havadurum
Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

Her şey demokrasi (!) için!..

2065
Belki şaşıracaksınız ,ama yazıyı sonuna kadar okursanız bana hak vereceğinizi sanıyorum.
Telekulak  meselesindan söz ediyorum.
İlk duyduğum zaman ben de çok sinirlenmiştim.Ama biraz derin düşününce işin esasını kavradım.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay telefonlarının dinlenmesinin çok önemli  nedenini keşfettim. Telekulak olayının nedeni demokrasi!... Evet tek neden demokrasi!!!..
Önce Başsavcı konusunu anlatayım.
İstanbul koca şehir!!!.. Allah korusun, orada demokrasi sekteye uğrasa, bütün ülkede  demokratik rejim çöker.
İstanbul cumhuriyet başsavcısı kilit pozisyonda.Dinlenmesi lazım.Dinlenmeden nasıl anlayacağız, Başsavcı bey`in demokrasiyi sevip, sevmediğini  `hukuk düzenine` iyi davranıp  davranmadığını!!!...
Değil mi yani, telekulaksız nasıl anlarız, Aykut Cengiz Bey`in demokrasi aşkını!!..
Koskoca şehri İstanbul`un hukuku ona emanet, demokrasisi ondan sorulur!...
Onun için, demokrasi adına, hukuk aşkına dinleyeceksin elbette!!..
Esas üzücü durum,Yargıtayın dinlenmesi olayında meydana geliyor.Santralin özelliği  nedeni ile, dinlenme gerçekleşmiyor.
Demokrasi adına yapılan, bu telekulak taarruzu demokrasi düşmanı(!) bir santral tarafından, boşa çıkarılıyor.
Yazıklar olsun!
Demokrasimiz için büyük bir tehdit oluşturan Yargıtay santrali, derhal imha edilmelidir.
Bu santralin yerine, telekulak hizmetlerine uygun hassas ve uysal bir santral kurulmalıdır.
Demokrasimizin sağlığı ve güvenliği için, Yargıtay cephesinden emin olmalıyız.
Aslında her üyenin odasına bir kamera koymayı neden akıl edemiyorlar, anlam  veremiyorum.
Demokrasi adına bir gurur verici gelişme daha yaşanmış ....
Tam altı yıl Başbakan`ın telefonu dinlenmiş.Düşünün; `solcu`, `sosyalist` olmayan bir başbakan tam `altı` yıl dinleniyor.
Bunlar umut verici gelişmeler.Bilimde ve teknolojide geldiğimiz düzeyin bir göstergesi bu!..
Başbakan`ını bile izleyen muhteşem bir açıklık rejimi, şeffaflık, demokratik nizam!..Gurur ve onur duymalıyız!..
Diğerlerine haksızlık yapmayalım.
Sayın Demirel, demokrasi için `altı` kez gidip, `yedi` kez geri dönmedi mi?..(Bu süreçte kim  bilir kaç kez dinlendi, kendisi de kaç telekulak operasyonunun altına imza attı!!!...)
Kenan Evren, demokrasi için resim(!) yaparak çile doldurmuyor mu?(Şimdi Marmaris`te   izlettiği ve dinlettiği yurttaşların çetelesini tutuyor olmalı!!!...)
Diğer liderler, yırtınıp durmuyorlar mı, aynı sevda uğruna…
Biz yurttaşlar ise, bir elimiz yağda, bir elimiz balda....
Memleket güllük, gülistanlık!....
İşte, her şeyi bu telekulaklara borçluyuz.Telekulaklar olmasa, Başsavcı dinlenmese, Yargıtay izlenmese, nasıl çıkar demokrasimiz aydınlığa!...