"Yaşam hakkımızı savunuyoruz"

829

 Çanakkale’nin tek içme ve kullanma suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı’nın bulunduğu bölgede yaklaşım bir yıldır ağaç katliamları devam ediyor. Kanadalı Şirket Alamos Gold’un Türk taşeronu Doğu Biga Madencilik’in yürüttüğü çalışmalar, kent halkı tarafından da her fırsatta tepkiyle karşılanıyor. Son olarak geçtiğimiz hafta Cuma günü Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği (EMARÇEB) Encümen Toplantısı Çanakkale Belediyesi’nde yapılmış, ardından Atikhisar bölgesinde devam eden ağaç katliamları yerinde incelenmişti. Aynı günün akşamında da ağaç kıyımlarına tepki gösterilerek, İskele Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı. Dün ise Belediye Başkan Yardımcıları Rebiye Ünüvar ve İrfan Mutluay ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Atikhisar Barajı bölgesinde yapılan ağaç katliamlarını ve maden çalışmalarını yerinde inceledi. Gazetemiz Çanakkale OLAY’a inceleme ile ilgili değerlendirmede bulunan Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, geçtiğimiz hafta sonu yapılan eylemde çalışmaların durması yönünde uyarıda bulunulduğunu, ancak çalışmaların aksine hızlandırıldığını söyledi. Çalışma alanına girdiklerinde Siyanür Atık Havuzu çalışmasının hazırlandırılmış olduğunu gördüklerini söyleyen Ünüvar; “Burada özel güvenlik ile karşı karşıya kaldık ve burasının başka birisinin mülki olduğu belirtilerek içeri almadılar” dedi. Anayasa’nın 56’ıncı Madde yer alan ‘Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir’ beyanatı hatırlatarak; “Biz yaşam hakkımızı savunuyoruz” dedi.

“3-4 gün içinde her şey çok hızlı bir şekilde ilerlemiş ve tamamen son noktaya gelinmiş”
Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle birlikte düzenledikleri inceleme gezisi ile ilgili olarak; “Son etkinlikten sonra sivil toplum ile Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği tarafından çalışmaların durdurulması için uyarı yapılmıştı. Ancak 3-4 gün sonra geldiğimiz zaman bölgede Siyanür Atık Havuzu’nun (Cehennem Çukuru) hazırlandığını görüyoruz. Uyarının ardından 3-4 gün içinde her şey çok hızlı bir şekilde ilerlemiş ve tamamen son noktaya gelinmiş durumda. Biz, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle birlikte buraya geldik ama bir muhatap bulamıyoruz. Burada özel güvenlik ile karşı karşıya kaldık ve burasının başka birisinin mülki olduğu belirtilerek içeri almadılar. Biz de yetkilerle görüşmek ve bilgi almak amacıyla burada bekliyoruz. Bundan sonra bu bölgeden ayrılmayacağımızı söylüyoruz. Zaten sivil toplum kuruluşları da bu son etkinlikten sonra kendi aralarında konuşup, ‘Eylem nasıl yapılır’ şeklinde bir karar alıyorlar. Biz belediye olarak Çanakkale halkına sağlıklı içme suyu getirmekle yükümlüyüz. Anayasanın ilgili maddesinde ‘insan sağlık bir çevrede yaşama hakkına sahiptir’ der. Biz de yaşam hakkımızı savunuyoruz” dedi. 
 
(Baykal Sağlam)
Paylaş