile ezberlemiş de söylüyor...
"Ofsayttan doğan Endirekt Serbest Vuruş" diye...Doğru tabii; "Serbest" ya da "Endirekt Serbest" Vuruş çeşitleri var. Nitekim; Penaltı da bir "Serbest Vuruş" çeşidi değil mi?
 
Bir de Türkçe`yi doğru kullanamamaktan kaynaklanan bir yanlış yapılıyor ki o da "direkt" diyecekken, "direk" demek...
Ya da "endirekt" demek gerekirken, "endirek" diye telaffûz etmek kelimeyi?
Oysa, sözlük anlamına bakarsanız, direk; "ağaçtan, demirden ya da betondan yapılmış, ağırlık çekebilecek kalınlıkta, uzun ve genellikle yuvarlak destek" demek...Direkt`in sözlük anlamı ise bizim konumuza giren; "Dolaysız bir biçimde, doğru, doğruca, dosdoğru veya doğrudan doğruya, dolaysız" mânâlarını içeriyor.Elbette, futbolda vuruşun çeşidi için kullanılan "direkt" ya da "endirekt" yazımı doğru kelimeler...
 .
Evet, söz konusu "futbol" ise bu ülkede herkes konuşuyor...Ama, konuşurken; kimler ne hatâlar yapıyor, kimler ne yanlışlar yapıyor, kimler ne çamlar deviriyor, kimseler farkında değil? Oysa, bilenler bu yanlışların ve hatâların farkında...Yönetici, teknik adam, oyuncu, sunucu veya yorumcu hiç farketmez?
Hepimiz hatâ veya yanlış yapabiliriz ancak, futbolda aktif olarak görev alanların yaptığı yanlışlar yadırganıyor ister istemez!..
(Cahit Göveren)
 
Paylaş